CHP'de yeni bir şey yok

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, zevahiri kurtarmak, medyanın inanılmaz desteği ile yakaladığı rüzgârı devam ettirmek için önce CHP'den beklenmeyen çıkışlar yapıyor. Asker-sivil ilişkileri, demokratik haklar, darbe karşıtlığı gibi CHP'nin ağzına bile almadığı konularda şaşırtıcı önerilerde bulunuyor. İnsan demokrasi adına önce seviniyor. "CHP demokrasi konusunda ileri adım atacak" diye umutlanıyoruz. Ama parti içinde her ne oluyorsa aradan bazen birkaç saat, bazen de birkaç gün geçiyor Kemal Bey, çark edip bizleri heyecanlandıran-umutlandıran açıklamasını düzeltiyor. Kemal Bey ayağını kaldırıyor, diyorsunuz ki, 'hah şimdi ileriye adım atacak' ama adımı ileriye değil ya aynı yere ya da geriye atıyor. Kemal Bey, Radikal Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'e verdiği mülakatta, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılması teklifini kamuoyuna sundu. Sonra bu maddenin kaldırılmasından vazgeçip maddenin yeniden düzenlenmesini önerdi. Partisi yeni düzenlemeyi teklif olarak Meclis Başkanı'na sundu. Yeni teklifi inceledim, şaşırdım. Maddenin eski hali daha az zararlı. Maddenin teklif edilen yeni hali kabul edilse, askerî müdahalenin alanı daha da genişler. Bu teklifle muhtıra vermek daha da kolaylaşır. Kemal Bey ayağını kaldırdı, önemli bir fırsat yakaladı, ama adımını geriye atarak bu fırsatı heba etti. İktidar partisi, bu teklifi ya revize etmeli ya da 35. maddeyi tamamen kaldıracak yeni bir düzenlemeyi referandumdan sonra Meclis'e taşımalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, darbe karşıtlığının ve askeri kışlasına çekme çabalarının halk nezdinde prim yaptığını gördü. Ama gerçekten darbelere hesap sormak istiyorsa CHP'nin; geçmişi ile yüzleşmesi ve bu konuda yapılan hatalara ilişkin öz eleştirisini yapıp yeni bir sayfa açması, samimi olması gerekiyor. 'Darbelere karşıymış gibi görünmek' işi halletmiyor. "27 Nisan e-muhtırasını veren eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'a hesap soracağız, suç duyurusunda bulunacağız" diyen Kemal Bey'e millet soruyor; "O muhtıranın verildiği tarihte siz CHP'nin Grup Başkanvekiliydiniz. Neden gıkınız çıkmadı? Neden iki satırlık açıklama ile muhtıraya karşı çıkmadınız? 'Muhtıra açıklamasının altına imzamızı atarız' diyen CHP'li Onur Öymen'e neden karşı çıkmadınız? 27 Nisan e-muhtırası ile Sayın Gül'ün Cumhurbaşkanlığını engellemeye çalışan Büyükanıt'la, partiniz '367 konusunu Anayasa Mahkemesine taşıyarak' paralel hareket etti. CHP'nin Anayasa Mahkemesine verdiği dilekçenin altına neden imza attınız?.." Sayın Kılıçdaroğlu'nun darbelerle hesaplaşma, darbecilerden hesap sorma konusundaki söylemlerinin karşılık bulması için önce bu sorulara samimi cevaplar vermesi ve darbeleri sorgulayan bağımsız yargıya baskı yapmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İddia edilen Ergenekon yapılanması ile partisi arasına bir mesafe koyması gerekiyor. Kemal Bey bir taraftan kulağa çok hoş gelecek şekilde "Asker de hesap vermeli" diyor, diğer taraftan askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeye "hayır" diyor. Referanduma yetişmez ama yeni seçimlerden önce Kemal Bey'in oturup ne diyeceğine karar vermesi ve "Arkadaşlarımla birlikte karar verdik" dediği o eski tüfeklerden kurtulması gerekiyor. Yani CHP iktidar olmak istiyorsa lider değiştirmekten daha çok, kafaları-politikaları değiştirmesi gerekiyor.