Değişiklikler herkes için

A -
A +

Birçok demokratik reformu içeren anayasa değişikliği önerisinin AK Parti ve AK Partililere nasıl bir çıkar sağladığını doğrusu anlayamadım. Tüm bu düzenlemeler milletimize ne avantajlar sağlıyorsa herhalde AK Partililere de, CHP'lilere de aynı oranda imkânlar sağlayacaktır. Bu nedenle Sn. Baykal'ın "Bu Anayasa değişikliği öneri taslağı bir AK Parti Anayasası oluşturma girişimidir" tespiti doğru bir tespit değildir. Grup konuşmalarında hem Sayın Baykal hem de Sayın Bahçeli anayasa değişikliği önerilerine destek vermeyeceklerini peşinen açıkladılar. Her iki muhalefet lideri de gelen öneriyi inceleyip, parti organlarında değerlendirip ondan sonra kararlarını açıklasalardı daha inandırıcı olurlardı. Peşinen ret etmek, "İktidar partisi uzlaşma aramıyor" iddialarının mesnetsiz olduğunu gösteriyor. Sayın Bahçeli'nin uzlaşma turlarını eleştirmesine şaşırdım doğrusu. Anayasa değişiklik önerilerini incelemeden, tartışmadan, "Kapımızı çalmasalar da olurdu. Bir çay içip giderler" açıklamaları muhalefetin uzlaşma kapılarını peşinen kapattığını gösteriyor. Emin olun CHP'yi anlayabiliyorum ama MHP'nin neden taslağa karşı çıktığını hâlâ anlayabilmiş değilim. Bir uzlaşma komisyonu kurulmasını, bu komisyon marifetiyle yeni bir anayasa taslağı hazırlanmasını, eski Meclis Başkanı Köksal Toptan arzu etti. Partilerden uzlaşma komisyonu için üye istedi. Ancak CHP cevap bile vermedi. "Anayasa değişikliğini gelecek Meclis yapsın" önerisinin mantığı ve vicdanı tatmin eden bir gerekçesi yoktur. Bu tutum Türkiye'ye vakit kaybettirmekten başka bir işe yaramaz. "Bu Meclis anayasa yapamaz demek, Meclis'in ve siyasetin kendisini inkârıdır" diyen Başbakan haksız değildir. Seçim gününe kadar bu Meclis savaş kararı bile almaya muktedirdir. Anayasanın mevcut halinden kaynaklanan sorunlarımızın çözümü için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak bu meclisin asli görevidir. Kendi asli görevini gelecek meclise havale etmek ipe un sermektir. CHP'nin itirazlarına gelince, CHP'yi anlıyorum. CHP, yüksek yargıda kendi düşünce dünyasının hâkim olduğunu düşünüyor ve bu düzenin bozulmasını istemiyor. AB standartlarını, AB ülkelerindeki örnekleri ve Türkiye ile ilgili AB ilerleme raporlarını incelediğimizde AK Parti'nin HSYK ve AYM için önerdiği model yanlış değildir. Bu yapılar oluştuğunda kurumlar marifetiyle yargıya müdahale güçleşecektir. Bence asıl rahatsızlık budur. Ayrıca bu süreçte yüksek yargı temsilcilerinin eleştirilerini, siyasi üslup kullanarak açıklamaları yanlıştır. Onlar, bir siyasi parti lideri gibi hareket edemezler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.