Fransa Meclisi, bugünkü oturumunda ülke sınırları içinde "Ermeni soykırımı olmamıştır" diyenlerin 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasını öngören bir yasa teklifini oylayacak. Seçimlerin yakın olması nedeniyle Fransa'daki 200 bin Ermeni oyunu, ifade özgürlüğü gibi yükselen bir değere değişmeyi göze alan ilkesiz Fransız siyasetçiler büyük bir ihtimalle bu yasa teklifini onaylayacaklar. Tasarının yasalaşması için Senato'da onaylanması gerekiyor. Türkiye'nin, önümüzdeki yıl Mayıs ayında Fransa'da yapılacak seçime kadar bu yasanın senatodan geçmemesi için ciddi bir lobicilik faaliyetine ihtiyacı var. Yasa teklifinin meclisten onay alması bile Türkiye-Fransa ve Türkiye-AB ilişkileri olumsuz yönde etkilenecek. Bu teklifin yasaklayıcı hükümleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin güvence altına aldığı ifade özgürlüğünü ihlal ediyor. Bu karar, Türk toplumunun Batı Dünyasına karşı kızgınlığını artıracak. AB'nin kurucularından olan Fransa'da böyle bir kararın alınması Türk halkının AB değerlerine olan inancını zayıflatacak. Eğer AB değerler birliği ise bu değerlerin en önemli üyelerden birisi tarafından ihlal edilmesini AB ve hükümetimiz Türk halkına nasıl izah edecek? AB Türkiye'den ifade özgürlüğü konusunda neyi hangi yüzle talep edecek!. Bu karar Türkiye'nin AB hedefine halkımızın verdiği desteği önemli ölçüde azaltacak. AB karşıtlarının eline tepe tepe kullanabilecekleri önemli bir koz verilmiş olacak. Fransa atalarının kemiklerini sızlatıyor Fransa iç politika kaygıları ile Fransız devrimini gerçekleştirenlerin kemiklerini sızlatıyor. Hatırlayın, geçen yıl Cezayir Devlet Başkanı "Fransa soykırım için bizden özür dilesin" demişti. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac da "Tarih yazmak, Meclisin değil, tarihçilerin işidir" cevabını vermişti. Chirac bir yılda tam tersini savunur duruma geldi, "Türkiye Ermeni soykırımını tanısın" diyor. Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür!? Aslında bu yasa teklifi Fransa Anayasasına da aykırı. Fransa eski kültür bakanlarından Lang "Soykırım yasası ifade özgürlüğünü ihlal ediyor. Bu nedenle Anayasaya aykırı. Yasanın Anayasa Mahkemesi'nden dönmesi Ermenilerin aleyhine olacak" diyor. Türkiye düşmanları yıllardır Ermeni kartını, Kürt kartını ülkemize karşı kullandılar, kullanmaya devam ediyorlar. Bu tasarının yasalaşması sıradan Ermenilere ve Ermenistan'a ne kazandıracak? Türkiye olmadan dünyaya açılma ve nefes alma şansı olmayan Ermenistan'ın ne işine yarayacak bu gelişme. Fransa 1919'da olduğu gibi bu sefer de iç politika kaygıları nedeniyle Ermenileri kullanmaya devam ediyor. Ben asıl AB'nin neler yapacağını merak ediyorum. Kendi asli üyelerinden biri AB'nin "Olmazsa olmaz" değerlerinden biri olan ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir düzenlemeye gidiyor. AB bunu engellemenin bir yolunu bulmak zorunda. Yoksa dünyaya rezil olacak. Tepki vermek yetmiyor, tedbir almak gerekiyor. Tepkiler koordineli olmalı Türkiye tepki vermekte biraz geç kaldı. Ama hala yapılacak çok şey var. TBMM'den hükümete, siyasi partilerden STK'lara kadar herkesin yapacağı çok şey var. Ancak Fransa'nın bu tavrına vereceğimiz tepkiler akıl- mantık ve izan ölçülerinde olmalı. Yanlışa yanlışla cevap vermemeliyiz. Fransa'nın insanı insan yapan en temel değer olan ifade özgürlüğünü kısıtlamasına, aynı yanlışı yaparak cevap vermek bizi onların seviyesine düşürür. Türkiye'de çalışan Ermenileri sınır dışı etmek gibi öneriler de saçma geliyor bana. O insanların suçu nedir? Hukuki, siyasi ve ekonomik anlamda alınabilecek birçok tedbir var; Diplomatik ve kültürel ilişkileri soğutmak, özelleştirmelere ve ihalelere Fransızları almamak AİHM'ye gitmek ve Fransa'da lobi faaliyetlerinde bulunmak gibi... Ama kamu kurumlarının tepkilerinin Dışişleri Bakanlığı ile Sivil Toplum kuruluşlarının tepkilerinin de TÜSİAD ve TOBB gibi kuruluşlarca koordine ve organize edilmesinde fayda var. Avrupa'da yaşayan Türkler bu gelişmeden ders almalı ve hepsi oy kullanma hakkını elde etmek için ne gerekiyorsa yapmalıdırlar. Onlar seçmen niteliği kazanmadıkları sürece Avrupalı siyasetçiler tarafından dikkate alınmayacaklarını çok iyi bilmelidirler. Fransa'nın ne yaptığı belli değil. Başbakanın dediği gibi, Fransa tam bir akıl tutulmasında. Tepkilerimiz ölçülü ve tüm batı dünyasına teşmil edilmeyecek tarzda olmalı.