CHP Kongresi

Bu hafta sonu Ana Muhalefet Partisi CHP'nin kongresi var. Sonucu şimdiden belli olan bu kongre kimseyi heyecanlandırmıyor. Çünkü öyle bir tüzükleri var ki Sayın Baykal kendi rızası ile çekilmediği sürece ömür boyu genel başkan olarak kalır. Aslında ülkemizin güçlü gerçek bir sosyal demokrat partiye çok ihtiyacı var. Fakir fukaranın bol olduğu, işçi sınıfının birçok probleminin var olduğu, milyonlarca işsizin olduğu, gelir dağılımındaki adaletsizliğin devam ettiği, hâlâ antidemokratik birçok hükümler içeren bir darbe anayasası ile idare edilen, etnik sorunlara sahip bir ülkede gerçek bir sosyal demokrat partinin seçimlerden birinci parti olarak çıkması kaçınılmazdır. CHP'nin yıllardır sandıkta başarısızlığının yegâne sebebi de herhalde sosyal demokrat çizgiden çok uzaklarda kendini konumlandırmasıdır. Dünyanın neresinde sosyal demokrat bir parti, ülkesinin AB'ye tam üye olmasına yan çizer? 301'in değiştirilmesine karşı çıkar? Sosyal demokrat bir parti siyaset alanına yapılan antidemokratik müdahaleler karşısında kıyameti koparır. Sosyal demokrat bir parti kendi halkının inanç ve kültürel değerlerine bu kadar uzak olabilir mi? İktidar partisi ile sandıkta hesaplaşmak yerine, mahkemelerde hesaplaşma yolunu seçen bir sosyal demokrat parti tanıyor musunuz? İktidar partisini seçim meydanına davet edeceğine yüz kere Anayasa Mahkemesi'ne başvuran, e-muhtıraları alkışlayan, yargıdan-ordudan medet uman, halka tepeden bakan, halkın sağduyusuna güvenmeyen bir sosyal demokrat parti olabilir mi? Sadece laikliği bir din gibi savunarak, devletçi yapılanmalar içinde rejim muhafızlığına soyunarak halk desteği alınabilir mi? Bu kurultayda CHP'den beklentilerim var. Türkiye için nasıl bir ekonomik model öneriyorlar? İşsizliği ve yoksulluğu nasıl azaltacaklar? Özgürlükleri nasıl artıracaklar? Türkiye-AB tam üyelik müzakerelerini nasıl götürecekler? Kıbrıs sorununu nasıl çözecekler? Terör ve Güneydoğu sorunu ile nasıl baş edecekler? ABD ile ve komşularımızla ilişkiler nasıl olacak? Gelir dağılımındaki adaletsizliği ve bölgeler arası gelişmişlik farkını nasıl ve ne kadar sürede çözecekler? Demokrasiyi, insan haklarını, düşünce ve ifade özgürlüğünü nasıl geliştirecekler? Çevre sorunları ile ilgili öngörüleri nedir? Halkın inançlarını ve değer yargılarını özgürce yaşamasını nasıl sağlayacaklar? Sadece negatif söylem yetmiyor. Sadece rejim bekçiliğine soyunmanın halkta karşılığı yok. Önemli olan halkı rejimin bekçisi haline getirmektir. "Laiklik tehlikede, rejim tehlikede, cumhuriyet tehlikede" gibi korkular üretip, bu korkuları canlı tutarak iktidar olunmuyor. Sadece eleştirerek bir yere varılmıyor. Her şeyi eleştir ama hiçbir çözüm reçetesi sunma, o devir geçti artık!