Bazı çevrelerde AK Parti düşmanlığının bu boyutlara geldiğini bilmiyordum. Geçtiğimiz gün, siyasi partilerin kapatılmasını Meclis iznine bağlayan 8'inci madde yeterli oyu alamayınca sevinçten havalara zıplayan bazı CHP ve MHP milletvekillerinin birbirlerine sarıldıklarını gördük. AK Parti karşıtlığı üzerinden kurulan bu dostluk ilginç geldi bana. Bugün aynı sevinci bazı gazetelerde de gördüm. "Bozgun" diyenlerden tutun da "Mağlubiyet anı" diyenlere kadar değerlendirme yapanlar vardı. Fazla sevinmeyin beyler bu sevinç kursağınızda kalabilir. Yine milli iradenin gerçek sahibi milletten farklı tepkiler veriyorsunuz. Millet izliyor. Sandıkta sorar bunun hesabını. "Yüksek yargı canı istediğinde demokrasinin vazgeçilmez unsurları sayılan siyasi partileri kapatabilmeli" tezini desteklemek akıl işi değil. AK Parti'ye kızarak darbe anayasasında bu ayıbın kalmasına razı olmak anlaşılabilir bir ruh hali değil. CHP, MHP ve BDP yüksek yargıBDP'ye gelince; onların özgür iradelerinin İmralı'nın ipoteğinde olduğunu bilmeyen yok. Kendilerine oy veren tebanın ne istediği umurlarında değil. Bölücübaşı, İmralı'dan talimat verdi, "Desteklemeyin" dedi. Talimata harfiyen uyuyorlar. Allah ıslah etsin, akıl versin. Demokrasi, barış, kardeşlik söylemlerinin "Palavra" olduğu bir daha tescillenmiş oldu. Dedim ya çok fazla sevinmeyin. Anayasa Mahkemesi'nin yapısını düzenleyen madde yeterli oyu alırsa paketten düşen maddenin çok bir önemi kalmayacak. Belki yine Sayın Başsavcı sudan sebeplerle kapatma davaları Açacak, ancak Anayasa Mahkemesi her önüne gelen davaya daha titiz bakacak. Üye sayısı arttığı için bazı güçlerin mahkemeye tesir etmesi zorlaşacak. Mahkemeye baskı yapılması ve üyelerin yönlendirilmesi neredeyse imkânsız hale gelecek. Belli bir ideolojik görüşün mahkemeye hâkim olup mahkemeden ideolojik kararların çıkması önlenmiş olacak. Bu 8'inci maddede, AK Parti'nin fire vermesinin sebebi bireysel çekincelerin sonucu ise sorun yok. Ben böyle olduğunu, bazı vekillerin 30 Marttan bu yana gelen şehit cenazelerinden etkilendiğini, Anayasa Mahkemesi'nden bu maddenin dönebileceği endişeleri ile hareket ettiklerini düşünmek istiyorum. Eğer böyle ise demokratik açılımı ve Anayasa değişikliğini engellemek isteyen PKK'nın ve İmralı'nın amacına ulaştığını düşünüyorum. Ama eğer bazılarının iddia ettiği gibi bu sonuç, AK Parti üzerinde gerçekleştirilen bir operasyonun meyvesi ise işte o zaman durum kötü. Ankara'da, aynı merkezden kontrol edilen sayıları 6 ila 10 arasında değişen AK Partili milletvekili grubunun varlığından söz ediliyor. Çok ihtimal vermiyorum ama burası oyun havaları ile meşhur Ankara. Böyle organize bir grubun olup olmadığı işin en sonunda tüm maddeler oylanırken belli olur. Merak etmeyin varsa fazla gizli kalmaz. Kısa zamanda hem onları kontrol eden merkez hem de kendilerinin kimliği ortaya çıkar. Bu satırları yazdığım sırada 17'nci madde oylanmamıştı, o da geçerse sadece en son tümü üzerindeki oylamada risk görüyorum. Varsa bir tuzak son oylamada ortaya çıkacaktır.