Anayasa değişiklik paketinin 2. tur oylamalarında dün bir sürpriz yaşandı. Siyasi parti kapatma davalarını mecliste oluşturulacak bir komisyonun iznine bağlayan 8. maddeye vekiller yeterli desteği vermedi ve madde paketten düşmüş oldu. Hayırlısı olsun. Herkes TBMM'nin iradesine saygı göstermek durumundadır. Her şerden bazen hayırlı sonuçlar çıkabilir. Bu tablo karşısında muhalefet partilerinin ve bazı yazar-çizer takımının iddialarının ne kadar asılsız olduğu da ortayı çıktı. Hani AK Parti, tüm vekilleri markaja almıştı, hani vekillerin hangi yönde oy kullandıkları takip ediliyordu? "AK Parti milletvekilleri özgür iradeleri ile oy kullanmıyorlar, oylamanın gizliliği ihlal ediliyor" diyenler ne diyecek şimdi? Kendi vekillerine güvenmeyip oy kullanmasına bile müsaade etmeyen zihniyet bu tablo karşısında ne diyecek merak ediyorum. Anayasamızdaki mevcut parti kapatma rejimi anti-demokratik ve ilkel. Mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Ayrıca mevcut durum iktidardaki bir partinin bile Google'den toplanan delillerle, "Kapatılma" noktasına getirebileceğini bize gösterdi. Ülkenin ekonomisi altüst oldu. Ana muhalefet lideri bile bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması için uyarılarda bulunma ihtiyacı hissetti. Peki, bu durumu bilen bazı vekiller neden yeni düzenlemeye olumlu oy vermediler? Bunun iki temel sebebi var: AK Parti grubundaki bazı vekiller, kapatma gerekçelerine Venedik Kriterleri içinde yer alan, "Şiddet ve teröre bulaşan partiler kapatılır" düzenlemesinin yer almamasından rahatsızdılar. Bu düzenlemenin maddede yer almaması nedeniyle bölücülük yapan, şiddeti meşru gören ve şiddet uygulayan örgütlerle bağı olan siyasi partilerin artık kapatılamayacağını düşünen bir grup vardı. Bunlar, "hayır" oyu vermiş olabilirler. Diğer taraftan özellikle hukukçu kökenli bazı vekiller mevcut haliyle düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilebileceği endişesini taşıyorlardı. Böyle düşünenler; "Hazırladığımız değişiklik paketinin 29 maddesinde anayasaya aykırılık anlamında en ufak bir sorun ve tereddüt yok. Ancak 8. maddede sorun çıkabilir. Bazı Hukukçular meclisteki bir komisyonun yargıya 'dava açma' demesinin yanlış olduğunu söylüyorlar" tarzında beyanlarda bulunuyorlardı. Kanaatimce böyle düşünen vekiller, "Paket CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğünde 8. madde nedeniyle bir sorun yaşamayalım. Bu madde nedeniyle diğer 29 maddeyi riske sokmayalım" tarzında düşünüp, 'hayır' oyu vermişlerdir. Bu iki varsayımın doğru olup olmadığını yarın Anayasa Mahkemesi'nin yapısını düzenleyen maddenin oylaması sonunda anlayacağız. Üzülmeye gerek yok. Ben millet iradesine ve onu temsil eden vekillere güveniyorum. Millet iradesini milletin arzu ettiği istikamette kullanamayanlar seçimde derslerini alırlar.