Bugün 27 Mayıs

Bugün 27 Mayıs... Bundan tam 49 yıl önce 37 disiplinsiz subay bir cunta gerçekleştirdi. Ordunun iç disiplinini ve hiyerarşik emir-komuta zincirini kaybettiği gündür 27 Mayıs. Bir üsteğmenin bir orgenerale hükmettiği talihsiz bir gündür 27 Mayıs. Türk demokrasinin ilk şehidini verdiği bu talihsiz olay, o günden bugüne dek yaşadığımız sivil siyaset alanına yapılan tüm antidemokratik girişimlerin temellerini atmıştır. Yakın tarihimizin en önemli felaketidir. Milletin sandığa giderek oyları ile belirlediği iktidar ve parlamento, 37 başıbozuk adam tarafından bu tarihte silahla sona erdirildi. Millet iradesi hiçe sayıldı. Milletin tercihi ve kararı düzmece mahkemelerde darağacına çekildi. 37 yeniçeri bozuntusu milletin parası ile alınan silahları millete çevirdi. Türkiye o gün bir çete tarafından teslim alındı ve o günden bu yana kendine gelemedi. İşin kötü tarafı millet olarak 27 Mayıs darbesinden ders alamadık. Ders çıkarabilseydik 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan ayıplarını yaşar mıydık? Mustafa Kemal'in siyasetten uzak tutmak için titizlendiği ordu, 27 Mayıs'la siyasete müdahale eder hale geldi. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana 27 Mayıs ve 12 Eylül öncesi yapılan "Darbe ortamı hazırlama" faaliyetlerine maalesef yine rastladık. 21'inci yüzyılda hâlâ halkın iradesini yok saymak, hâlâ anti-demokratik yöntemlere itibar etmek anlaşılabilir bir durum değil. Ergenekon soruşturması ile ilgili iddianameyi incelediğinizde insanın kanı donuyor. Bu çağda böyle bir kafa... Yazıklar olsun! Kör-topal da olsa AB üyelik müzakerelerinin de katkısı ile Türk demokrasisi belli bir seviyeye geldi. Devletin tüm kurumları ve siyasi partiler, parlamento bu seviyenin bir milimetre geriletilmemesi için çaba sarf etmelidirler. 27 Mayıs benzeri talihsiz olaylarla bir daha karşılaşmak istemiyorsak 12 Eylül darbe anayasasından kurtulmalıyız. "Darbe zemini hazırlama"nın, "Darbe teşebbüsü"nün ömür boyu hapisle sonuçlanacağı yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu tür girişimlerde bulunanlar-hatta niyetlenenler bile çok ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ergenekon soruşturmasını önemsemeliyiz. Sulandırmadan, siyasete alet etmeden, tarafsızlık içinde bu soruşturmanın yürütülmesine destek vermeliyiz. Makamı, rütbesi, geçmişteki konumu ne olursa olsun, anti-demokratik yollara tevessül edenler cezasını çekmelidir. Bu vesile ile 27 Mayıs'ta milletin yüreğinden zorla sökülerek katledilen "demokrasi şehitlerimiz" Adnan Menderes ve arkadaşlarını rahmetle anıyorum.