CHP'nin demokrasi sınavı

A -
A +
Ekim ayı başında yapılan bir ankette demokratikleşme paketine halkın yüzde 72'sinin destek verdiği ortaya çıktı. Aslında ben bu aşamada, bu oranda bir destek beklemiyordum doğrusu. İktidar partisi reform paketini toplumun tüm kesimlerine tam olarak anlatma fırsatı bulamadı henüz. Diğer yandan başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere MHP ve BDP reform paketinin aleyhine hükümeti hedef alan ve çok sert eleştiriler içeren yoğun kampanyalar başlattılar. Demokratikleşme adımları siyasete malzeme edildi ve yapılanlar, çok fena belaltı vuruşlarla kullanılıyor. Tüm bu olumsuz girişimlere rağmen halkın, muhalefetin dolduruşuna gelmeyip bu aşamada pakete yüzde 70'in üzerinde destek vermesi şaşırttı beni.

Bu sonuca sevindim doğrusu. Daha iyi bir demokrasiye ulaşmak için atılan her adım mutlu etmeli hepimizi. Bu desteğin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Millet muhalefetin tahriklerine kulak asmıyor. Alevi kardeşlerimizin bazı beklentilerini karşılayacak düzenlemeler de yapılınca ben destek oranının daha da artacağını düşünüyorum.
MHP ve BDP'nin demokratikleşme paketine verdikleri tepkileri siyaseten anlayabiliyorum. Ama CHP'nin reformlara karşı çıkmasını anlamakta zorlanıyorum. CHP tüm toplumun önünde bir demokrasi ve insan hakları sınavından geçti. Maalesef sosyal demokrat çizgide siyaset yaptıklarını iddia eden CHP'liler özgürlükler, insan hakları ve demokrasi konusunda sınıfta kaldılar. Demokratikleşme paketi CHP'nin durduğu yer açısından tam bir turnusol kâğıdı görevini gördü.

Kemal Bey ve CHP sözcüleri boşuna demokrasi ve özgürlük nutukları atmasınlar bundan sonra. CHP'liler bu konularda güzel ve etkili konuşuyorlar ama iş icraata gelince yan çiziyorlar, samimi olmadıkları kabak gibi ortaya çıkıyor. "Kürt sorununu çözelim", "Herkes ana dilini özgürce kullanabilmeli" diyen Kemal Beyin parti sözcüleri, "Özel okulda da olsa ana dilde eğitim bizi böler" deyip 'bölünme korkusunu' pompalıyorlar. Andımızın kaldırılmasını ülkenin en büyük sorunu haline getirdiler. Tek parti döneminin ürünü eski uygulamaları korumak için cansiparane çalışıyorlar. Meclis'e andımızın Milli Eğitim Kanununa konulması için önerge getiriyorlar.

"Başörtüsü yasağına biz de karşıyız, bu sorunu biz çözeceğiz" diyen Kemal Bey kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasından çok mutlu görünmüyor. Herhalde kendi partisinin İstanbul milletvekili Mahmut Tanal'ın kamuda başörtüsü yasağını sona erdiren yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay'a dava açtığından haberdardır.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'CHP'de değişen bir şey yok' derken haksız mı? Seçim zamanı başörtülülere rozet takacaksın; kadın seçmenlere başörtüsü dağıtacaksın ama kamuda başörtüsü yasağı kalkınca, yasakçı zihniyetin hortlayıp karşı çıkacak. Millet tüm bu tutarsızlıkları, samimiyetsizlikleri görüp tartamaz mı zannediyorsunuz? CHP'nin bu yasakçı tavrı, millet tarafından bir kenara not edilmiştir, bu tavır CHP'ye oy kaybı olarak dönecektir...
Sevgili okuyucularım, bayramınızı canı gönülden kutluyorum. Bayram vesilesi ile kırgınlıklarınızı giderin, küs olduklarınızla barışın. Gönül dünyanızı temizleyin. Nice huzurlu bayramlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.