Bingöl Brüksel olacak mı?

Bu soruya 'evet' veya 'hayır' cevabı vermek çok zor. Ama Türkiye, Avrupa Birliğine üye olacaksa; Bingöl, Bitlis, Van, Ağrı, Hakkari de birer Brüksel olabilmeli. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik şöyle diyor; "Avrupa yolunda ilerleyen Türkiye bu yolun sonuna ulaşabilmek için eğitim alanında Bingöl'ün Brüksel seviyesine gelmesi gerekir." Yani Bingöl, Brüksel olacak mı sorusuna evet cevabını veriyorum. Hedefler ortaya konulduktan sonra, eğer azmederseniz er ya da geç amacınıza ulaşırsınız. Hele bir de tarafınızı belli ettiyseniz," Palyatifçilik" anlayışından uzaklaştıysanız neden olmasın!.. Milli Eğitim Bakanı Sayın Çelik kendisine güzel hedefler koymuş, bundan da öte iyi işler başarıyor, başarmaya da devam edecek. Çarşamba ve Perşembe günü Sayın bakanla birlikte Diyarbakır ve Bingöl'deydik. Sayın Çelik'le uzun süre sohbet etme imkanı bulduk. Bingöl'de Sayın Çelik ve AB Büyükelçisi Kretschmer birlikte Bingöl Fen Lisesi'nin açılışını gerçekleştirdiler. Avrupa Birliği, Temel Eğitime Destek Programı altında bugüne kadar eğitim alanına 100 milyon euro verdi. Bu proje gerçekten çok önemli. Proje, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Erzurum, Kars, Muş, Siirt, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana, Antalya, Bursa, Sakarya, İstanbul ve Mersin'de yürütülüyor ve il başına 0.5 - 8 milyon Euro arasında para düşüyor. Bu program kapsamında 16 ildeki 130 ayrı yerde; okul, halk eğitim merkezi, ek derslik, yurt ve öğretmenler için lojman inşaatı öngörüyor. Hemen bu noktada dikkat çekilecek bir başka konu daha var. Türkiye Avrupa Birliği araştırma alanının bir üyesi ve Türkiye bu alana "48 milyon euro" yatırmış. Konuyu neye mi bağlayacağım, Sayın Bakanın ağzından devam edelim: "Türkiye yatırdığı bu 48 milyon euronun 50 katını alabilecektir. Yani hibe yoluyla AB'den 2.4 milyar euro alabilir. Ama alamıyor.Türkiye'nin AB'ye gönderdiği projeler reddediliyor. Yani biz proje hazırlamasını bilmiyoruz. Ama öğreneceğiz, öğrenmek zorundayız. Neden bu paraları almayalım!.." Evet Türkiye, bu paraları AB'den almak zorunda. Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Yeni AB üyeleri bu paraları alırken Türkiye neden almasın. AB gerçekten Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da eğitim ve öğretime, kızların okula gönderilmesine ciddi destek veriyor. Bu bölgede okula gönderilen kızların oranında yüzde 30 artış olmuş. Bu durum da bir şeye karar vermenin ve başarmanın bir sonucudur. Milli Eğitime, Türkiye'nin gündemine getirdiği için teşekkür ediyoruz. Bu noktada Sayın Çelik'i yürekten desteklemek gerektiğine inanıyorum. "İş bilenin kılıç kuşananın" diye boşuna dememişler. Brüksel, Londra, Paris gibi Avrupa başkentlerinde bir çok okul gördük. Açık yüreklilikle söylüyorum; Bingöl'deki Fen lisesinde de kendimizi Avrupa başkentlerindeki bir okuldaymış gibi hissettik! Fen lisesinin mimarisini de çok beğendiğimizi söylemeden geçemeyeceğim. Keşke bundan sonra yapılacak tüm okullarda bu tip mimariler kullanılabilse. YÖK askıda değil Sayın bakanla sohbet ederken YÖK konusunu ve yeni YÖK kanununu da konuştuk. Sayın Çelik, YÖK kanununun hiçbir zaman askıya alınmadığına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: "Bir sorunu görmezlikten gelerek bu sorunun ortadan kalktığını düşünmek, kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Bu sorunu askıya almadık, almayız da" Eğitim ve sağlık alanında güzel şeylerin yapıldığını görmek bizi çok mutlu ediyor.