Bazı gazetecilerin Ankara Temsilcileri ile birlikte AK Parti Kongresi'ni izlemek için Başkentin en büyük kapalı alanı olan ASKİ Spor Salonu'na gittik. Salona ulaşmakta sıkıntı yaşadık. Salonun çevresinde âdeta bir insan seli vardı. İçeriye girdiğimizde ise 15 bin kişilik salonun tıklım tıklım dolduğunu gördük. Dışarıda kalanlar herhalde içeridekilerin iki katı daha kalabalıktılar. İçerideki kitle son derece heyecanlı bir kitleydi. Salon âdeta Türkiye'nin daha küçük bir fotoğrafı gibiydi. Kars'tan Edirne'ye Mersin'den Rize'ye, İzmir'e kadar memleketin her köşesinden insan manzaraları gördük. Avrupa ve Asya ülkelerinden üst düzeyde ciddi bir katılım vardı kongreye. Salonun en belirgin afişleri, "Biz Birlikte Türkiye'yiz", "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın"dı... Adana İl Teşkilatı'nın afişinde Ergenekon'a gönderme vardı. Başbakan salona girmeden önce dışarıdaki partililere hitap etti. Organizasyonu yapanları kutluyorum. Her şey iyi düşünülmüş, iyi planlanmış. AK Parti teşkilatları bu işleri gerçekten iyi yapıyorlar. Son derece coşkulu bir kongreydi. Salona eşi ile birlikte giren Başbakan Erdoğan'ı salondakiler ayakta dakikalarca alkışladılar. Sevgi gösterilerinde bulundular. Başbakan Erdoğan insanların gönlünü fethetmiş! Muhalefet liderlerine duyurulur. Tayyip Erdoğan siyaset sahnesinden çekilmeden hiçbiriniz iktidar yüzü göremezsiniz. Allah vergisi bir karizma, sahici bir kişilik, Anadolu insanının özelliklerini yansıtan bir karakter, mükemmel bir hatip. Kısacası hepimizin, herkesin kendinden bir şeyler bulduğu siyasi bir lider. Gazetelerde yazılıp çizilenlere, araştırma şirketlerinin anket sonuçlarına kanmayın. Dün kongrede gördüğüm manzaranın özeti, Tayyip Erdoğan Genel Başkan olduğu sürece, AK Parti tek başına iktidar. Ama yüzde 37 ile ama yüzde 47 ile. Başbakan Erdoğan kongrede iki saat süren duygu yüklü, güzel bir konuşma yaptı. Konuşmasının büyük bir bölümünü "Demokratik açılım" konusuna ayırdı. Birlik beraberlik mesajları verdiği konuşmasında AB konusundan Kıbrıs'a, İsrail'den İran'a, Filistin'e kadar birçok konuya değindi. Muhalefete, Anayasal kurumlara, sivil toplum örgütlerine, sanatçı ve akademisyenlere birleşmiş, kaynaşmış bir Türkiye oluşturma çağrısı yaptı. "72 milyon vatandaşımın her biri, bu ülkenin asli unsuru, birinci sınıf vatandaşıdır. Sevseniz de sevmeseniz de Ahmed-i Hani'siz, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye'nin maneviyatı noksan kalır. Cem Karaca'sız, Ahmet Kaya'sız, Sabahat Akkiraz'sız, Tatyos Efendi'siz bir Türkiye eksik kalır" sözleri ile tabuları yıkan, farklılıkların zenginliğimiz olduğu vurgusu dikkat çekiciydi. Farklılıkları yok saymayan onlara saygı isteyen mesajları verdi. Demokratik açılım süreci için herkesten öneri ve destek istedi. Kongre sonunda oluşan parti yönetimi, 2010 Ekim veya 2011 Ekimdeki seçime partiyi taşıyacak. Demokratik açılım sürecine, kongrede açık destek verildi. Bakan Davutoğlu, parti yönetimine girerek, artık AK Partili oldu. Diğer detaylar bir sonraki yazıya.