Cumhurbaşkanı halka hesap verecek

A -
A +

Başbakan Erdoğan Köşk seçimleri için Samsun'da 'Bismillah' diyerek ilk mitingini yaptı. Dün de Erzurum 'Ya Allah' diyerek devam etti. Samsun mitinginde ilginç mesajlar verdi. "Birileri şunu diyebilir; Cumhurbaşkanı makamı yol yapma, havalimanı yapma makamı değildir. Cumhurun başı olacaksın yan gelip yatacaksın, böyle şey olur mu? Her saniyeyi başbakanımızla, bakanlarımızla geçireceğiz" sözleri Başbakan'ın Devlet Başkanı  seçilmesi durumunda nasıl bir yönetim tarzı uygulayacağını açıkça ifade eden sözler. Bu sözler çok tartışılacak, çok konuşulacak. "Cumhurbaşkanı yolları da havalimanlarını da milletin birliğini de takip eder" sözleri seçilmesi halinde icranın başı gibi hareket edeceğinin mesajlarıdır. Saklısı-gizlisi yok. Gizli ajandası ve niyeti de yok. Her şeyi gayet açık söylüyor, kandırmıyor, sahici davranıyor. Aklından ne geçiyorsa onu milletle paylaşıyor.
Bal gibi 'yarı başkanlık' sistemini tarif ediyor. Zaten halkın oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı'nın eskiden Meclis tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı gibi hareket etmesini de kimse beklememelidir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi otomatik olarak yarı başkanlık sonucunu doğurur.
Ayrıca şu anda hâlâ görevde olan mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bey'in aktif bir Cumhurbaşkanlığı yapmadığını kim söyleyebilir? Dış politikadan ekonomiye, reformlardan AB sürecine, çözüm sürecinden açılım politikalarına kadar Sayın Gül'ün içinde olmadığı, katkı vermediği hiçbir alan yoktur. Çok reklamını yapmasa da tüm gelişmelerin içinde yer almıştır. 81 vilayeti tek tek ziyaret ederek yerel sorunlarla bile ilgilenmiştir. Türkiye'nin stratejik önemli projelerini yakından takip etmiştir. Bütün bakanlarla yakın istişare içinde olmuştur. Yasama faaliyetlerini adım adım takip etmiş, rezervlerini zamanında ileterek sistemin hızlı çalışmasını sağlamıştır. Sayın Başbakan'ın "Sayın Gül ile 7 senede yakaladığımız performansı daha önce yakalasaydık Türkiye çok farklı yerlerde olurdu" sözleri bunun en açık kanıtıdır.
Şimdi cumhurbaşkanını halk seçtiği için mecburen seçilen cumhurbaşkanı yürütme organı ile daha sıkı bir iş birliğine girmek durumundadır. Çünkü cumhurbaşkanı halkın oyları ile seçildiği için halka vaatleri vardır, beş yıl sonra tekrar aday olmak isterse beş yılın icraatı ile ilgili halka hesap verecektir. Hesap verme sorumluluğu olan her makamın bu sorumluluk oranında yetkilerinin olması kaçınılmazdır. Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu "Anayasa değişmeden hareket edilirse bu anayasa ihlali olacaktır. Bu da devlette kriz sebebi olacaktır" demiş.
Söylediği doğrudur ama eksiktir. Türkiye başkanlık sistemine geçecekse tabii ki anayasasını değiştirmelidir. Zaten Erdoğan da yeni anayasayı vaatlerinin başına koyuyor. Ama anayasa değiştirilmeden de mevcut 12 Eylül anayasasının cumhurbaşkanına tanıdığı çok geniş yetkileri tam olarak kullandığında da yarı başkan gibi hareket edebilir. Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmekten tutun da Meclis'i feshetmeye kadar bir dizi yetkisi var zaten. Bunları kullandığında da icranın göbeğinde yer alabilir.
Başbakan Erdoğan "Devletin en tepesindeki makama kimin geleceğini belirlemek; elinde silah olanların, güç olanların, para babalarının değil bizzat milletin uhdesindedir" demiş. Yani eski Türkiye'de Cumhurbaşkanının kim olacağına elinde silah olan generaller, güçlü lobiler ve İstanbul sermayesi karar verirdi demiş. Artık o gelenek eski Türkiye'de kaldı. Artık bu kararı millet verecek.
İdeolojik gazetelerimizden birisi açılışı birkaç kez ertelenince 'hızlı tren projesi çöktü' demiş. Halt etmiş, çöken onların beyni. Ankara-İstanbul YHT hattı 5 Temmuz'da açılacaktı, Sayın Bakanın rahatsızlığı nedeniyle bu tarih 11 Temmuz'a ertelendi. Ancak Sayın Başbakanın Cumhurbaşkanlığı seçim programı nedeniyle bir kez daha revize edilerek 25 Temmuz'a alındı. Çöken bir şey yok. YHT tıkır tıkır çalışıyor, testler devam ediyor. Belki Bayramda da Ankara-İstanbul seyahatleri ücretsiz olacak. Kıskanmayın takdir edin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.