Erdoğan'ın ABD temasları

A -
A +

Ön hazırlık gerektiren yoğun ve önemli MGK toplantısı, aynı günün akşamı Davos'a hareket. Cumartesi günü Davos'ta, BM Genel Sekreteri ile Kıbrıs konusunda kritik bir görüşme... Davos toplantıları kapanış oturumunda harika bir konuşma ve güzel mesajlar... Aynı gün Davos'tan Türkiye'ye dönüş. Pazar günü Cumhurbaşkanı Sezer, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve yardımcısı Serdar Denktaş ile görüşme... Tüm bu görüşme maratonunun arkasından aynı günün akşamında kalabalık bir heyette ABD'ye hareket... İnsanın aklı almıyor. Bu tempoya can mı dayanır? New York yolculuğunda yorgun ve bitkin bir başbakan bekliyorduk. Oysa tam tersine son derece zinde gördük sayın Erdoğan'ı. Uçakta, tüm işadamları ile tek tek ilgilendi. Biz gazetecilerle sohbet etti ve 11 saatlik yolculuğumuz boyunca yardımcıları ile çalıştı. Bu çalışma temposu, bu sürat insanı mutlu ediyor, umutlandırıyor. Başbakanın, Pazartesi günü başlayan resmi temasları, sabah ABD'nin en önemli finans ve ekonomi çevrelerinin katıldığı kahvaltılı toplantı ile start aldı ve akşam 22.00'ye kadar devam etti. Erdoğan, New York'ta Dış İlişkiler Konseyindeki '21. Yüzyılda Türk Dış politikası' konulu toplantıya katıldı. Amerikan Musevi Komitesinde temaslarda bulundu ve bir konuşma yaptı. ST Johs Üniversitesinde yaptığı konuşmadan sonra Türk evinde Ortodoks Kilisesi Patriğiyle, Rum asıllı Amerikalı İşadamlarını ve Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu Başkan ve yönetim kurulu üyelerini ayrı yarı kabul etti. Gün boyunca New York'ta aralıksız devam eden bu temaslar son derece başarılı geçti. Katıldığımız her toplantıda, Amerikalılar, sayın başbakana hem büyük ilgi gösterdiler hem de kendisine konuşmalarında övgüler yağdırdılar. Yatırımcıları davet etti... Başbakan, New York'ta sivil toplum temsilcileri ile yaptığı tüm görüşmelerde demokrasiye, özgürlüklere, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne vurgu yaptı. Finans temsilcilerine, Türk ekonomisinin geldiği noktayı, Türkiye'deki yatırım ortamını ve yabancı sermaye ile yabancı yatırımcılara sağlanan kolaylıkları detaylı bir biçim de anlattı. Amerikalı yatırımcıları ülkemize davet etti. Amerikalı yatırımcıların, Türk yatırımcılarla birlikte, Irak'ta ve Orta Asya'da yatırımlar yapmasını önerdi. Türkiye'nin hem Hazar bölgesi hem de Irak'taki enerji kaynaklarının dağıtıcı ve geçiş koridoru olması özelliğine dikkat çekti Başbakanın, dış ilişkiler konseyindeki konuşmasına, Amerikan basını büyük ilgi gösterdi. Konseyde, çok iyi bir konuşma yapan Erdoğan, Amerikalı gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. 1 Mart tezkeresinden sonra sertleşen Amerikalılar, sanki biraz daha yumuşamış gibi görünüyorlardı. Ama tezkereyi tam olarak unuttukları söylenemez . Başbakan, gün boyu yaptığı temaslarda özellikle şu noktalara yoğunlaştı. "İslamla, demokratik ve evrensel değerler bir arada yaşayabilir. Bunun örneği Türkiye'dir. Bölgede Türkiye örnek ve model bir ülkedir. Birinci tezkere ile ilgili olarak Parlamentoların iradelerine saygı göstermek gerekir. Bu olaydan sonra Türkiye, Irak için ABD'nin isteklerini karşılamış, 2. tezkereyi Meclisten geçirmiş, hava sahasını açmış, sınırlarında Irak'a lojistik destek sağlanmasına imkan vermiştir. Şu anda da İncirlik Üssü'nün, transit tek yönlü geçiş için kullanımına izin vermiştir. Irak'ta işbirliğimiz devam edecektir. Biz, Irak'ta etnik ve mezheplere dayalı bir siyasi modele karşıyız. Bu yöndeki bir tercih Irak'a istikrar ve barışı getirmez. Irak'ı kaosa sürükler. KKTC'nin yeni hükümeti ve Türkiye; Kıbrıs'ta, 1 Mayıs 2004'e kadar ana konularda çözüme ulaşılacağına inanmaktadır. Bizim gösterdiğimiz iyi niyeti Rum tarafından ve Yunanistan'dan da bekliyoruz. Rum tarafından gelecek her olumlu adıma Türk tarafı daha fazlasıyla cevap verecektir..." Önemli konularda Başbakan yukarıdaki açıklamaları yaptı. Musevi lobisine ise Türkiye'nin Suriye-İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapabileceği mesajını verdi. Amerikalı Museviler komitesinin kendisine "Cesaret Ödülü" verdikleri toplantıda da Başbakan teröre değindi. İstanbul'daki bombalama olaylarını anlattı. Bu olayı gerçekleştirenleri "Dinci terör" diye tanımladı. Terörün islamla bağdaştırılamayacağını, hiçbir dinin terörü tasvip etmediğini vurguladı. Terörle mücadelede ortak bir anlayış ve ortak bir savaş önerdi. Önemli görüşmeler bugün Dün sabah 08.00'de Washington'a hareket ettik. Burada da yoğun bir görüşme trafiği var. En önemli ve can alıcı görüşmeler de bugün. Başkan Bush'la, başkan yardımcısı Cheney, Dışişleri Bakanı Powel, Savunma Bakanı Rumsfeld ve Hazine Bakanı ile görüşmeler yapılacak. Washington ziyaretinin, New York ziyareti kadar başarılı geçmesini umut ediyorum. Gündem, Kıbrıs, Irak, terörle mücadele ve PKK konusu, AB süreci ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi olacak. Başbakan Erdoğan için, "Değişmedi, takıyye yapıyor" diyenlere, Erdoğan'ın ABD'de Musevi kuruluşlarla yaptığı temasları incelemelerini ve siyasi olarak bunu nasıl göze aldığını düşünmelerini tavsiye ediyorum. Bizim ABD'de izlediğimiz Sayın Erdoğan, çok mesafe almış, kendisini çok geliştirmiş. Çarşamba günü yapılacak önemli temaslarla ilgili düşüncelerimizi -saat farkı nedeniyle- sizlerle ancak Cuma günü paylaşabileceğim. Ancak şimdiden ülkemiz için hayırlı sonuçlar alınacağına inanıyorum. Buradaki eğilimler-bulgular o istikamette görünüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.