Yüksek Yargı kurumlarının üyelerinin bazı tutum ve davranışları toplum nezdinde yargıya olan güveni zedeliyor, yargıyı yıpratıyor. Birkaç gün önce bir HSYK üyesinin kameraların karşısına geçip, "Anayasa değişikliği toplumun iş ve aş sorununa çözüm mü getiriyor" tarzındaki açıklamasını dinlediğimde emin olun şok oldum, şaşırdım. Bir ana muhalefet partisinin Anayasa değişikliğini 'Hayır' için kullandığı bir sloganı yüksek bir yargıcın sahiplenmesi 'hayır' için bir siyasi parti ile paralel bir dil kullanması tuhaf bir durumdur. Bir taraftan HSYK Başkanı ve üyeleri, diğer taraftan Danıştay Başkanı ana muhalefet partisi ile paralel anayasa değişikliği için 'hayır' kampanyası yürütüyorlar. Bu, yüksek yargı kurumlarımız açısından hoş bir görüntü değil. Buradan yüksek yargıçlarımıza sesleniyorum, bu haliniz tarafsızlığınızı zedeliyor, temsil ettiğiniz yüksek yargı kurumlarını yıpratıyor. Ayrıca bu tutumunuzla Yüce Meclise ve Anayasa Mahkemesi'ne ayıp ediyorsunuz. Bu anayasa değişikliğinin hazırlanma sürecinde, bu değişikliklere ilişkin görüş ve düşüncelerinizi medya aracılığıyla kamuoyuyla, parlamentoyla ve icra organıyla paylaştınız. İtirazlarınızı dile getirdiniz. Bu normal bir durumdur. Ama bu yasal düzenlemeler Yüce Meclis'ten geçti. Sayın cumhurbaşkanı onayladı. Ana muhalefet partisi sizin de itirazlarınızı içeren bir itiraz dilekçesi ile bu düzenlemelerin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. AYM, itirazları hem şekil hem de esas yönünden inceledi ve bir karar verdi. Bu kararın gerekçesini de açıkladı. Bu düzenlemeyi Anayasaya aykırı bulmadı. Bu düzenlemenin kuvvetler ayrılığı prensibini zedelemediğine, yargı bağımsızlığını azaltmadığına bilakis yargının bağımsızlığını arttırdığına ilişkin karar verdi. Şimdi, son kararı da millet verecek. Bu düzenlemeler meclisten geçip sayın cumhurbaşkanınca onaylandıktan ve Yüce Mahkeme'ce yapılan itirazların doğru olmadığına karar verildikten sonra size düşen artık susmak ve milletin kararını beklemektir. Sizler sırtınızdaki cübbelerle yargı erkini kullanıyorsunuz. Bir dernek, bir siyasi parti ve bir siyasetçi değilsiniz. Bu saatten sonra "Hayır" veya "Evet" kampanyası yürütecekseniz istifa edin, çıkarın sırtınızdaki yargıç cübbenizi, ne istiyorsanız yapın. Kanal kanal dolaşın. Kendi itibarınıza da temsil ettiğiniz yüksek yargı kurumlarına da yazık ediyorsunuz. Lütfen susun artık. Yargıç mısınız, siyasetçi mi? Yargıç sıfatınızla, yüce Parlamentoya değişikliği onaylayan cumhurbaşkanına ve bu değişikliklerin Anayasaya uygun olduğuna karar veren Anayasa Mahkemesi'ne karşı kampanya yürütmeniz şık mı sizce? Kendi kararlarına siyasetçilerden saygı bekleyen yüksek yargıçlar aynı hassasiyeti göstererek yüce mahkemenin verdiği karara saygı göstermek durumundadır. Eğer illa da konuşmak istiyorsanız gazetelerin manşetlerine yansıyan ve kanımızı donduran iddialara toplumu tatmin edecek bir cevap verin.