BM'nin 65'inci Genel Kurulu New York'ta devam ediyor. İlk 3 gün "BM Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi" yapıldı. Yarın da BM Genel Kurulunun açılış toplantısı yapılacak. İlki 2000 yılında Brüksel'de gerçekleştirilen zirvede 'Bin Yıl Kalkınma Hedeflerine' 2015 yılında ulaşılması planlanıyordu..3 günlük zirvede; aşırı yoksulluğun ve açlığın ortadan kaldırılması, herkes için evrensel ilköğretim sağlanması, kadınların durumunun güçlendirilmesi, çocuk ölümlerinin azaltılması, anne sağlığı, kalkınma için küresel ortaklıklar geliştirilmesi gibi ekonomik, sosyal ve insanı kalkınmaya yönelik başlıklar tartışıldı. Övünerek söylemek gerekir ki; Türkiye üye ülkeler arasında bu somut hedeflere en çok yaklaşmış ülkelerden birisi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin sadece kendisiyle ilgili olan konuları aşarak insanlığın ortak sorunu olan küresel konulara ilgi duymasını, bu konularda küresel ölçekte önemli roller üstlenmeye başlamış olmasını memnuniyetle karşılıyor ve "Bu bizim insanlığa karşı borcumuz" diyor. Türkiye'nin küresel sorunlarda ve BM'deki etkinliğinin artmasından gurur duyduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, BM'de yoğun bir ilgiyle karşılaştığını belirtiyor. Türkiye'nin BM'de etkinliğinin artmasına karşılık AB ülkelerinin burada eski etkinlikleri yok gibi. Edindiğimiz bilgilere göre BM'ye katılan liderler Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmelerinde en çok referandum, ekonomik kriz gündeme getirmişler. Liderler referandumu ilgi ile izlediklerini ve sonucun Türk demokrasisi açısından önemli bir hamle olduğunu söylemişler. Türkiye'nin küresel ekonomik kriz esnasında gösterdiği başarılı performanstan övgü ile söz eden dünya liderleri 'Az Gelişmiş Ülkeler toplantısı' nedeniyle Türkiye'yi takdir ettiklerini belirtmişler. BM'nin İstanbul'da bir merkez açacak olması Türkiye açısından önemli bir gelişme. BM'nin gıda yardımlarının neredeyse üçte birini Türkiye pazarlarından temin ediyor olması memnuniyet verici bir haber. Sayın Cumhurbaşkanına BM'deki liderler ve yabancı basın en çok İsrail ve İran konusunda sorular yöneltti. Cumhurbaşkanı Gül burada hergün ABD basınının önde gelen kuruluşlarına mülakat veriyor. Cumhurbaşkanı, İsrail Cumhurbaşkanı'nın yaptığı yalan-yanlış açıklamaya bir anlam veremiyor. "Ne biz, ne de onlar görüşme talebinde bulunmadı" diyor. "Türkiye-İsrail ilişkileri bu noktaya neden geldi, nasıl düzeltilebilir?" konusuna kafa yoracaklarına, İsrail diplomasisi dezenformasyon yaparak Gül- Ahmedinecad görüşmesini gölgelemeye çalışıyor. "İsrail ile ilişkilerin bu noktaya gelmesinden biz de mutlu değiliz" diyen Gül, "Buna kendileri sebep oldu. İstiyorlarsa kendileri düzeltecekler" diye konuşuyor. Gül, İsrail'in mantalitesini anlayamadığını söylüyor. "İsraillilerin biraz sakinleşmesi ve biz ne yapıyoruz" diye düşünmeleri gerektiğini vurguluyor. Cumhurbaşkanı, İsrail yönetiminin olup bitenin hâlâ farkına varamadığını düşünüyor. Cumhurbaşkanı Türkiye'nin İran konusundaki tutumunu, herkese anlattığını söylüyor. Ambargoların çözüm olmadığını, sonuç vermediğini ve yönetimlerden çok halka zarar verdiğini ve halkta nefret duygusu uyandırarak toplumları kitlediğini düşünüyor. Perşembe günü BM Genel Kurul salonunda Cumhurbaşkanı Gül'ün Genel Kurul'a yapacağı hitabı merakla bekliyoruz.