CHP lideri Kılıçdaroğlu, HSYK' nın atadığı yargıçları militan olmakla suçlamış. HSYK ve yargıya, AK Parti'nin arka bahçesi benzetmesi yapmış. Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'liler Türkiye'de bu sözü söyleyecek ve bu benzetmeyi yapacak en son insanlar olmalı. Herhalde Sayın Kılıçdaroğlu, CHP'li Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın 'kendi ideolojilerindeki' 3 bin hâkimi yargıya atadıklarına ilişkin itiraflarını unuttu. 11 bin hâkim ve savcının oylarıyla oluşan HSYK'nın kimsenin arka bahçesi olma şansı yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nunki tam bir pişkinlik. Zamanında kendileri yargıyı, hem arka bahçe, hem ön bahçe olarak tepe tepe kullandılar. Militan kadroları yıllarca yargıya doldurdular. Şimdi AK Parti iktidarda olduğu için; Onların da aynı şeyi yaptıklarını zannediyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu HSYK üyelerinin nasıl seçildiğini unuttu galiba. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, 22 Ağustos 1995 tarihinde CHP il kongresinde sağ kadrolaşmayı önlemek için kendi elemanlarını yargıya yerleştirdiklerini itiraf etmişti. Bu itirafı unutan Kılıçdaroğlu'nun 11 bin hâkim ve savcının oylarıyla oluşan yeni HSYK'nın atamalarına militan benzetmesi değerlendirmesi tam bir pişkinliktir. Ne demişti, Moğultay: "Hükümetten 5 bin kişilik kadro çıkardım. Bu kadroları örgütüme vermeyip de MHP'ye ve Refah'a verseydim. Seyfi Oktay zamanında 2 bin civarında hâkim alındı. Benim zamanımda bin civarında hâkim alındı. 3 bin hâkim aldık." Sayın Kılıçdaroğlu bunları hatırlamalı. Birilerini suçlarken şu anda genel başkanı olduğu partinin, bu konuda geçmişte neler yaptığını unutmamalı. O unutuyorsa bile milletin unutmayacağını bilmeli. Geçmişte CHP'nin yargıda yaptığı sol kadrolaşmayı kimse unutmaz... Dersim tartışması nedeniyle zor günler geçiren ve yalpalayan Kılıçdaroğlu, parti içerisindeki olumsuzlukları önlemek ve tartışmaları başka bin noktaya çekmek için her gün saldıracak bir adres buluyor. Nerede kaldı, o yargıya saygılı CHP? Geçmişte militanca kararlar veren yargı mercilerine eleştiri yöneltildiğinde ortalığı ayağa kaldıran CHP; ne oldu da bugün yargıya militan diyebilecek noktaya geldi? Bunun cevabı gayet basit! Çünkü CHP, yargıdaki etkinliğini kaybetti... Artık orayı istediği gibi yönetemiyor. Oraya istediği gibi etki edemiyor. Arzu ettiği kararları çıkartamıyor. Orayı milletin iktidarı ele geçirdi. CHP'nin oradaki iktidarı yıkıldı. Tartışmaların, suçlamaların gerçek sebebi bu, başka bir şey değil. Bir ana muhalefet partisi liderine düşen, yargıyı itibarsızlaştırmak değil; yargıya saygı duymak ve yargının toplum nezdindeki itibarını güçlendirmektir. Yargıyla kavga etmenin, siyaseten Sayın Kılıçdaroğlu'na getireceği bir şey yoktur. Ayrıca bu tartışma CHP'nin içerisindeki iç kavgaları durdurmayacaktır. Çünkü CHP tabanı, Kılıçdaroğlu'ndan beklediği değişimi-dönüşümü görememiştir. Kılıçdaroğlu yalpalamaya başlamıştır. Her gün yeni bir pot kırarak ne yaptığını bilmez halledir. CHP tabanı bunu fark etmiştir ve partide yeni bir lider arayışı çoktan başlamıştır. Böyle suni gündemler oluşturarak, kurumlara çatarak, bu arayışı Sayın Kılıçdaroğlu'nun durdurma imkânı yoktur. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu'nun liderliğindeki CHP, her gün CHP'nin aleyhine olabilecek birçok siyasi gelişmeye imza atmaktadır. Benim kanaatimce Sayın Kılıçdaroğlu'nun gerileme dönemi başlamıştır. Korkunun ecele faydası yoktur.