Gökçek ve Çölaşan'ın sorumlulukları

A -
A +

Perşembe günleri TGRT HABER TV Kanalında 22.00-24.00 saatleri arasında canlı olarak yayınlanan "Ankara'nın Gündemi" adlı programımızın bu haftaki konukları Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek ve Hürriyet Gazetesi yazarı Sayın Emin Çölaşan olacak. Önceki hafta Dünya Su Haftası idi. Dünyanın ve ülkemizin karşı karşıya olduğu iklim değişikliği, küresel ısınma ve su sorunu son 3-4 haftadır hem ülkemizin hem de dünya kamuoyunun gündeminde birinci sırada yer aldı. Biz de program yapımcıları olarak iki hafta önce Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe'yi programımıza konuk ederek iklim değişikliğinin ülkemize muhtemel etkilerini, bu etkileri azaltmak için makro ve mikro bazda alınması gereken tedbirleri, ülkemizin kısa ve orta vadedeki su sorununu ve çözüm önerilerini tartıştık. Geçen hafta da Ankara'nın ciddi su meselesi bulunması nedeniyle program konusu olarak Ankara'nın su sorunu, bu meseleyle ilgili çözüm önerilerini birinci konu olarak seçtik. Programdan iki gün sonra Ankara'nın şehir içi trafiğini 5-6 aydır olumsuz etkileyen Kuğulu alt geçitlerinin açılışı vardı. Bu vesile ile bu geçidin hizmete girmesinden sonra şehir içi trafiğinde bir rahatlama olup olmayacağını ve İstanbul'u ciddi sıkıntılara sokan şehir içi trafiğin Ankara'da gelecekte nasıl şekilleneceğini programın diğer tartışma konusu olarak belirledik. Konuk olarak da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek'i davet ettik. Geçen haftaki programımızı, izleyenler görmüştür. Programın başlangıcından itibaren 1,5 saat süre ile Ankara'nın su meselesi, Kızılırmak'tan Ankara'ya su getirilmesi projesini ve su ihtiyacı ile ilgili diğer yatırımları, Ankara'nın trafik sorunlarını ve muhtemel çözüm önerilerini, açılacak Kuğulu geçitlerinin şehir içi trafiğine etkilerini ve planlanan trafik akış düzenini iyi bir tempoda tartıştık Programımızın son 30 dakikalık bölümünde ise sayın Gökçek'e özellikle Büyükşehir Belediyeleri'ndeki yolsuzluk iddialarını sorduk. Başkan Gökçek bu sorumuz üzerine zaman zaman köşesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin uygulamalarını eleştiren Hürriyet Gazetesi yazarı sayın Emin Çölaşan ile ilgili bir takım iddialarda bulundu ve Emin beyi televizyon ekranında karşılıklı bu iddiaları tartışmaya davet etti. O esnada orada bulunmayan bir insanla ilgili iddialarda bulunması programcı olarak bizleri sıkıntıya soktu. Sayın Çölaşan'a söz hakkı verilmesi imkanı doğduğu için canlı yayında telefonlarımızı vererek yayına telefonla katılıp söz hakkını kullanması çağrısında bulunduk. Sanıyorum o esnada programı izlemediği için telefonla programa bağlanmadı. Emin bey programdan sonraki gün beni telefonla arayarak arzu ederse Melih Bey'le bir sonraki programda tüm iddiaları tartışmaya hazır olduğunu, iki programımızda kendisiyle ilgili iddialar nedeniyle söz hakkının doğduğunu ve bu söz hakkını Melih Bey programa katılmayı kabul etse de,etmese de kullanmak istediğini bildirdi. Önerisini kabul ettik. Sayın Gökçek'i arayarak programa davet ettik, memnuniyetle karşıladı ve mevcut programlarını iptal ederek katılacağını bildirdi. İşte Gökçek-Çölaşan buluşmasının öncesinde gelişmeler bunlar. Tabii ki programcı olarak biz bu sonuçtan çok memnunuz. Son 10-15 yıldır bir araya getirilemeyen iki önemli ismi buluşturmak bizim açımızdan heyecan verici. Bizi asıl sevindiren konu ise her iki konuğun da bizim programımızı seçmiş olması, bizim tarafsızlığımıza güvenmesi, inanması. Bizim reyting derdimiz yok, gerilimden, kavgadan, hakaretten yana bir üsluba sahip değiliz. Biz her iki konuğun sosyal konumları gereği toplumsal sorumlulukları olduğuna inanıyoruz, bu nedenle de medeni ölçülerin dışına taşmadan özellikle onları izleyecek olan gençlere ve çocuklara kötü örnek olmadan adam gibi tartışacaklarına inanıyoruz. Biz taraf olmayacağız, yorum yapmayacağız. Yorum ve değerlendirmeyi izleyicilerimize bırakacağız. Arzumuz her iki konuğun da birbirinin sözünü kesmeden kendini ifade etmesi, belgesiz bir iddiada bulunmaması. Programın sonunda sağduyunun hakim olmasını ve program esnasında her iki konuğun barışarak topluma örnek olmasını bekliyoruz. Hem Türk kültüründe hem dinimizde, hem de örflerimizde düşmanlık iyi bir şey değil. İletişimin, karşılıklı konuşmanın birbirini doğru anlamaya çalışmanın bu küslüğü bitireceğine inanmak istiyorum. İyi seyirler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.