Eğitimde FATİH projesi

Son yıllarda eğitim alanında ülkemizde önemli gelişmeler yaşanıyor. Hakkını teslim etmek lazım AK Parti iktidarları eğitim alanına çok önem verdiler. Cumhuriyet tarihinde belki de ilk kez milli eğitime genel bütçeden en büyük pay ayrıldı. Her yıl bütçeden bu alana ayrılan pay daha da artıyor. Doğrusu da bu zaten. Eğitimin fiziki altyapısının hazırlanması konusunda çok önemli mesafeler alındı. Artık okullarımızda 120 kişilik sınıflar yok. Öğretmen sayısında ciddi artış var. Geçtiğimiz gün hükümet eğitim alanında çok önemli bir projeye daha start verdi. Projenin adı, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (Eğitimde FATİH Projesi). 1.5 milyar TL'lik bir yatırımla akıllı sınıflar yapılacak. Kara tahta ve tebeşir tarihe karışıyor. Bilişim sınıfları 3 yıl içinde tamamlanacak. Bu proje eğitimde fırsat eşitliğine ciddi imkân sağlayacak. 40 bin okulda 620 bin dersliğe dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve her okula çok amaçlı fotokopi makinesiyle internet altyapısı sağlanacak. Eğitimde FATİH projesi ile her okulda en az bir sınıf, akıllı tahta, doküman kamerası ve mikroskop kamerasıyla donatılacak. Eğitim için harcanan her kuruş helaldir. Kat kat fazlasıyla ülkeye geri döner. Projede emeği olan herkesi kutluyorum. Mutlu ayrılan tek lider Alman haber ajansı DPA; "NATO zirvesinden ülkesinin artan nüfuzu nedeniyle mutlu ayrılan bir lider varsa, o da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'dür" yorumunu yapmış. Türkiye'nin Lizbon zirvesinde tezlerini kabul ettirmiş olmasından Fransa, İsrail ve bir de bizim muhalefet partileri çok rahatsız. Kim ne derse desin Lizbon'daki NATO zirvesinde Türkiye tezlerini kabul ettirmiştir. Kıskanacağınıza tebrik edin. Önemli olan bundan sonra teknik konuların netleştirileceği toplantılara iyi hazırlanmak ve geri adım atmamaktır. CHP-BDP ittifakı Hem CHP, hem de BDP, sol çizgide siyaset yaptıklarını söyleyen partiler. Aslında CHP gerçekten sosyal demokrat bir çizgide olsa, Kürt sorununun çözümüne en çaba sarf eden ve en çok katkı veren parti olurdu. Ama CHP'nin sol değil ulusalcı bir parti olduğunu hepimiz biliyoruz. Yeni Genel Başkan Kılıçdaroğlu CHP'yi ulusalcı çizgiden sol bir çizgiye taşıyabilirse bu sorunun çözümüne katkı verecektir. BDP Genel Başkanı Demirtaş, "Türkiye'nin sol bir bloka ihtiyacı var" diyerek sol partilerin seçimde ittifak yapmasını önermiş. Demirtaş'a sormak lazım: BDP dahil Türkiye'de sol parti var mı? BDP seçim barajını aşıp vekillerini Meclis'e taşımak uğruna demokratik açılıma en sert muhalefeti yapan CHP'ye göz kırpıyor. Seçimde Meclise gelebilmek için tüm ilkeler bir kenara itilebiliyor. Seçime 7 ay kala seçim ittifakları çok konuşulur. Ama geçmişte bu tarz birliktelikler beklenen sonucu vermedi. Başarılı örnek sayısı çok az. Seçimlerde 2+2 genelde 4 etmez.