Bu sevda bitmez...

Enver Ağabeyi ahirete uğurladıktan sonra dün yazdığım yazıyı, "Peki biz ne yapacağız?" diye bitirmiştim. Biz, 'sağlığında bize vasiyet ettiği gibi' gözünün nuru olarak gördüğü oğlu Mücahid Ağabeyinin etrafında kenetlenip, Onun bayrağı bıraktığı yerden daha ilerilere taşımak için var gücümüzle çalışacağız. İHLAS, müminlerin duasını almak ve Allahü tealanın rızasını kazanmak üzere Hocamızın talimatıyla oluşturulmuş bir vakıftır. Bu yapının amacı; kazandığımız her kuruşu Allah yolunda harcamak, dinimizi öğretmek-yaymak ve inançlarımızı özgürce yaşayacak şartları oluşturmak için çaba sarf etmektir. Hocamız ve Onun talebeleri, Enver Ağabey ve arkadaşları bu sevdaya yakalandıklarında çok zor şartlarda çalışıp bu bayrağı bugüne taşımışlar. Bu sevda sonsuza dek sürecek. Bizler faniyiz ama bu sevda hep var olacak. Bu sevda bitmez. Bu sevdaya her gün yeni birileri yakalanıyor. Hiç kimse telaşa kapılmasın. Bu hizmetlerin sonsuza dek devam edeceğinden hiç kimse şüphe duymasın. Dün Enver Ağabey ve arkadaşları, bugün Mücahid Ağabey ve arkadaşları, yarın başka ağabeyler, bu hizmetleri 'Allah'ın izniyle' aksatmadan sürdüreceklerdir. Hiç kimse Enver Ağabeyin yaptığı hizmetlerden vazgeçtiğimizi, bu hizmetleri aksatacağımızı düşünmesin. Hele hele Enver Ağabeyin taahhütlerinin yerine getirilmeyeceğini düşünmek İHLAS camiasını hiç tanımamak anlamına gelir. Böyle bir şüpheyi bizler hakaret sayarız. Enver Ağabeyin taahhütleri bizim namus borcumuzdur. O taahhütler yerine getirilene ve borçlarımız ödenene kadar bize uyku ve huzur yoktur. Unutmayınız ki, bugün kurumun yönetim kurulu başkanlığını yürütmeye başlayan Mücahid Bey, Enver Ağabeyin ve Hocamızın dizinin dibinde büyümüş ve büyüklerimizin rahle-i tedrisatından geçmiştir. Bizim için hem Enver Ağabeyin oğlu olmasının, hem de Hocamızın torunu olmasının özel bir anlamı vardır. Kendisi de, babasının her şeyine sahip çıkacaktır. Babası ve dedesinden aldığı dualarla İHLAS idealini daha iyi noktalara taşıyacaktır. Enver Ağabeylerin vasiyetini de göz önünde bulundurarak hepimiz tüm gücümüzle Ona yardım edeceğiz. İşi kolay değil, Allah yardımcısı olsun. İHLAS camiası olarak karşılaştığımız ve bugün bizi sıkıntıya sokan problemlerin temelleri, yarın yıl dönümü olan 28 Şubat Sürecinde atıldı. İHLAS Finans Kurumunun batırılması için özel bir çaba sarf edildi. Askerî vesayet ve onun sivil işbirlikçileri ve maalesef bizi rakip gören İstanbul sermayesi, İHLAS'ın mali olarak çökertilmesi için sinsi planlarını devreye soktular. İHLAS Finans'tan bir hafta içinde 250 milyon dolar çekilmesine sebep oldular. O tarihte, Türkiye'nin en güçlü bankası olan Ziraat Bankası'ndan bir haftada bu kadar mevduat çekilseydi, bu banka bile batardı. İthalat-ihracat yapmamızı engellediler. Teşviklerden yararlanmamıza izin vermediler. Yurtlarımızı kapatmak için sistemli bir baskı uyguladılar. Gazete ve televizyon yayınlarımızı yönlendirmek ve engellemek için her yola başvurdular. Ödediğimiz vergi cezaları ve SSK borçları astronomik rakamlara ulaştı. Pes edip dükkânın kapısına kilit vurmamız için ellerinden geleni yaptılar. Enver Ağabey pes etmedi, direndi, sabretti ama çok acılar çekti. Çok şükür ki, o acıları Enver Ağabeye ve muhafazakâr camiaya çektirenler bugün yargı önünde hesap veriyorlar. Enver Ağabey ölmeden bunu gördü. On binlerce öğrenciye zulmedenler, yine on binlerce devlet memurunu işinden edenler, mütedeyyin insanlardan sermaye sahibi onlarca şirketi-aileyi batırmak için her yola başvuranlar, bu çabaya destek olan STK'ların temsilcileri ve medya patronları ile vicdanını vesayetin emrine tahsis eden kelli-felli hukuk adamları kusura bakmayın ve çıkın yargıya bunların, ettiklerinizin hesabını verin. Verin ki, Enver Ağabey gibi üzdüğünüz, kırdığınız, mağdur ettiğiniz milyonlarca insanın gönlü ve ruhu rahatlasın.