Büyük Türkiye, büyük proje

Başbakan Erdoğan'ın "çılgın projesi"ne ilişkin yorumlara baktım. Tepkilerin neredeyse yüzde 80'i olumlu. Projenin sahibi Sayın Erdoğan olunca, halk "kaynağı nereden bulunacak? Türkiye bu projeyi yapabilir mi?" gibi sorular sormuyor. Erdoğan'ın belediye başkanlığı ve 8 yıllık iktidarı döneminde millet şu gerçeği net bir biçimde gördü: "Tayyip Bey hesap-kitap adamıdır. Söz vermeden, vaat etmeden önce kılı kırk yarar. İnce eleyip sık dokur. Söz verince de gereğini yapar. Sözünün arkasında dimdik durur. İnanmadığı bir şeyi, oy da getirse ona söyletemezsiniz, yaptıramazsınız. İnandığı bir işi yapmasına da kimse engel olamaz." Millet nezdinde Erdoğan'ın inandırıcılık sorunu yoktur. Bugüne kadar yaptıkları ona "inandırıcı-sahici lider" niteliğini kazandırmıştır. Dünya liderleri arasında da Başbakan Erdoğan'ın böyle bir ünü vardır. Karadeniz'i Marmara'yla birleştirmeye 7 kez teşebbüs eden Osmanlı'nın, hayali olan ikinci boğaz projesini yapma cesaretini Erdoğan gösterdi. Türkiye'nin geldiği nokta bu cesaretin itici gücüdür. Siyasetçilerimizin suni gündemler, küfürbazlıklar yerine projeleri yarıştırması Türk siyasetinin iyi yolda olduğunu gösteriyor. Bu projenin kaynak sorunu yoktur. Bu proje kendisini birkaç kez finanse edebilecek kadar katma değer oluşturacaktır. Boğaz'da gemi trafiğini rahatlatacak; kazaları ve gürültüyü azaltacak. Boğaz'ı su sporlarının çekim merkezi yapacak. Depreme dayanıklı yeni yerleşim birimleri kurulacak. Yeni bir havaalanı, yeni bir liman ve büyük bir serbest bölge olacak. Bunlar iş, aş, konfor ve refah demektir. Bu boğaz, Montrö'ye tabi olmayacak. Kuralları biz koyacağız. Güzelim İstanbul Boğazı'ndan geçen pimi çekilmiş bombalardan kurtulacağız. Osmanlı'nın hayallerini gerçekleştirmek Sayın Erdoğan'a nasip olacak. Muhalefet liderlerinin getirdiği eleştiriler çok komik ve dayanaksız. Kabul edin, bu büyük proje büyük Türkiye'ye yakıştı. Makul çılgınlıklar yapılmadan değişim olmaz. "Bu projede insan unsuru yok" demek cahilliktir. Bu projenin her metrekaresi bence insan odaklıdır. Peki, tüm sınıflarda akıllı tahtaların olduğu, her öğrencinin elinde elektronik kitapların bulunduğu bir Türkiye Projesi'ne ne diyecek Sayın Kılıçdaroğlu? Merak ediyorum doğrusu. Hükümet ihaleye çıkmak üzere. Muhalefetin işi zor. Siyasi aktörlerin hali perişan. Yine söylüyorum, Tayyip Bey, siyaseti bırakmadan bu alanda size ekmek yok! Bu proje İstanbul'u dünya markası yapacak inşallah. Hayal edip tasarlayanlara, 'biz bunu yaparız' deyip kendilerine güvenip milletin karşısına çıkanlara helal olsun. Muhalefet kıskanmasın, biraz daha fazla çalışsın. Lüzumsuz işlerle uğraşmasın...