Sayın Cumhurbaşkanı'nın Hindistan gezisi sırasında yaptığı bazı açıklamaların yankıları hâlâ devam ediyor. Gül'ün bu açıklamalarını "ikinci kez cumhurbaşkanı olmak için kampanya başlattı" diye yorumlayanlar oldu. Şimdi de yine o açıklamalara dayanarak görev süresi 5 yıl mı, 7 yıl mı tartışmaları başladı. Eğer görev süresi 7 yıl ise cumhurbaşkanı seçimine daha 4 yıl var. Eğer 5 yıl ise daha 2.5 yıl var. Bu konuyu bugünden tartışmanın ne gereği var? Tartışılacak, konuşulacak konu mu bitti? Sayın Cumhurbaşkanı hem uçakta hem de kaldığımız otelde açıklama yaparken ben de oradaydım. "Bu Meclis yeni bir anayasa yapamaz" biçiminde bir açıklaması olmadı. Önce mevcut Meclis'in; Türkiye'deki tüm siyasi görüşleri barındırdığını, halkın temsil oranını, seçimlere katılım oranını ve "temsilde adalet" ilkesini en iyi yansıtan Meclis olduğunu belirtti. Bu kadar nitelikli bir Meclis'ten çok şeyler beklediğini ifade etti. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirttikten sonra "yeni bir anayasa yapmak bu Meclis'e yakışırdı" temennisini dile getirdi. Fakat aradan 2.5 yıl geçmesine rağmen yeni bir anayasa yapmak konusunda henüz bir konsensüs sağlanamadığı için de "Meclis yeni bir anayasa yapma fırsatını kaçırdı" sözünü sarf etti... Hatta Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni bir anayasa için siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının yeterli hazırlığı yaptığını ve herkesin yeni anayasa taslağının hazır olduğunu söyledi. Bunun üzerine söz aldım ve kendilerine; "Seçimlere daha neredeyse 1.5 yıl var. Herkesin yeni anayasa taslağının da hazır olduğunu söylüyorsunuz. Bir uzlaşma sağlanması halinde bu Meclis seçimlere kadar yeni bir anayasa yapamaz mı?" biçimindeki soruma; "Keşke yapsa, neden yapamasın, yapabilir. 'Yapamaz' demiyorum. Geçen sürede yapılamamış olmasına hayıflanıyorum" cevabını verdi. Yoksa ben de bütün kalbimle inanıyorum, iktidar partisi ile ana muhalefet partisi ülkenin en temel ihtiyacı olan yeni bir anayasa konusunda uzlaşsalar bu Meclis 6 ayda yeni anayasayı yapıp, yürürlüğe koyar. Ama muhalefet partileri "yeni bir anayasa yapma" şerefine bu iktidarın sahip olmasını istemiyorlar. Oysa o şeref siyasi partilere değil, TBMM'ye ait olacak. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in "Anayasa çalışmasına başlamak için hiçbir zaman geç değil" açıklaması doğru bir tespit. Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünün önündeki en büyük engel bizzat mevcut anayasanın kendisidir. Bu anayasayı değiştirmekten daha acil bir işimiz yok. Bu anayasa varken, Türkiye artık reform yapamaz. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı, TBMM'nin arzu etmesi halinde anayasanın parça parça değiştirilmesinin de mümkün olacağını düşünüyor. Medya ve muhalefet, Türkiye'de kurumlar arası uyuma alışık değil. Kurumların uyum içinde çalışması ülkenin çıkarına. Hükümetle asker, hükümetle Cumhurbaşkanlığı ilişkilerinin gerginleşmesi ülkeye kaybettirir. Köşk ile hükümet, Sayın Gül ile Sayın Erdoğan arasında bir gerginlik çıkarma gayretleri boştur, sonuç vermez. Kraldan daha fazla kralcı gözükenlerin tutumları geçmişte olduğu gibi şimdi de bazılarını çok kötü yanıltacaktır.