Bu CHP'den ikinci bir grup çıkar

A -
A +

Ankara'da CHP'yi izleyen muhabirlerin ortak görüşü CHP'de suratların asık ve morallerin bozuk olduğu yönünde. Benim de yakından tanıdığım CHP'li bazı milletvekilleri resmi olarak açıklama yapmasalar da Kemal Bey'in aldığı yemin etmeme kararından ciddi şekilde rahatsızlar. "Biz bu haltı niye yedik? İki kişi için CHP'yi ve bu ülkeyi feda mı edeceğiz? Bu kararı, bize oy verenlere nasıl izah edeceğiz? Şimdi biz buradan nasıl dönüş yapacağız? Bu kararla âdeta irademizi Başbakan'ın insafına kendi elimizle teslim ettik. Tam bir rezillik. Bu kararı alırken Kemal Bey, CHP grubunun görüşünü almadı. Grubu topladı, yönetim olarak aldıkları kararı tebliğ etti, hiçbir milletvekilinin söz almasına fırsat tanımadan çekip gitti" sözleri CHP'li vekillere ait gayri resmi söz ve düşünceler. CHP grubu âdeta kaynıyor ama henüz kimse öne çıkıp eleştirilerini açıkça dile getirmiyor. Kılıçdaroğlu kendi krizini kendi kördüğüm haline getirdi. Partinin elini-kolunu bağladı. Kısa sürede bir manevra yapamazsa grupta sesler yükselmeye başlayacak ve muhalifler kurultay için gerekli imzayı bulmakta zorlanmayacaklar gibi görünüyor. Bu kriz böyle devam eder, Kemal Bey sorumlu adımlar atmaz ise hiç şüpheniz olmasın bir veya iki yıl içinde CHP'den ikinci bir grup çıkar. Bu benim için sürpriz olmaz. CHP Silivri ve sosyal demokratlar olarak ikiye bölünür. CHP grubu Kemal Bey'in aldığı bu saçma sapan karardan çok rahatsız ve grup alttan alta kaynıyor. Gerçekten çok merak ediyorum, Kemal Bey, CHP gibi köklü bir partinin geleceğini neden iki tane Ergenekon sanığına ipotek etti? Yoksa Kemal Bey bir kaset operasyonuyla gerçekleşen Genel Başkanlığı'nın diyetini mi ödüyor birilerine? Peki CHP bu noktaya nasıl geldi? Kemal Bey ve çevresindeki birkaç kişi üç ihtimali hesap ederek bu kararı aldılar sanıyorum. Birinci ihtimal; BDP Meclis'e gelmeyecek, biz CHP olarak yemin etmezsek MHP de bizim arkamıza takılır. İktidar partisi tek başına kalacağı için Meclis'i çalıştıramaz. Dolayısıyla tutuklu vekillerle ilgili istediğimiz her türlü tavizi koparırız. MHP, CHP'nin kuyruğuna takılmadı. Çünkü anayasa referandumunda bunun siyasi bedelini ödedi. MHP, yemin ederek ve meclis çalışmalarına katılarak CHP'nin bu umudunu boşa çıkardı. İkinci ihtimal; CHP kendileri olmadan Meclis'in çalışamayacağını, başkanlık divanı ve komisyonların oluşamayacağını zannetti. Oysa AK Parti ve MHP'nin olduğu bir meclis, içtüzüğe göre tıkır tıkır çalışır. Komisyonlar ve Divan oluşturulur. CHP ve BDP'ye üyelikler verilir. Gelirlerse bu üyelikler dolar. Gelmezlerse boş kalır ve komisyonlar mevcut üyelerle yasama faaliyetlerini sürdürür. Mevzuat böyle, CHP'nin yemin etmemesi hukuken meclisin yasama faaliyetini aksatmaz. Bir MYK üyesinin bu konuda Kılıçdaroğlu'nu uyardığı söyleniyor. Bu ihtimal de çökmüş durumda. Üçüncü ihtimal; Yemin etmeyip meclisi boykot edersek yer yerinden oynar. Hem biz, hem de BDP'nin olmadığı bir meclisi iktidar çalıştırmaya cesaret edemez. İç ve dış kamuoyu ile AK Parti ve mahkemeler üzerinde baskı oluştururuz. Bu kamuoyu baskısı sonucunda iktidarın da telkiniyle üst mahkeme sanık milletvekillerini tahliye kararı verir. Hep birlikte yaşadık, mahkemelerin tamamı hiçbir baskıya aldırmadan bütün itirazları reddettiler. Bu ihtimal de bugün itibariyle çöktü. Bu sorunun çözümü için geriye iki ihtimal kaldı. Ya Meclis Başkanı seçildikten sonra Cemil Çiçek'in de telkiniyle CHP gelip yemin edecek, çalışmalara katılacak, sonra da bu sorunun çözümü için meclise kanun teklifi verecek. Ya da Başbakan Erdoğan bir çağrı yaparak, "Gelin meclis çalışmalarına katılın. Bu sorunu yeni anayasa içinde çözelim" diyecek. CHP bu çağrıya uyup gelip yemin edecek. Sonra 1 Ekimde meclis açıldığında bu sorunun çözümü yeni anayasa içinde halledilecek. CHP'nin "Adalet Bakanlığı genelge yayınlasın, HSYK hakimleri değiştirsin" önerileri saçma sapan önerilerdir. Bu öneriler açıkça yargının bağımsızlığına müdahaleyi öngörmektedir. Bunu kimse yapamaz, yapmamalıdır. Bu işin çözümü bütün siyasi partilerin üzerinde uzlaşacağı bir yasa değişikliğidir. Gerisi zorlama olur, kamuoyu vicdanını rahatsız eder.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.