CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı'nın görev süresi' için '7 yıl' diyen Başbakan'a cevap vermiş; "Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır" demiş. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine karşı çıkmış. "Eskiye dönülmesi, yine Cumhurbaşkanı'nın parlamentodan seçilmesi lazım" demiş. Sayın Kılıçdaroğlu, askerî ve bürokratik vesayetin tam anlamı ile her şeye hakim olduğu eski Türkiye'nin özlemini çekiyor sanıyorum. Parlamento hiç kendi özgür iradesi ile Cumhurbaşkanı seçebildi mi şimdiyi kadar? Son Sayın Gül'ün seçimi hariç, hayır. Sayın Gül'ün seçimininde asker ve yargı müdahale etti. Bir '367' komedisi yaşandı ama halk tepki gösterdi ve herkese dersini verdi. Sayın Gül'ün seçiminde asker 27 Nisan e-Muhtırası ile müdahale etmek istedi ama AK Parti ve Tayyip Erdoğan şapkasını alıp kaçmadı. Müdahale etmek isteyenlere millet adına en sert cevabı verdiler, direndiler. Nasıl oluyordu eskiden bu seçim? Askerî ve bürokratik oligarşi kendilerince sözde değil özde Cumhuriyetçi bir Cumhurbaşkanı adayı belirleyip Meclis'te sayıca etkili olan siyasi partilerin Genel Başkanlarına bildiriyorlardı. Ne olur ne olmaz diye bu ismi yedekliyorlardı. Genel Başkanlar da milletvekillerini ikna edip bu ısmarlama adayı seçtiriyorlardı. Çünkü askerin Cumhurbaşkanlığına seçilecek kişi konusundaki hassasiyetlerini iyi biliyor ve muhtıra-darbe gibi sürprizlerle karşılaşmak istemiyorlardı. Rahmetli Özal ve Sayın Gül hariç askerin onayladığı isimler seçildi. Sayın Demirel dahil bu isimler hep CHP'ye yakın oldu. CHP+Ordu=İktidar formülü buradan geliyor. CHP Köşk'te her zaman avantajlı durumda oldu. CHP Lideri bu eski günleri özlüyor. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirse askerin; bürokrasinin ve CHP'nin seçilmesini istediği bir ismin ömrübillah Köşk'e çıkamayacağını çok iyi biliyor Kılıçdaroğlu. 'Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi' konusu referandumda bu millete soruldu. Millet iradesini ortaya koydu ve "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin" dedi. Milletin bu iradesi Anayasa'ya girdi. 'Eskiye dönülsün' demek millet iradesine saygısızlıktır. Milletin oyları ile Anayasa'ya giren bir hükmü millete sormadan değiştiremezsiniz. Millet, Cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesini isteseydi, o gün kendisine sunulan teklife 'hayır' derdi. Ama CHP milletten korktuğu ve milletin oyuna güvenmediği için Cumhurbaşkanını milletin seçmesini istemiyor. Geçmiş olsun, o iş bitmiştir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi son yılların en hayırlı değişikliği olmuştur. Bundan asla geri adım atılmamalıdır. Cumhurun başını, bırakın Cumhur seçsin. CHP de artık cumhurla ve onun değerleri ile barışmayı öğrensin. Cumhurbaşkanlığı süresi ile ilgili 5+5 düzenlemesi yapılırken Sayın Gül, seçilmiş ve Köşk'te görev başındaydı. Sayın Gül 7 yıllığına parlamento tarafından seçildi. Daha sonra Meclis Anayasa değişikliğine gitti. Bu değişiklik referandumda halktan onay aldı. Neydi bu değişiklik, 'Cumhurbaşkanını halk seçer, beş yıl için seçer, bir kişi iki dönem Cumhurbaşkanlığı yapabilir.' Meclis bu düzenlemeyi Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yaptı. Sayın Gül, eski yasa hükmüne uygun seçildi. Orda parlamentonun Cumhurbaşkanı seçeceği ve görev süresinin de 7 yıl olduğu gayet açık. Cumhurbaşkanı görevinin başındayken şık olmayan ve devlet başkanlığı kurumunun saygınlığını zedeleyen bu tartışmayı Meclis'in bir an önce bitirmesi gerekiyor. Meclis'in yaptığı Anayasa değişikliğinin altında "yapılan Anayasa değişikliği ile Sayın Gül'ün görev süresi 5 yıla indirilmiştir" diye bir geçici madde yok. Ayrıca 2014 yılı seçim için uygun bir yıl. Sayın Cumhurbaşkanı da görevini gayet güzel yapıyor, çok da başarılı. Şimdiye kadar seçilenlerin içinde Cumhur'a en yakın insan. 7 yıllığına seçilmiş bir Cumhurbaşkanını yeni düzenlemeye tabi tutmak mantıksızlık. Meclis bu tartışmayı en kısa sürede bitirmelidir.