CHP sınıfta kaldı

A -
A +

Sosyal Demokrat bir siyasi parti olduğunu iddia eden CHP dün çok önemli bir sınavdan geçti. Ama üzülerek belirtmeyim ki sınavı kaybetti. Askere sivil yargı yolunu açan yasa için olağanüstü toplanan CHP grubu, Sayın Baykal'ın olağanüstü ikna edici konuşması sonunda çok demokratik bir ortamda oy birliği ile anılan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götürme kararı aldı. CHP bu kararını halka, tabanına, demokrasiye inanan insanlara nasıl anlatacak merak ediyorum doğrusu. CHP grubunda "Oybirliği" ile karar çıkması ilginç. CHP milletvekilleri gerçekten kimsenin baskısı altında kalmadan kendi özgür iradeleri ile mi bu kararı verdiler? Sanmıyorum. Bu tablo da açıkça gösteriyor mevcut siyasi partiler kanunu ile seçim kanununun artık değişmesi gerekiyor. Yoksa siyasi parti gruplarından farklı ses çıkması mümkün değil. Her karar genel başkanların iki dudağı arasında. Baykal yaptığı konuşmada Türkiye'de askerî vesayet olmadığını söyledi. O zaman herhalde biz başka bir ülkede yaşıyoruz. AB raporları yanlış demek ki! 27 Nisan Muhtırası bu ülkede verilmedi. 367 vakasında yaşananları herhalde hatırlıyor kendileri. 28 Şubat uygulamalarını bir vesayet rejimi olarak görmüyor herhalde. Cumhurbaşkanı Gül'ün, yasayı onaylarken bazı konularda düzenleme yapılmasında yarar gördüğünü belirtmesinin, "Tuhaf bir durum" olduğunu söylüyor Baykal. Tuhaflık bunun neresinde anlayamadık. Cumhurbaşkanı daha önce de bu tür tasarruflarda bulundu. Cumhurbaşkanı görevi gereği tüm kurumları dinler. Askerin tereddütlerini dinlemiş ve bu tereddütlerin yapılacak düzenlemelerle giderilmesini talep etmiştir. Nitekim dün sivil ve askerî hukukçular Ankara'da bir araya gelerek neler yapılabileceğini istişare etmeye başladılar bile. Genelkurmay'ın "tereddüt"lerinin ele alındığı toplantıya Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergün de katıldı. Bir yol haritası hazırlanıyor. Meclis açılınca üzerinde mutabık kalınan düzenlemeler meclise getirilecek. Bunun neresi yanlış? Bir uzlaşmaya varılması neden Baykal'ı rahatsız ediyor? Konuşmasında; "Acil bir askerî vesayet tehdidi mi var?-Bizim bilmediğimiz bir tehlike mi var?" diye soruyor Sayın Baykal. Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten bir ülke olduğunu bilmiyor mu? AB İlerleme raporlarını okumuyor mu? Bu soruların cevabı oralarda var. Sanki kendileri Türkiye'de değil de uzayda yaşıyor. "TCK'da darbe yapanların, sivil mahkemelerde yargılanmasına yönelik düzenlemeler vardır. Darbe girişimlerinin, normal mahkemelerde yargılanmasının önünde bir engel yok. Darbeyi sivil mahkemeler önlüyor" diyor CHP lideri. Bu sözleri ile zekâmıza hakaret ediyor. Bugüne kadar hangi darbe, hangi darbe girişimi sivil mahkemelerde yargılandı. Darbeyi sivil mahkemeler önlüyorsa bugüne kadar yapılan darbeler neyin nesiydi? Ergenekon Soruşturmasında savcıların önündeki engelleri görmüyor musunuz? Baykal'ın "Bu düzenleme AB'nin talebi değil" iddiası ise doğru değil. Eğer demokrasi-hukukun üstünlüğü diyorsak Türkiye'deki askerî yargı düzenini AB standartlarına getirmek zorundayız. Bunu hepimiz artık anlamak ve içimize sindirmek durumundayız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.