Haşim Kılıç: Korkular değil projeler yarışıyor

A -
A +

49'uncu yıl dönümü töreni için dün Anayasa Mahkemesi'nde idik. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın katıldığı törende CHP ve MHP liderini göremedik. Davete Yargıtay ve Danıştay başkanlarının icabet etmemeleri de yanlış. Gerekçeleri ne olursa olsun yargı kurumları arasında küskünlük görüntüsüne sebep olan bu tutumu yadırgadım. Devlet işlerinde dargınlık olmaz. Bireysel hislerle hareket edilemez. Akıllarınca protesto ettikleri AYM Başkanı Kılıç, ömrünün büyük bölümünü devlet hizmetine adamış, son 10 yıldır çıkması muhtemel birçok krizi önlemiş, Türkiye'nin normalleşmesine büyük katkılar vermiş, haysiyetli bir devlet adamıdır. O'nun yüksek yargı sistemimize getirdiği cesur eleştiriler, sokakta herkesin bildiği ama korkudan dile getiremediği gerçeklerdi. Bu yapıcı eleştirileri hazmedip istifade etmek varken çocuk gibi küsüp davete katılmamak bizim yüksek yargıçlarımıza özgü bir durum herhalde. Kılıç'ın konuşması güzel, ufuk açıcı ve gelecekteki tuzaklara işaret eden, yol gösterici bir konuşmaydı. Sayın Kılıç, 2000'li yılların başından bu yana AYM'nin "Özgürlüklerin mahkemesi" işlevini yerine getirmeye başladığını söyledi. Kılıç, siyasi partilerin geçmişte yaşanan yapay rejim krizlerinden ders çıkararak ülkenin gerçek sorunlarına ilişkin projeler sunmalarını umut verici bir gelişme olarak değerlendiriyor. Hakikaten, bu seçim atmosferinde irtica, laiklik, vatanın elden gitmesi, İran-Malezya olma korkusu gibi suni gündemlerin yerine işsizliğin nasıl azaltılacağı, refahın nasıl artırılacağı ve demokratik standartların nasıl yükseltilebileceğine ilişkin vaatler tartışılıyor. Bu, Tayyip Erdoğan ekolünün Türk siyasetinde gerçekleştirdiği zorunlu ama hayırlı bir dönüşümdür. Bu gelişmeleri değerlendiren Kılıç, "siyaset kurumlarımızın özgürlük ve demokrasi alanlarını genişletmek için ortaya koydukları rekabeti ilgi ile izliyoruz" diyor. Kılıç, seçimden sonra Meclis'e giremeyen siyasi partiler dahil herkesin görüşü alınarak bir Anayasa hazırlanmasından yana. Siyasi partiler kanununun da değiştirilmesini tavsiye eden Kılıç, partilerin mali denetim görevinin tamamen Sayıştay'a devredilmesini istiyor. Anayasa ile siyasi hakları düzenleyen yasaların kapsamında, son YSK kararında olduğu gibi, ne zaman patlayacağı belli olmayan mayınların temizlenmesinin gereğine işaret eden Kılıç, bu olumsuzlukları bahane ederek toplumun terörize edilmesi, sokakların ve meydanların yaşanamaz hale getirilmesinin sorunları çözmeyeceğini belirterek, BDP'lilere mesaj verdi: "Hak ve özgürlüklerini kullanırken terörle ortaklık kuranların hiçbir kimseden demokratik tavır ve sabır beklemeye hakkı yoktur" mesajı umarım adresince anlaşılmıştır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.