Beklenen oldu; askerlik süresi kısaldı

Ankara kulislerinde bu hafta huzur ve umut rüzgârları esti. 6. Uyum Paketi TBMM'den sorunsuz bir şekilde geçti. İktidar ve Muhalefet bu konuda mükemmel bir işbirliği yaptı. AK Parti ve CHP yolsuzlukların üzerine gitme konusunda kararlı ve ümit verici tutum sergiledi. Tahribat gören ve kısmen gerginleşen Türk-Amerikan ilişkilerinin iyileştirilmesi için atılan adımlar olumlu sonuçlar verdi. TSK' da Askerlik süresi kısaltarak 'yeniden yapılanma, küçülme ve profesyonel ordu'ya geçiş çalışmalarının bazı işaretleri verildi. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için harekete geçildi. Enerji fiyatlarının aşağı çekilmesi ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda önemli adımlar atıldı. Çiftçiyi ve esnafı rahatlatmak için ekonomik tedbirler alındı... Bunlar son günlere damgasını vuran ve kamuoyunu rahatlatan ve umutlandıran önemli gelişmelerden sadece bir kaçı. Okuyucularımız hatırlayacaktır, 22 Mayıs tarihinden itibaren bu köşede "Tehdit Değerlendirmesi ve Yeni Savunma Anlayışı" başlığı altında 7 bölümden oluşan bir yazıyı kaleme almıştım. Bu yazımda özetle dünyadaki ve çevremizdeki gelişmeler ışığında Türkiye'nin, iç ve dış tehdit ile ilgili yeniden değerlendirme yapması ve bu değerlendirmeye uygun olarak da TSK'nın yeniden yapılandırılması gerektiği sonucuna ulaşmıştık. ğ Ordu ile aynı noktada birleştik Terörün pasifize edildiğini, geçmişte tehdit olarak algılanan komşu ülkelerin çoğunun tehdit olmaktan çıktığını, bu nedenle asker sayısı ve savunma harcamalarında azaltmaya gidilmesini önermiştik... Geçtiğimiz hafta beklenen oldu. Genelkurmay Başkanlığı öneride bulundu, Bakanlar Kurulu bu öneriyi aynen kabul etti ve askerlik süresi kısaltıldı. Sürelerin kısaltılması sonucu da Ordudaki asker sayısı %17 oranında azalmış oldu. Genelkurmay'ın süreyi kısaltmaya ilişkin ortaya koyduğu gerekçelerle bizim ortaya koyduğumuz gerekçeler örtüştü. O gün bazı çevreler beni eleştirerek, "Durup dururken bunları nereden çıkardın Allah aşkına..." demişlerdi. Ben her türlü yapıcı eleştiriye açığım, ama gördüğünüz gibi aklın yolu bir. Benim o çevrelere tavsiyem; "O yedi bölümlük yazıyı tekrar okuyun, bu alanda daha yapılacak çok iş olduğunu ve ilerleyen tarihlerde bu değişimlerin de uygulanacağını göreceksiniz." TSK'da yeniden yapılanma arayışları 1990 yılında başlamıştı. Terörün tırmanması nedeniyle bu arayışlar zaman zaman sekteye uğradı. 'Kuvvet 2020 Taslak Projesi' ile profesyonel üstünlüğe sahip profesyonel bir ordu hedeflenmektedir .Yani insandan çok teknolojiye dayalı bir ordu. ğ TSK temkinli hareket ediyor Konvansiyonel tehdidin azalması, komşu ülkeler ve Kafkaslarda normalleşme ve istikrarın sağlanması, PKK-KADEK'in pasifize edilmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerini 'yeniden yapılanma, küçülme ve savunma harcamalarını azaltma' konusunda cesaretlendirmiştir. Ama Kıbrıs ve Ege Sorununun henüz çözülmemiş olması bu konularda ihtiyatlı hareket etmesine sebep olmaktadır. TSK'nın kısa sürede profesyonel orduya geçmesini beklemek doğru değildir. Çünkü profesyonel ordu pahalı bir iştir. Bu proje askerlerle değil ülkenin bütçesi ile ilgili bir konudur. İnsan gücünün az, teknolojinin yoğun olduğu bir yapılanma önemli oranda harcamalar gerektirmektedir. Edindiğimiz izlenim; TSK zaman içerisinde profesyonel ve mecburi askerlikten oluşan karma bir sistemin uygulanmasını amaçlamaktadır. Önümüzdeki haftalarda Ulusal Program, 7. Uyum Paketi ve Terörle ilgili Topluma Yeniden Kazandırma Projesi gündeme damgasını vuracak. Eğer İktidar Partisi, Muhalefet ve Devletin diğer kurumları kendi marjinallerini kontrol etmeyi başarırlarsa, uzlaşma kültürü galip gelirse bu konularda hiçbir sorun çıkacağını sanmıyorum.