> ASTANA Başbakan Erdoğan'ın Kazakistan ziyareti daha çok ekonomik ağırlıklı gezi oldu. Başbakan 2005'te geldiği bu ülkeyi ikinci kez ziyaret ediyor. 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden Kazakistan'ı tanıyan ilk ülke Türkiye. Kazakistan cumhurbaşkanının 2009'daki ziyareti sırasında imzalanan 'Stratejik Ortaklık Anlaşması'yla iki ülke siyasi ilişkileri yeni bir boyuta taşındı. Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi iki ülkenin öncülüğünde sürdürülüyor. Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi'nin 31 bin öğrencisi olduğunu öğrendik. Dün Sayın Başbakan öğrencilerden bir kısmına diploma verdi. Kazakistan başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Eyalet sistemi mevcut. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı. Bu ülke dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip 9. ülke. 16.7 milyon nüfus, 2 milyon 724 bin kilometrekareye az geliyor. Başbakanın, Kazaklara 5 çocuk önerisi sanıyorum bu yüzden. Kazakistan çok yönlü bir diş politika yürütüyor. Bir taraftan Rusya ve Çin ile stratejik ortaklık yapan Kazakistan, aynı şekilde Türk Dünyası ve ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler ile de işbirliğini geliştirmeye çalışıyor. Bu ülke doğal kaynaklar açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Yaklaşık 500 maden yatağı var. Çinko ve volfram kaynakları açısından dünyada birinci, gümüş, uranyum kurşun ve krom madenleri alanında ikinci, bakır rezervleri yönünden de dünyada üçüncü sırada yer alıyor. 2011 verilerine göre, dünya uranyum üretiminin yüzde 35'ini bu ülke gerçekleştiriyor. Doğalgaz ve petrol rezervleri açısından bu coğrafyada Rusya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Kişi başına milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Maden, petrol ve doğalgaz zengini olan bu ülke ayrıca geniş ve verimli topraklara da sahip. Tarımda büyük potansiyelleri var. Kazakistan dünyanın sayılı tahıl üretici ve ihracatçılarından birisi. Kazakistan'da, Hollanda, İsviçre, Fransa, İngiltere ve ABD'nin 92 milyar dolar düzeyinde doğrudan yabancı yatırımı var. Türk yatırımlarının tutarı 2.5 milyar dolar. Biz, hizmet sektörü ve inşaatta diğer Batılılar ise kârlı sektörler olan petrol, doğalgaz ve madencilik alanında yatırım yapmışlar. Bu ülkeyle ticaret hacmimiz ise 3.2 milyar dolar. Kafkasya'nın ekonomik yıldızı sayılan bu ülke ile siyasi ve ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve Türkiye'nin bu pazardan hak ettiği payı alması için Başbakan Erdoğan, 5 bakan ve kalabalık iş adamı grubuyla birlikte iki gündür Astana'da yoğun bir mesai yaptı. Bu ülkede yatırım yapan, iş yapan iş adamlarının sorunlarıyla bire bir ilgilendi. Resmî yemekte bile onları çağırarak Nursultan Nazarbey ile görüştürdü. Cumhurbaşkanıyla hem baş başa hem de heyetler arası görüşmeler yapıldı. Başbakanın baş başa olan görüşmesi çok uzun sürdü. Başbakan Erdoğan bu ülkede başbakan değil cumhurbaşkanı protokolü ile ağırlandı. Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla herhalde bu ülkeye daha sık gelmemiz gerekiyor. Bu ülke Rusya ve Çin ile sınır komşusu. Kazaklarla birlikte bu pazarlara girmek mümkün. Türk yatırımcıların hizmet ve inşaat sektörünün yanında, kâr marjı yüksek olan madencilik, petrol ve doğalgaz işlerine de girmeleri gerekiyor. Dünyada mevcut mimari yapıların kopya edilmesiyle sıfırdan oluşturulan Astana'da yapılan projelerin yüzde 70'ini Türk müteahhitler gerçekleştiriyor. Türk müteahhitlerin gerçekleştirdiği projeler insanı gururlandırıyor. Kazakların heyetimize ve Başbakana ilgisi çok büyük. Ama bu ilginin ekonomik alana da yansıması gerekiyor...