Bizim medyamız bazen birisine kafayı takar; o kişiyi toplum nezdinde zor durumda bırakmak için âdeta fırsat kollar. Her dönem bazı bakanlar icraatları ile değil söylemleri ile medyada gündem olmuşlardır. Hatırlayan; Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç medyamızın kafayı taktığı isimlerdendi. Sayın Koç, insani birtakım davranışlarını gizleme, kamufle etme ihtiyacı duymamıştır. Uykusu geldi ise şekerleme yapmıştır. Bunun görüntülenmesini engellemek için bir çabası olmamıştır. Ya da sarf ettiği sözlere resmî bakan makyajı yapmamıştır. Sayın Koç'un sahici bir yapı ve söylemle karşımıza çıkması medyamızın alışık olduğu bir durum değildir. Oysa Atilla Koç belki de Meclis'in en donanımlı en entelektüel üyelerinden biriydi. Medyamız onun icraatları ile ilgileneceğine objektiflerini başka yönlerine odaklamıştır. Şimdi benzer bir durumu, Sayın İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin Bey yaşıyor. Kendisi 7 aylık çiçeği burnunda bir bakan. Türkiye'ye her alanda önemli mesafeler kaydettiren iktidar partisinin Genel Merkezinde iki dönem çok kritik görevler yapmış, Başbakan Erdoğan'ın yakından tanıdığı bir isim. Bazı medya kuruluşlarımız Sayın Bakan'a kafayı takmış durumdalar. Keşke kafayı taktıkları konu icraatları olsa gam yemeyeceğim. Tüm konuşmalarını mercek altına alıyorlar ve kendilerince konuşma sırasında yaptığı gafları gazetelere, köşelere taşıyorlar. Bunu bir iki kez değil âdeta sistemli bir faaliyet gibi yapıyorlar. Bunu konuşmalarının önünü ve arkasını keserek yani çarpıtarak yapıyorlar. Ben Sayın Şahin'i çok yakından tanıyan biri değilim. Ama Mülkiye kökenli, kaymakamlık yapmış, devlet işleyişini ve terbiyesini iyi bilen, ilişkilerinde mesafeli, çalışkan ve vatansever bir insan. Ahbaplığım yok. İçişleri Bakanı olarak göreve başladığı günden bu yana sessiz-sedasız önemli işler yaptı. Polis-jandarma ve Kara Kuvvetleri birliklerinin terörle mücadelede koordinasyon içinde ve birlikte çalışmalarını temin etti. İstihbarat paylaşımı sorun olmaktan çıktı. Teröristle mücadelede görev yapan güvenlik güçlerimiz son 6 ayda terör örgütüne büyük darbeler indirdi ve örgüt karşısında psikolojik üstünlüğü ele geçirdiler. KCK şehirlerde eylem yapamaz hale geldi. Kısacası Sayın Bakan'ın 7 aylık icraatına diyecek yok. Ama bazı basın kuruluşlarımız Bakan'ın icraatı ile değil söylemleri ile uğraşıyorlar. Bu uğraşının gerçek sebebini yakında anlarız. Ama uğraştığınız insan İçişleri Bakanı. O bakanlığın ana faaliyet alanı terörle mücadele. İcraatlarında hatalar varsa hep birlikte en ağır şekilde eleştirelim. Bize göre gaf dediğimiz söylemleri ile uğraşmayalım. Gördüğüm kadarıyla Bakan Şahin, söylemlerinde samimi, sahici ve dürüst davranan bir kişi. Ama medyamız sahiciliğe alışık değil. Ben İçişleri Bakanı'nın bu durumdan çok şikayetçi olduğunu sanmıyorum. Hiç aldırış etmiyor ve işine bakıyor. Ama Bakan'ın gafları ile uğraşanlara bir hatırlatmada bulunmak isterim. İnsani ve sahici yönleri ile uğraşmaya devam ederseniz, Sayın Bakan'ın bakanlık süresinin sorunsuz bir şekilde seçime kadar uzamasına ciddi katkınız olur. Tercih sizin. Bırakın lafla, sözle uğraşmayı; icraatlara ve alınan sonuçlara bakın.