Demokrasinin zaferi

Son dönemlerde demokrasimiz ne badireler atlattı; 27 Nisan e-muhtırası, 367 kararı, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşadıklarımız, Danıştay saldırısı gibi cinayetler bir iki yıllık döneme sığan kâbus gibi olaylar. Ama her seferinde tüm bu olaylardan demokrasimiz güçlenerek çıktı. Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti ile ilgili verdiği karar demokrasimizin zaferidir. Aslında, google, internet ve gazete haberlerine ve ifade özgürlüğü kapsamında verilmiş demeçlere dayalı kapatma davası iddianamesine karşılık yapılması gereken, bu davayı ret etmekti. Ama Anayasa Mahkemesi bir orta yol kararı aldı. Aldığı bu kararla da Türkiye'yi rahatlattı. Türkiye'nin demokratikleşme, özgürleşme, sivilleşme ve zenginleşme yürüyüşünün önüne konulan takoz kaldırıldı. Türkiye eski Türkiye değil. AB ile müzakerelere başlamış olan ülkemiz otoriter düzenden demokratik düzene, vesayet rejiminden sivil rejime, kapalı toplumdan açık topluma geçiyor. Bu kararla, demokrasi sicilimiz leke almaktan, dünyadaki itibarımız iki paralık olmaktan kurtulmuş, AB ile ilişkilerimiz yara almamıştır. Ekonomimiz krize yakalanma riskini atlatmıştır. Bu kararın açıklanması esnasında Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın TBMM'ye ve siyasi parti liderlerine yaptığı çağrı çok önemlidir ve dikkate alınmalıdır. Mahkeme Başkanı Kılıç; "Bu çağda parti kapatmaktan biz de mutlu değiliz. Ama bizim mevcut yasalarımız çağdaş ülkelerin yasalarının çok gerisinde. Biz işlemlerimizi mevcut yazılı hukuka göre yapmak zorundayız. Siyasetçilerimiz kapatma davalarının gündemde olmadığı bir dönemde aralarında uzlaşarak mevcut yasaları çağdaş hukuku esas alarak değiştirsinler. Biz de onu uygulayalım" diyor. Sayın Kılıç, TBMM ve siyasi liderlere "Siz Venedik kriterlerini getirdiniz de biz mi uygulamadık" mesajını verdi. Bu çağrı çok önemli. Türkiye bu ayıptan artık kurtulmalıdır. TBMM Başkanı bu çağrıyı dikkate almalı ve parti kapatma rejimini AB ülkelerindeki uygulamalara eş değer hale getirecek yasal değişiklikler için harekete geçmelidir. Kararın iktidar partisini ilgilendiren bölümünü yarın değerlendireceğiz.