AK Parti iktidara geldiği gün, terörle mücadelenin salt bir güvenlik yaklaşımı ile çözülemeyeceğini, sorunun ekonomik-sosyal, demokratik ve kültürel boyutlarının da en az güvenlik boyutu kadar önemli olduğunu gördü. Hatta bu nedenle devlet kurumları ile ters düştü. Ama iktidara geldiği günden itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya ekonomik anlamda pozitif ayırımcılık uyguladı. Devletin yatırım bütçesi ile yapılan yatırımlarda bu bölgelere öncelik verildi. Okul, hastane, yol, sağlık ocağı ve sulama yatırımlarında bu bölgeler şantiyeye çevrildi. TOKİ'nin bu bölgelerde şantiyesinin olmadığı il kalmadı. Ayrıca GAP projesi de canlandırıldı. Bu projeye ciddi kaynaklar aktarıldı ve önemli mesafeler alındı. Bu bölgelerde tarım alanlarının sulanması için âdeta seferberlik ilan edildi. Tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için hem önemli teşvikler verildi, hem de önemli hukuki düzenlemeler yapıldı. Sınır ticareti geliştirildi. Özel sektörün bölgede yatırımını özendirmek için önemli teşvikler çıkarıldı. Birçok il'e uçak seferleri konuldu. Geçmişte bölgede yaşanan faili meçhuller ve sorgusuz infazlar dahil her türlü hukuk dışı uygulamalarla ilgili savcılıklar soruşturmalar başlattı. OHAL uygulaması kaldırıldı. Güvenlik güçlerinin bölgede yaşayan vatandaşa karşı şefkatli davranması sağlandı. Yöre halkı ile kucaklaşmak, onları devletle barıştırmak, devletin şefkatli elini arkalarında hissetmelerini sağlamak için Başbakan ve Bakanlar seferber oldular. Muhalefet Sivas'tan öteye gitmezken ülkenin Başbakanı bölgedeki illere defalarca gitti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun büyük bir bölümü bölgedeki fakir-fukara için kullanıldı. Bölgede kadınlar, genç kızlar ve işsizliğin çözümü için önemli sosyal projeler uygulandı. 2005 yılında Diyarbakır'da bölge halkına seslenen Başbakan, 82 yıldır uygulanan Kürt kimliğini inkâr politikasına son verdiğini açıkladı. İnkârın da, şiddetin de çözüm olmadığını belirtti. Bence bu bir zihniyet devriminin başlangıcıydı. Kürt sorununun çözüm umudunu başlatan bugüne kadar atılmış en önemli adımdı. Kürtçe öğrenimi için kursların açılması, TRT Şeş'in yayına başlaması, işkence ve kötü muamele ile ilgili cezaların arttırılması, terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması, Köye Dönüş Projesinin başlatılması bu dönemde atılan bazı adımlar. Hükümet ekonomik, sosyal ve kültürel alanda bu adımları atarken PKK'nın finans kaynaklarının kurutulması, Suriye-İran ve Irak gibi komşularımızdan destek almaması, terör örgütü ile mücadelede ABD ve AB'nin desteğinin sağlanması konusunda diplomatik alanda önemli girişimlerde bulundu ve elle tutulur sonuçlar aldı. Bir taraftan da teröristle mücadele eden güvenlik güçlerinin her türlü ihtiyacını karşıladı. Kürt sorunu ve bu sorunu istismar ederek ayakta kalan terör örgütünün uyguladığı terörü minimize etmek için de hükümet açılım sürecini başlattı. Açılım sürecinden hem terör örgütü, hem statükocular, hem de muhalefet partileri rahatsız oldular. Yarın açılım sürecini incelemeye devam edeceğiz...