Türk Silahlı Kuvvetleri 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'nı yaparak, öngörüldüğü şekilde Ada'ya gerçek anlamda barış ve huzuru getirdi. Ama Türkiye'yi de Amerikan Ambargosu ile yüz yüze bıraktı. Öyle ki, Türk Ordusu neredeyse harekat yeteneğini kaybedecek noktaya geldi. İşte yaşanan bu güçlük, yerli savunma sanayinin kurulması için gerekli kıvılcımı oluşturdu. 1974 yılında yaşanan sıkıntılar üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin telsiz ihtiyaçlarını karşılamak üzere kollar sıvandı. İlk aşamada Türk Savunma Sanayii'ne öncülük edecek olan ASELSAN kuruldu. ASELSAN bugün, haberleşme cihazlarının yanı sıra elektronik gözetleme, dinleme, harp ve radar sanayinde dünya devleri ile yarışıyor. İlk telsizi Hollanda lisansı ile üreten ASELSAN, 2005 yılında bu ülkeye kendi geliştirdiği Kaideye Monteli Stinger sistemini ihraç ederek, başarısını tescilledi. Gurur duymalıyız Kendi bölgesinin en büyük ve dünyanın ilk beş büyük silah fuarı arasında yer alan IDEF 2007 Sekizinci Uluslar arası Savunma Sanayii Fuarı, 22 Mayıs Salı günü başladı. Orada sergilenen Türk mühendis, teknisyen ve işçilerinin ürettikleri ileri teknoloji ürünü silah sistemlerini görünce, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, sonrasında yaşanan sıkıntıları hatırladım ve bugün gelinen seviyeden gurur duydum. Fuara, 49 ülkeden 334 yabancı ve 162 Türk savunma sanayii firması katılıyor. Fuar nedeniyle 10 ülkeden Savunma Bakanı, 5 ülkeden Genelkurmay Başkanı, 18 ülkeden Savunma Sanayii Müsteşarı ve 49 ülkeden 300 civarında delegasyon ülkemize geldi. Peki bu yoğun ilgi ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabını, Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer güvenlik kurumlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, şöyle verdi: "Daha önceki IDEF fuarlarında yabancı şirketler ürettikleri silah sistemlerini Türkiye'ye pazarlıyorlardı. Ama bu fuarda Türk firmaları ürettikleri savunma ve silah sistemlerini dünyaya tanıtıyor. Artık IDEF fuarları, Türk savunma sanayii ürünlerinin dünyaya tanıtıldığı bir zemin haline geldi. Bu yüzden bu fuarı Savunma Sanayii Müsteşarlığı olarak çok önemsiyoruz. Türk Savunma Sanayii'ndeki gelişmeye paralel olarak bu fuar, yerli ve yabancı şirketler arasında anlamlı sanayi işbirliği oluşturmaları için ortam oluşturmaya başladı. Şirketlerimize kullanıcı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı olarak destek veriyoruz." Artık ürünlerimiz ihraç ediliyor ASELSAN'ın açtığı yoldan, TAI, TEİ, HAVELSAN, MİKES, ROKETSAN, ASPİLSAN, TAPASAN, TÜRKTIPSAN, OTOKAR, BMC, FNSS, ALP HAVACILIK, AYESAŞ, MilSOFT, KALEKALIP, SELEX, NETAŞ, YALTES, ESDAŞ, RMK MARİNE, HEMA, SARSILMAZ ve Askeri fabrikalar emin adımlarla ilerlediler. Eskiden sadece ithalat yapan ve dünya silah devleri için pazar olan Türkiye, artık geliştirdiği savunma sanayii ürünlerini ihraç ediyor. Stockholm Uluslar arası Barış Araştırmalı Enstitüsü (SIPRI)'nün 2006 yıllığına göre, Türkiye savunma sanayii ürünü ithalatında 8., ihracatında ise 28. sırada yer alıyor. Komşumuz Yunanistan ise ithalatta 3., ihracatta ise bizden epey aşağılarda 51. sırada bulunuyor. Bu rakamlar, bir başka ifadeyle Türk Savunma Sanayii şirketlerimizin başarısını gösteriyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, savunma sanayiini koordine etmek için bu yıl içerisinde beş yıllık Stratejik Plan hazırladı. Burada gerçekten önemli hedefler var. Ben ortaya konan ürünlerin, hedeflerin gerçekleştirileceğine inanıyorum. Stratejik plandaki bazı hedefler şöyle: "2010 yılı sonuna kadar savunma sistem ihtiyaçlarının yurt içi karşılanma oranı ortalama yüzde 50'ye çıkartılacak. Bu oran bugün itibariyle yüzde 40'lar civarında seyrediyor. 2011 yılında savunma ürün ve hizmet ihracatı yıllık 1 milyar dolara çıkarılacak. Bugünkü ihracat rakamı ise 350 milyon dolar. 2011 yılına kadar savunma alanındaki en az dört çok uluslu projeye başlangıç aşamasından itibaren katılım sağlanacak ve en az bir uluslararası proje ülkemiz liderliğinde gerçekleştirilecek. NATO savunma projelerinde Türk savunma sanayiinin payı 2011 yılı sonuna kadar dört katına çıkarılacak. Düzenli olarak her yıl NATO tedarik ajansları temsilcileriyle Türk sanayicisinin bir araya geleceği toplantılar düzenlenecektir. Uluslararası alanda yürütülmekte olan çok uluslu savunma projelerine katılım sağlamalarını teşvik etmek üzere yerli savunma sanayii firmalarımıza ihtiyaç duyması halinde finansman desteği verilecek. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, bugüne kadar kara, hava, deniz, elektronik ve roket-füze alanlarında 50'den fazla projeyi başarıyla tamamlayıp teslim etti. Müsteşarlık halen aralarında "milli tank, saldırı helikopteri, istihbarat uydusu, uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi" gibi projelerin yer aldığı 110 projeyi yürütüyor." İmkan bulan okuyucularımıza, IDEF 2007 Sekizinci Uluslar arası Savunma Sanayii Fuarı'nı gezerek, Türk Şirketlerinin ürünlerini yerinde görmelerini tavsiye ederim.