Emeği geçenlere teşekkürler

A -
A +

Türkiye 3 Ekim virajını da kazasız-belasız geçti ve AB ile müzakereler başladı. Osmanlı'dan bu yana 200 yıllık batılılaşma-modernleşme arzumuzun en önemli dönemecini başarı ile geçtik.Türkiye treni, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini yakalayacak yolculuğun en kritik kısmını geçti ve en önemlisi yolculuğun rotası-istikameti artık değişmeyecek biçimde belli oldu. Artık hiç kimse Türkiye'nin istikametini, gücünü başka yönlere çeviremeyecek.Türkiye'nin artık tek rotası var; çağdaş batı uygarlığı ile bütünleşmek. Kim ne derse desin, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, Türkiye 3 Ekim'de modernleşme yolunda önemli bir zafer kazandı. Çağdaş uygarlıkla bütünleşme maceramızda önemli bir mesafe aldık. 20 Ekim'de tarama süreci başlıyor, tarama sürecinin 4-5 ayı geçmeyeceği hatta tarama süreci devam ederken buna paralel olarak müzakerelerin de kararlaştırılan konularında başlayacağı kanaatindeyim. Türkiye'yi bu noktaya getiren herkese çok büyük vefa borcumuz var. Ülkemizin geleceği, çocuklarımızın ve torunlarımızın yarınları adına bugünkü hükümete de AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkür borçluyuz. AK Parti iktidara geldiği günden itibaren AB konusunu birinci gündem maddesi haline getirdi. Bu sürece ciddi emek verdi ve mesai harcadı. 17 Aralık 2004 gününe kadar gece-gündüz çalışarak Kopenhag siyasi kriterlerinin gereğini yaptı. Sayın Erdoğan 3 Kasım seçimlerinin hemen ertesinde genel başkan sıfatı ile AB ülkelerine çıkarma yaptı, Avrupa'yı karış karış gezdi. Sayın Erdoğan'ın bir günde 3 ülke gezdiğine şahit oldum. Yoğun bir tempo ve yoğun bir mesai ve sarsılmaz bir inançla bugünlere gelindi ve bu emeğin karşılığı alınmış oldu. Hiç kimse bu mesafeyi bu kadar kısa sürede alacağımıza inanmıyordu. "Türkiye AB'ye 15 yıl sonra girebilir" diyenler bu noktayı gözardı ediyorlar. Türkiye şimdiki gibi bir performans gösterirse 2014'te çok rahat üye olur. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Bugün geldiğimiz noktada hem bundan önceki koalisyon hükümetine, hem de AK Parti iktidarına emeklerinden çabalarından dolayı teşekkür ediyoruz ve bundan sonra da bu zorlu yolculukta her türlü desteği vereceğimizin bilinmesi istiyoruz. Bundan sonra ne olacak? Ülkemizde hayat standardı yükselecek. Yabancı yatırımlar artacak, doğrudan yabancı sermaye girişi artacak, işsizlik azalacak. Müzakereler sürerken her alanda gelişme ve yenilenmeyi-değişikliği halkımız hissedecek. AB halklarının Türkiye'yle karşı kuşku ve korkuları müzakere sürecinde azalacak. Biz insan hakları, demokrasi, özgürlükler, refah ve hayat standardı konusunda Avrupa Birliğinin seviyesine ulaşmak için müzakere sürecinde çalışalım, bu standartlara ulaşalım, bu standartlara ulaştıktan sonra AB bizi ister alsın ister almasın hiç önemli değil. Yunanistan'ın, Portekiz'in AB'ye girmeden önceki hali ile bugünkü halini kıyaslayabilenler neden AB'ye girmemizin bu kadar önemli olduğunu kavrayacaklardır. AB süreci Türkiye'nin yarım asırdır sürdürdüğü bir devlet politikasıdır. Bugün önemli bir noktaya gelinmiş 3 Ekim'den sonra Türkiye artık yeni bir döneme girmiştir. Türkiye'nin önünde uzun-ince-dikenli bir maraton vardır. Ama Türkiye bu maratonu da kazasız-belasız başarı ile tamamlayıp AB'ye tam üye olacaktır. Yarım asırdır süren AB maceramızda 3 Ekim'e gelmemizde katkı veren bürokrat, siyasi, asker herkese teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık. Hazırlanalım, Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.