Başbakan Erdoğan'ın basınla sohbet toplantısının ağırlıklı konusu Kıbrıs oldu. Kıbrıs'daki gelişmelerle ilgili olarak acilen basın ile böyle bir toplantı yapmaya gerek duyduğunu anlatan Erdoğan hem KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş hem de Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Papadopulos'a basın aracılığıyla mesaj gönderdi. Erdoğan iki liderden problemlerini kendi aralarında çözmelerini istiyor. Zira iki lider kendi aralarında çözüme ulaşamazlarsa garantör devletler ve BM Genel Sekreterinin devreye girmesiyle mesele daha karmaşık hale gelecek. O zaman çık işin içinden çıkabilirsen.. Yine başa dönülecek. Ama bizim temennimiz Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi böyle bir durumda bile meselenin 1 Mayıs'a kadar çözülmesi.. İnşallah öyle veya böyle, bir şekilde Kıbrıs problemi aşılırsa Türkiye'nin de AB ile üyelik sürecinde önemli bir adım daha atılmış olur. Bu açıdan bakıldığında Başbakan Erdoğan'ın bu arzusuna katılmamak mümkün değil. Denktaş ile hasım değil hısımız Erdoğan toplantıda Kıbrıs konusunda ortaya atılan iddialardan da rahatsızlık duyduğunu söyledi. Erdoğan Denktaş ile aralarında herhangi bir problem olmadığını belirtirken bu kez de basına mesaj göndermeyi ihmal etmedi.. "Öyle şeyler yazılıyor, çiziliyor ki Sayın Denktaş'la bir hasımmış gibi gösterme gayretleri var" diyen Erdoğan böyle bir durumun sözkonusu olmadığını, "Biz Sayın Denktaş'la hasım olamayız. Olsa olsa biz sayın Denktaş'la bir siyasi hısım olabiliriz" cümleleriyle dünya kamuoyuna duyuruyordu. Bu sözlerin sahibi Erdoğan'a hak vermemek mümkün mü? Türkiye, Denktaş'a tam destek veriyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet, Genelkurmay Başkanlığı ve devletin kurumları hatta Türk Milleti Kıbrıs Türk Halkının ve Denktaş'ın arkasında.. Başbakan Erdoğan kahvaltılı sohbette Kıbrıs meselesi ile ilgili olarak Medya'dan beklentilerini de sıraladı. Söylediklerinden medyaya sansür konulması gibi bir anlam çıkarılmamasını isteyen Erdoğan, "Öyle şeyler yazılıyor çiziliyor ki, bunlar karşı tarafı tahrik edebilir. Müzakerelerde bu durum kopmaya sebep olabilir. Biz kopmasını istemiyoruz. Bitmesini istiyoruz. Bu süreç içerisinde her şeyi açıklamanın faydalı olduğu kanaatinde değilim" diyerek bu hassas konuda basının daha dikkatli olmasını rica etti.. Müzakerelerin içeriğinin yazılmaması isteğine karşılık Denktaş'ın görüşmeler sonrası yaptığı açıklamalar hatırlatılınca Erdoğan,"Çok ciddi etraflı açıklamalara girmek yanlıştır" karşılığını verdi. Kıbrıs konusunda fazla aşırı kâr ve zarar hesabına girilmesinin yanlışlığına da değinen Erdoğan, toplantının sonuna doğru AB ile ilgili gelişmelere ilişkin görüşlerini de açıkladı. Erdoğan'ın AB ile ilgili değerlendirmesinde en dikkati çeken nokta ise terör konusunda ortak bir uyarı kavramı oluşturulması önerisiydi. Türkiye'nin AB'ye girmesiyle birlikte Türkçe'nin de topluluk içerisinde konuşulmasının önemli bir adım olduğunu belirten Erdoğan üyelik konusunda Türkiye'nin kararlılığını sergiledi. Toplantının özetine gelince... Başbakan Erdoğan önemli konularla basın ile ilgili görüş alış-verişinde bulunmanın yararına inanıyor. Bu tür toplantıların sık sık yapılmasından yana. Biz de aynı görüşteyiz. Özellikle milli konularla ilgili olarak basınla diyalog kurulması birçok yanlış anlamayı önlediği gibi kamuoyunun da sağlıklı bilgi almasını sağlayacaktır.