Geçmiş olsun Yeşil Erciş

A -
A +

7.2'lik Van depremi 72 milyonu tek yürek haline getirdi. Edirne'den Van'a kadar Türkiye, bu büyük acıyı paylaşıyor. Hükümet, Devlet'in bütün imkânlarını seferber ederek depreme her alanda çok kısa sürede müdahale etti. Ülkenin Başbakanı depremden 5-6 saat sonra bakanlarıyla birlikte depremzedelerin yanı başındaydı. Başta belediyelerimiz olmak üzere MÜSİAD, TÜSİAD, sanayiciler, spor kulüpleri ve vatandaşlarımız deprem bölgesine yardım için seferber oldular. Adeta milli seferberlik ilan edilmiş gibi herkes Vanlı'nın, Ercişlinin yanında olmaya çalışıyor. Türkiye bu yarayı da saracak güçte. Acıyı hep birlikte hissettik. Bakanların birinci gündem maddesi depremzedeler. Her bakanlık kendi sorumluluk alanıyla ilgili hummalı bir çalışmanın içinde. İşte bu tablo; bu milleti, bu ülkeyi bölmenin imkânsız olduğunun en önemli resmidir. Kim ne derse desin, kim hangi hain planı yaparsa yapsın, bu ülke Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'i ve Abazası ile Roman'ı ile kardeştir. Zor ve sıkıntılı günlerde bu kardeşlik, bütün emareleri ile ortaya çıkar ve bölücülerin, Türkiye düşmanlarının heveslerini kursağında bırakır. Bu kardeşlik duygusu, bu ülkenin en kıymetli hazinesidir. 7.2'lik Van depreminden en çok etkilenen yerleşim birimi Erciş ilçesi. Erciş, Van Gölü çevresinin yeşil bahçesidir. Yeşil Erciş halkı; mülayim, çalışkan ve misafirperverdir. İnsanı devletine bağlıdır. İnançlarını yaşayan muhafazakâr bir yapı vardır. Terör örgütü PKK'nın giremediği Ahlat, Adilcevaz gibi ilçelerden biridir. Çocuklarımla birlikte 4 yılımın geçtiği Yeşil Erciş, hayatımın en güzel günlerini yaşadığım yerlerden biridir. Haberi alınca ailece kahrolduk. Dostluklarımız devam ediyor. Bütün depremden etkilenen vatandaşlarımıza ve özellikle de Ercişli kardeşlerime geçmiş olsun diyorum. Kayıplarımız için Yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yeşil Erciş başın sağ olsun. Erciş ve Ercişlileri çok iyi tanıyorum. Onlar her türlü yardımı, desteği ve fedakarlığı hak eden insanlardır. Erciş'ten 1996 yılında ayrıldım. O tarihte hatırladığım yapıların büyük bir bölümü depreme dayanabilecek kalitede binalar değildi. Çok yakınında Muradiye-Çaldıran depremi olmuştu. O binalar güçlendirilmediyse çoğu yıkılmıştır. Marmara depreminden sonra inşaat yapımı ve denetimi ile ilgili mevzuat değişti. O mevzuata uyuldu ise 2002'den sonra yapılan yapılarda çok önemli hasarlar olmaması gerekir... Van-Erciş depreminden çıkarmamız gereken çok önemli dersler var. Marmara depreminden çıkardığımız dersleri pratiğe yansıtmadığımız görülüyor. Hangi yasal düzenlemeyi yaparsanız yapın eğer eğitim ve kültür düzeyi yeterli değil ise işiniz zor. Mevcut mevzuata uygun bina yapılması halinde bu manzaralarla karşılaşmayız. Bugün bir bina yapmak için önce arsada sondaj yapıp zemin etüdü çıkartıyorsunuz. Mühendis-mimar, zeminin yapısına uygun statik proje çiziyor. Temelin kalınlığını, kolonların kirişlerin ebatlarını, kullanılacak demirin betonun cins ve miktarını zeminin yapısına göre belirliyor. İnşaatın yapılmasına resmî izin anlamına gelen inşaat ruhsatını, belediyelerin imar müdürlükleri verirken bu hususları, projeleri inceliyor, onaylıyor, ondan sonra veriyor. Belediyeler bununla yetinmiyor, bina bitince iskâna açılacağı zaman teknik ekipler bu onayladıkları projeleri alıp biten binanın onayladıkları projeye göre yapılıp yapılmadığını kontrol ediyorlar. Ayrıca yapı denetim firmasının temel atmadan başlayarak bina bitene kadar verdikleri denetim raporlarına itibar ediyorlar. Ama binayı yaptıran, kontrol eden ve izin veren sahtekâr ve cahilse bunun etrafından dolaşmanın, üç kuruş daha fazla kazanmanın yolunu buluyor. Burada yapanlar denetleyenler ve izin verenler eğitimli ve ahlaklı ise sorun yok, değilse iş zor. Deprem eğitimini tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Ayrıca yapı denetim sistemimizi güncelleştirmemiz ve aksaklıklarını gidermemiz gerekiyor. Eski yapıların tamamına el atmamız gerekiyor. Her yıl 1 Nisanda Erciş'i düşmandan kurtarıyorduk ama bu kez cehaletlerden ve ihmallerden kurtaramadık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.