Hangi gerekçe ile erken seçim?

Son birkaç haftadır Ankara kulislerinde 2010 yılında erken seçime gidilebileceği tartışılıyor. Daha bir ay önce, "Seçim zamanında olur" diyen CHP lideri Baykal bile ağız değiştirdi. "Gelinen noktada erken seçim sürecine girildi. Kriz, açılım ve diğer sebeplerle bunlar gidecekler" diyor, Sayın Baykal. Bu hafta erken seçim korosuna MHP de katıldı. AK Parti karşıtı medya ve bazı çevreler birkaç aydır "Türkiye'de her şey kötüye gidiyor" tezini ısrarla işliyorlar. Kamuoyu oluşturup bu tezi yaygın bir kanaat haline getirmeye çalışıyorlar. Muhalefet partileri de "Madem her şey kötüye gidiyor o zaman seçime gidelim" teziyle ortaya çıkıyorlar. Ama millet onlar gibi düşünmüyor. 22 Temmuz 2007'de millet bu meclisi, 4 yıl süre ile görev yapması için seçti. İki buçuk yıl geride kaldı. Bu meclisin görev süresi 2011 Temmuzunda sona eriyor. Bizim göremediğimiz ülkeyi erken seçime götürmek zorunda kalacağımız hangi olağanüstü durum veya sorun var ortada? 2010 yılında daha ağır bir ekonomik kriz mi çıkacak? Ülkede her gün insanlar birbirini boğazlayıp kardeş kanı mı akıtıyorlar? Ülke, hükümet tarafından yönetilemez hale geldi de biz uzayda yaşadığımız için farkında mı değiliz? TBMM işlemiyor mu? Bu iddiayı ileri sürenlerin tek dayanakları "Kurumlar arasındaki çatışma" meselesi. "Ordu ile Emniyet ve Yargı arasında çatışma var" diyorlar. Oysa bu kurumların başlarındaki yetkililer bir araya geliyor, meseleleri konuşuyorlar ve tüm iletişim kanalları açık. İki gün önce yapılan "Devlet zirvesi " fotoğrafında bir çatışma görüntüsü var mı? Ülkenin başbakanı, genelkurmay başkanı ile haftalık olağan görüşmesini genelkurmay karargâhında yapıyor. Genelkurmay başkanı öne sürülen iddiaların en iyi şekilde araştırılması için yargıya gerekli desteği veriyor. AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdüren Türkiye yaptığı reformlarla bir normalleşme sürecinden geçiyor. Bu değişimin sancısız, sessiz sedasız olmasını bekleyemeyiz. İşte muhalefet ve iktidar karşıtları bu sancıyı doğal olarak kendi lehlerine kullanmak istiyorlar. Erken seçime gidilip gidilmeyeceğine Meclis karar verir. Meclis çoğunluğu iktidar partisinin elinde. İktidar partisi istemediği sürece erken seçime gidilmez. İktidar partisi lideri Erdoğan'ın kendi partisinin çıkarına dahi olsa seçimlerin mutlaka zamanında yapılması gibi samimi bir inancı var. Demokrasilerde iktidar "başarılıyım" der, muhalefet de ülkenin yönetilemez hale geldiğini savunur. Bu normaldir. Ama biz vatandaşlar gerçek ne ise ona bakarız. Eğer ekonomik kriz gerekçesi ile seçime gidilecek ise bu 2009'da yapılmalıydı. Hazine'nin iki gün önce yaptığı tahvil ihracına dünya piyasalarının gösterdiği ilgi 2010'un ekonomik açıdan 2009'dan çok daha iyi olacağını gösteriyor. Türkiye'nin hem bölgesel, hem de küresel ölçekte öneminin ve etkinliğinin arttığını tüm dünya kabul ediyor. Ülkenin demokrasi standartlarını yükseltmek ve terörü minimize etmek için 2010 yılında demokratik açılım konusunda önemli adımlar atılacak. Kısacası erken seçim gerektirecek bir farklı gerekçe yok. Şimdiden fal açıp ülkeyi 18 ay boyunca seçim psikolojisinde tutmanın bir yararı yok. Şahsen 2011 ilkbaharından önce seçim beklemiyorum. Sayın Bağış'ın dediği gibi apartman seçimleri hariç!..