MHP lideri Bahçeli Akşam Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya'ya verdiği mülakatta Başbakan Erdoğan'a "Rejimi tehlikeye atmamak için sorumluluk duygusu ile hareket et, bir bilen olarak kenara çekil" çağrısı yapıyor. Bugün içinde bulunduğumuz siyasi krizden çıkmanın formülü olarak yapıyor, bu öneriyi. Ben bu öneriyi, Sayın Bahçeli'ye yakıştıramadığımı peşinen belirtmek istiyorum. MHP lideri, Sayın Erdoğan'ın yerinde olsaydı, yani bir yıl önce yapılan bir genel seçimde partisi milletten yüzde 47 oy alsaydı ve Sayın Bahçeli'nin partisinin de destek verdiği ve teşvik ettiği Cumhurbaşkanlığı seçimi ve baş örtüsü yasağının üniversitelerde kaldırılması girişimleri nedeniyle Anamuhalefet Partisi ve bazı kurumlar el ele vererek siyasi kriz çıkarsalardı, Bahçeli bir bilen olarak kenara çekilir miydi? 1999'da yüzde 18 oy alan MHP'yi 2002 seçimlerinde yüzde 8'le barajın altına indiren Bahçeli o gün kenara çekildi mi!?... Ayrıca bugün çıkarılan siyasi krizin sebebinin Sayın Gül'ün Cumhurbaşkanlığına seçilmesi ve Meclis'te baş örtüsü ile ilgili yapılan düzenleme olduğunu biliyoruz. Bu iki konuda da en az Erdoğan kadar Bahçeli'nin ve partisinin payı yok mu? Böyle düşündüğümüzde, bu iki konudan dolayı Erdoğan'ın kenara çekilmesi gerekiyorsa Bahçeli'nin de ona eşlik etmesi gerekmiyor mu? MHP Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve baş örtüsü takan genç kızlarımızın üniversiteye gidebilmelerini sağlayacak düzenlemede ortaya koyduğu tavırla Türkiye'deki sağ seçmenin gönlünü kazanmıştı. Ama bu iki davranışının bugün arkasında durmayışı akıllara, "MHP, AK Parti'ye tuzak mı kurdu?" sorusunu getiriyor. Aslında işin gerçeği şöyle; Türkiye'de özellikle sağ yelpazede siyaset yapan siyasi partiler ve liderler, AK Parti'nin başında Tayyip Erdoğan olduğu sürece siyaset arenasında şanslarının olmadığını ve AK Parti ile sandıkta mücadeleden sonuç alamayacaklarını biliyorlar. Erdoğan'ın liderlik özellikleri, karizması halk kitlelerince çok seviliyor olması, kendisiyle rekabeti neredeyse imkânsız hale getiriyor. AK Parti'nin bir yargı darbesi ile köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı bir dönemde Bahçeli'nin "klonlama", "kenara çekil" veya "ver Tayyip'i, kurtar partiyi" tarzındaki teklifi, antidemokratik yollarla veya dayatmalarla siyasete yön vermek isteyenlere güç vermek, destek vermek anlamına gelmektedir. Başka bir siyasi partinin yaşayabileceği olumsuzluklardan medet ummak MHP geleneğine yakışmaz. "AK Parti kapanırsa bana ne düşer" mantığı ile hareket edenleri millet affetmez. Bu millet düşenin üzerine basarak yükselmek isteyenlere iyi gözle bakmaz. MHP'ye yakışan TBMM'nin vesayet altına alınma girişimine karşı onurluca direnmektir.