2012'ye girdiğimiz bu ilk aylarda enerjimizi ve vaktimizi ayırdığımız konulara bakınca umutsuzluğa kapılıyorum. Dersim tartışmaları, emekli vekillerin maaşlarına zam konusu, Kılıçdaroğlu'na fezleke konusu, yargı süreci devam eden davalarla ilgili tartışmalar gündemimizi işgal eden vakit ve enerji harcadığımız başlıklar. Dikkat edin bu başlıkların hiçbirisi Türkiye'nin temel sorunları ile ilgili değil. 2012'de hükümetin, muhalefetin ve kamuoyunun en önemli gündem maddeleri; Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacının karşılanması. Kürt sorunu ve dezavantajlı grupların sorunlarının çözümü ve iç barışın sağlamlaştırılması. Terörle siyasi-diplomatik, ekonomik ve güvenlik alanlarında topyekûn mücadele. Dünyadaki ekonomik krizin ülke ekonomimize olumsuz yansımalarının asgariye indirilmesi ve ekonomi alanında reformlara devam edilmesi. Çevremizde meydana gelen dış gelişmelerin takibi, diplomatik alanda inisiyatif alınması. Irak, Suriye, İran, Libya ve Yemen'de meydana gelen gelişmeler bizi çok yakından ilgilendiriyor. Buralardaki gelişmeler; ülkemizin geleceğini, güvenliğini etkileyecek gelişmeler. Kıbrıs konusuna ve Akdeniz'deki gelişmelere ciddi mesai ve enerji harcamamız gerekiyor. 2012'de bizim vakit harcamamız gereken temel sorunlarımız bunlar. Ancak biz, bu sorunlarla uğraşacağımıza vaktimizi ve enerjimizi iç siyasi kısır çekişmelere ayırıyoruz. 2012'yi kaybetmek ve zararla kapatmak istemiyorsak acilen gündemimizi ve önceliklerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Yeni bir anayasanın yapılması konusunda meclis başkanı ciddi emek ve mesai harcıyor. Herkesi sürece katkı vermesi ve halkın yeni anayasa talebinin canlı kalması için her türlü imkânı kullanıyor. Ancak siyasi parti liderlerimizin konuya aynı önemi vermediğini, meseleye ilgisiz kaldıklarını görüyoruz. Bu milletin bu meclise yüklediği en önemli misyon bu. Bu meclis, bu misyonu yerine getirmez ise aldığı oyları hak etmiş olmaz. Hem sayın başbakanın hem de siyasi parti liderlerinin konuya daha fazla ilgi göstermesi gerekiyor. Yeni bir Anayasa için belki tam uzlaşmayı sağlayamayabiliriz. Ama tam uzlaşma yok diye bir deli gömleği ile dolaşmaya devam edemeyiz. Olabildiğince en yüksek uzlaşmayı sağlayıp yeni anayasa halkın onayına sunulmalıdır. Bu işte tam uzlaşma bir hayaldir. Terörle mücadelede yapılan bazı hatalar terör örgütüne hayat öpücüğü gibi geliyor. Teröristle silahlı mücadelede yeni yöntemler olumlu sonuçlar veriyor. Terör örgütünün yurt içindeki eylemleri arttığı için güvenlik politikaları da mecburen artıyor. Ülkeyi savaş alanına çevirmek isteyen KCK'ya karşı hukuk yoluyla yürütülen mücadele yerinde bir karar. Tüm bunların yanında bölgede hükümetin yürüttüğü yatırımlarda ve sosyal projelerde pozitif bir ayırımcılık tercihi iyi sonuçlar veriyor. BDP, KCK ve PKK'nın Kürt sorununun çözümüne ilişkin girişimleri dinamitlemeye çalışması; işin çözümünü, bu alanda adım atmayı zorlaştırsa da demokratik açılım sürecine cesaretle devam edilmesi gerekiyor. Terör, Kürt sorununu istismar ederek varlığını devam ettirebiliyor. Ülkemizin en büyük sorunu olan bu sıkıntının cesaretle üzerine gidilmesi, ertelenmemesi gerekiyor. Hükümetin en çok mesai ayırdığı ve en başarılı olduğu alan, ekonomi alanı. Bu alana gösterilen ilgi ve hassasiyet artarak devam etmeli. Dünya kan ağlarken çok şükür biz iyi ve sağlam durumdayız. Yine en çok vakit ayırmamız gereken alanlardan birisi de dış politika. Irak'ta, Suriye'de olup bitenler bölgede bir mezhep çatışması ihtimalini gösteriyor. Türkiye'nin bölgedeki gelişmelere ilişkin inisiyatif alması gerekiyor.