Ergenekon davasının 100. duruşması

A -
A +

86 sanıklı "Ergenekon" davasında 100. duruşma dün yapıldı. İlk duruşma 20 Ekim 2008'de yapılmıştı. Şu ana kadar 5'i sağlık problemleri sebebiyle olmak üzere toplam 20 kişi tahliye edildi. Soruşturmanın 2. iddianamesi kapsamındaki yargılama ise 20 Temmuzda başlayacak. Ergenekon soruşturmasının asıl önemli bölümü 2. iddianamenin kapsamındadır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir askerî darbe girişimi yargılanacak. Demokrasimizin olgunlaşması açısından önemli bir aşamadır bu. Bazı çevreler ne kadar sulandırmaya, ne kadar engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar, bu dava ülkemiz için asrın davasıdır. Çeşitli aşamalarında güvenlik güçlerinin, savcıların, hâkimlerin birtakım idari hatalar yapmış olma ihtimalleri bu davanın önemini azaltmaz. Bana göre bu dava ile sorgulanan şey; darbe ortamı hazırlama girişimlerinin sorgulanmasıdır. Darbe ortamı hazırlama girişimleri suçtur. AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte bazı çevreler laik devlet yapısının tehlikede olduğuna kanaat getirmişlerdi. AK Parti'yi demokratik yoldan iktidardan uzaklaştıramayacaklarına kanaat getiren bu çevreler, bu partiyi anti demokratik yollardan iktidardan uzaklaştırmak amacıyla darbe ortamı hazırlamak için girişimlerde bulunmuşlardır. İddianameye bakıldığında AK Parti'nin karşıtlarının bu amaçla iş birliği yaptığı görülmektedir. Dava kapsamında gözaltına alınanların, tutuklananların AK Parti muhalifleri olması doğaldır. Bu tabloya bakarak dava ile muhaliflerin susturulmaya, sindirilmeye çalışıldığını iddia etmek yanlıştır. Demokratik yolların dışına çıkmadan muhalefet edenlere kimse dokunamaz, dokunamıyor. Ama millet iradesini yok sayıp iktidarı anti demokratik yollardan uzaklaştırmaya, bunun psikolojik altyapısını hazırlamaya çalışanların tutuklanması gayet doğaldır. Ancak ilginç olan; son üç-beş yıldır, Türkiye'de solcuların katı sağcı, sağcıların da solcu gibi davranmalarıdır. Sosyal demokrat olduğunu söyleyen bazı insanların bu davaya ters bakmaları beni şaşırtıyor. Hiç merak etmeyin; azınlıktaki marjinal çevreler hariç bu millet, cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirme girişimlerini sandıkta engeller. Laikliğin korunması için gerekirse demokrasi dahil her şeyden vazgeçme anlayışı doğru değildir. Doğru olan demokrasi dahil, tüm değerlere sahip çıkmaktır. Sadece "laiklik" korunarak devlet-millet korunmuş olmaz. Ergenekon davası Türkiye'nin bağırsaklarını temizleyip birinci sınıf bir demokrasiye geçmesi için bir şanstır. Bu şans iyi kullanılmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.