Çözüm süreci ve yeni anayasa

A -
A +

Dün Silivri'de olup bitenler gelecekle ilgili  kaygılandırıyor insanı. Bir zamanlar vesayet rejimi sayesinde hesap vermeye alışık olmayanlar, vesayet çökünce kafa tutmaya, mahkemeleri basmaya ve yargıyı baskı altına almaya başladılar. Ne oldu ağzınızdan düşürmediğiniz hukukun üstünlüğü kavramına? Hani herkes hukuka saygılı olacaktı? Yargıyı eleştirebilirsiniz, usulle ilgili yanlışlıkları ortaya dökebilirsiniz, mağduriyetleri dile getirebilirsiniz ama mahkeme salonlarını basıp yargıçları baskı altına alamazsınız. Bunu yaparsanız suç işlemiş olursunuz. Bunun adı zorbalıktır. Bu davranışlarla yargılananlara iyilik yapmıyorsunuz. Bir taraftan haklı olarak adaletin gecikmesinden dem vuruyorsunuz ama diğer yandan adaletin işlemesini engelliyorsunuz. Mahkeme salonlarında arbede çıkararak yargıçların işlerini yapmalarını engelliyorsunuz, işin gecikmesine doğrudan katkı veriyorsunuz. Bir de bunları TBMM kürsüsünde hukukun üstünlüğünü gözeteceğine yemin eden CHP'li vekillerin ön ayak olması ile yapıyorsunuz. Bu daha da vahim bir durum.Toplum sizi örnek alıp bundan sonra mahkeme salonlarını basmaya kalkarsa ne diyeceksiniz? Allah akıl fikir versin, yanlış yoldasınız. Bırakın bağımsız mahkemeler işini yapsın, hâkimler özgür iradeleri ile bir an önce kararlarını versinler. Bu iş daha fazla uzamasın. Türkiye'nin dört bir yanından toplanan göstericiler barikatları aşmaya çalışmadan gösterilerini yapsalardı yetmez miydi? Zaten onların sesini görsel ve yazılı medya kamuoyuna aktardı. Daha ötesine gerek yoktu. Yargıyı görevini yapamaz hale getirmek iyi bir iş, iyi bir görüntü değil. Bugüne kadar kimse mahkeme basmadı, hâkimleri tehdit etmedi. CHP yoksa bu davaların sonuçlanmasını istemiyor mu?

Ankara'nın gündeminde iki konu var. Biri yeni anayasa, diğeri çözüm süreci. Çözüm süreci ile ilgili her şey yolunda gidiyor gibi. Kandil Öcalan'ın mektubuna cevap verdi. PKK'nın yurtdışına çıkışı ile ilgili yasal güvence talebi gündemden kalktı. PKK'lıların silahlarını bırakarak mı yoksa silahları ile mi ülkeyi terk edecekleri çok net değil. Net olan şu; yasal düzenleme talebi gündemden kalktı. Terklerde, terk edenler güvenlik güçlerine gözükmeden geldikler  yöntemleri kullanarak gidecekler. Terkler henüz başlamadı. Öcalan'ın mektubu ile süreç bugün yarın başlar. Silahsız terk edenler de olur, gözükmeden silahını terk edenler de olacaktır. Sırrı Süreyya Önder ve Selahattin Demirtaş dün Kandil'den Öcalan'ın mektubunun cevabını alarak döndüler. Cevaplarda süreci olumsuz etkileyecek bir durumun söz konusu olmadığı söyleniyor. Cevap olumlu diyorlar. O mektup bugün yarın yerine ulaşır ve terkler de başlar. Süreci Meclis adına takip edecek komisyon konusu bugün Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacak. MHP'nin tutumu kesinlikle olumsuz. Belki CHP'nin tutumu değişebilir. Bu komisyonu ya iki parti ya da üç parti kuracak. Komisyon çözüm sürecini meclis adına takip edecek. 
Yeni anayasa ile ilgili kurulan Uzlaşma Komisyonu  dün akşam Meclis Başkanı ile yemekte bir araya geldi. Durum ümit verici değil. Siyasi partilerin önerileri arasındaki uçurumlar bu konuya ilişkin uzlaşmanın çok da kolay olmadığını gösteriyor. Ama yeni anayasa ihtiyacının daha fazla beklemeye tahammülü yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.