Güle güle demokrat general

A -
A +

Dün Ankara'da önemli bir devir-teslim törenine tanıklık ettik. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök 4 yıldır sürdürdüğü Genelkurmay Başkanlığı görevini Türkiye'nin 25'inci Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a devretti. Törende Özkök'e Cumhurbaşkanı Sezer "Devlet Şeref Madalyası" taktı. Ömrünün büyük bir bölümünü üniforma altında ülkesine adayan bir asker için ne kadar büyük bir şeref. Görevi kazasız-belasız ve başarılı olarak sonuçlandırıp köşesine çekilmek her askerin en büyük dileğidir. Emekli Orgeneral Özkök, Türkiye'nin AB serüveninin en hareketli döneminde görev yaptı ve Türkiye-AB ilişkilerinin bugünkü seviyeye gelmesine demokrat tutumu ile çok ciddi katkı sağladı. Türkiye AB ilişkilerinin tarihini yazacak olanlar Özkök ismine mutlaka yer vereceklerdir. Onun sakin ve yumuşak üslubu, demokrat kişiliği, batılı tavrı sayesinde ülkemiz gerilimden uzak, siyasi ve ekonomik istikrarın hakim olduğu dört yıl geçirdi. Bazı çevrelerin tüm kışkırtmalarına ve dolduruşlarına rağmen oyuna gelmedi, hep demokrat kişiliğini ön plana çıkararak adımlar attı, çıkarılan gerilimlerin büyümesini engelledi, hep aklını duygularının önüne koydu.. Millet iradesine ve TBMM'ye saygı duydu. Can Dündar'ın dediği gibi, "AB üyesi, demokratik ülkenin Genelkurmay Başkanı'nın nasıl olacağının bir provasıydı onunki." Kendi görev döneminde Türk Silahlı Kuvvetlerini siyasetin dışında tutmak için ciddi çaba harcadı ve bunu da başardı. "Kol kırılır yen içinde kalır" sözüne itibar etmedi, şeffaf bir yönetim sergiledi. Bir kuvvet komutanını yolsuzluktan mahkemeye verebilecek cesareti gösterdi. Yolsuzluğun TSK'ya bulaşmaması için her yola başvurdu. Cumhuriyetin silahsız kuvvetlere de güvenmesi gerektiğini yüreklice dile getirdi. Özkök Paşa Devlet kurumlarının uyum içerisinde çalışmasına özen gösterdi. "Devlet kurumları arasındaki uyum çok önemlidir. Nasıl bugün seçilmiş kelimeler bir şiiri, uygun tarzda hareket eden, çalan sazlar bir orkestrayı oluşturursa, kurumların da bu şekilde uyumlu çalışmasından iyi politikalar çıkar" sözleri onun Devlet kurumları arasındaki uyuma verdiği önemi göstermiştir. O'nun Ülkede gerginliğe, istikrarsızlığa yol açmamak için sergilediği sorumlu ve yumuşak tavrını eleştirenlere verdiği cevap, hep aklımızda kalacak; "Benim ulusuma ve devletime zarar vermemek için sorumlu, ılımlı, yapıcı, birleştirici ve dikkatli yaklaşımım, maalesef belirli kişiler ve çevrelerce yanlış yorumlanmaktadır. Ben sesin gürlüğüne değil, aklın önderliğine itaat etmek isteyen askeri bir nesile komuta ediyorum." Hilmi Paşa 'reaksiyoner' yönü ile değil 'vizyoner' yönü ile anılacak, hatırlanacaktır. Onu ülkemizde demokrasinin ve AB sürecinin ilerlemesi için yaptığı katkılarla anacağız. Onun entelektüel, demokrat ve ılımlı kişiliği tüm TSK mensupları için iyi bir örnek olmuştur. Geçmişte bazı dönemlerde yaşadığımız gibi kendi döneminde de iktidarı yıpratmak, köşeye sıkıştırmak için Türk Silahlı Kuvvetlerini taşeron olarak kullanmak isteyen bazı çevrelere Özkök Paşa izin vermedi. TSK'nın hassasiyetlerini şov yaparak gerilim meydana getirerek, basın aracılığıyla değil MGK toplantılarında dile getirerek gerilimlere, istikrarsızlığa engel oldu. Onu en çok eleştiren çevreler hükümete karşı TSK'ya taşeronluk yüklemeyi beceremeyenlerdir, Özkök'ü dolduruşa getiremeyenlerdir. Devir-teslim töreninde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar kurulu üyelerinin büyük bir bölümü, CHP lideri Deniz Baykal, KKTC eski ve yeni cumhurbaşkanları hazır bulundu. 52 yıldır askeri üniforma taşıyan ve 47 yıldır subay olan Özkök törende tarihi bir konuşma yaptı. Geçmişe yönelik özeleştiri yerine gelecekle ilgili düşünce ve öngörülerini dile getirdi.Konuşmasında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu iç ve dış güvenlik tehditlerini sıralayan Özkök, bölücülük ve irtica tehlikesinin daha uzun süre Türkiye'nin gündeminde tehdit olarak kalacağının altını çizdi. Ancak ilginç olan, Özkök bu iki tehditle ilgili olarak Türk halkına sorumluluk yükledi. Bu tehditlere karşı halkın demokratik tepkisini sürekli olarak ortaya koymasının daha etkin bir mücadele yöntemi olduğunu vurguladı. Özkök'ün konuşmasının en ilginç bölümü de "başarısız devletler", "entegre olmamış boşluk" ve "zayıf devletler" gibi tanımlar getirdiği değerlendirme ve önerilerdi. Dört yıllık görevi boyunca yakalanan başarıları ekibine, hataları ise kendisine mal edecek kadar mütevazı bir komutan olan Özkök, duygusal bir ortamda görevini devretti. Törende yeni Genelkurmay Başkanı da bir konuşma yaptı. Sayın Orgeneral Büyükanıt'ın konuşmasına yarınki yazımda değineceğim.Tören sonrası verilen resepsiyonda, Özkök'ü omuzlarından büyük bir yük kalkmış, torunu ile oynayan, görevini başarı ile tamamlamanın haklı gururunu taşıyan bir insan olarak gördüm. Hoş geldin Büyükanıt, güle güle demokrat General.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.