Açılan kapatma davasına neden tepki gösteriyorsunuz?" diye soranlara cevabım şudur: Bu dava nedeniyle neler kaybettiğimizi, medeni dünya karşısında ülkemin düştüğü trajikomik durumu, iddianamede sıralanan ve evrensel hukuk normlarına uymayan iddiaları okudukça, düşündükçe çıldırıyorum. Küresel bir krizin baş göstermeye başladığı bir dönemde bu siyasi ve ekonomik istikrarı bozacak kapatma davasının da etkisiyle piyasalarda bir günde 22 milyar dolar kaybettik. Borsa yerlerde sürünüyor, döviz yükseldi, piyasalar daralacak, reel sektör adeta duracak. İş adamından küçük esnafa kadar her kesim açılan bu davadan etkilenecek. Kim verecek bunun hesabını? Hazineden her ay düzenli şekilde maaşını alanlar bu maaşların kaynağı olan vergi mükelleflerine karşı bir sorumluluk taşımıyorlar mı? Tabii hukuka saygılı olmalıyız. Ama demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere saygılı ve evrensel hukuk normlarına uyan siyasete alet edilmeyen hukuka saygılıyım. AB ile müzakerelere başlamış, Batı medeniyeti ile entegre olmayı milli politika haline getirmiş bir ülkenin, hukuk sistemi evrensel hukuk normlarına uygun olmak durumundadır. Kimseye, "ülkemizin özel şartları var" kandırmacısını sunamazsınız. O zaman size layık görülen mevkii AB'ye tam üyelik değil özel şartlarınıza uygun "imtiyazlı ortaklık" pozisyonudur. O zaman bu öneriyi getirenlere söyleyecek sözünüz olmaz. Sokaktaki iki insandan birinin oyunu almış bir partiyi idam etmek veya müebbet hapse mahkûm etmek istiyorsanız, bu iddialarınızın elle tutulur olması ve ayrıntılı kanıtlarla desteklenmesi gerekir. Başbakanın ve hükümetin icraatlarını değil, sadece parti üyelerinin açıklamalarını delil göstererek dava açmayı aklım almıyor. Bence, fikir düzeyinde kaldıkça, şiddete dönüşmedikçe ve topluma zorla dayatılmaya çalışılmadıkça her türlü düşünce ve açıklama normaldir. Bu, ifade özgürlüğünün gereğidir. İddianamedeki suçlamaların büyük bir bölümü düşünce açıklamasını suç saymaktadır. Toplanan delillerin "yakın ve ciddi tehlike oluşturmak" ölçütü içinde değerlendirilmesi gerekir. "Niyet Okuma" yöntemi ile delil tesis edilmemelidir. Hata yapan parti, bedelini sandıkta ödemelidir. "Parti kapatmak yanlış ama hukuka saygılıyız" diyenler samimi değildir. Herkes hukuka saygılıdır. "AK Parti'nin hiç mi suçu yok?" diyenler var. AK Parti'nin yanlışları varsa bu hesabı vereceği yer mahkeme değil seçim sandığıdır. TBMM hiçbir vakit kaybetmeden parti kapatmayı düzenleyen anayasa maddelerini üyesi olmaya çalıştığımız AB normlarına uygun hale getirmelidir.