İmralı ile ilişkili siyasetin başarı şansı

A -
A +

Eski DEP Milletvekilleri, yeni bir parti kuracaklarını, "Demokratik Toplum Hareketi" adı altında başlatacakları girişimi daha sonra, "Demokrasi ve Özgürlük Partisi"ne dönüştüreceklerini Leyla Zana'nın ağzından kamuoyuna duyurdular. Leyla Zana, kuracakları partinin ilkelerini şöyle sıraladı: - AB sürecini desteklemek. -Kürt sorununun çözümünü hedeflemek -Yeni bir anayasa ile tüm etnik farklılıkların Türkiyelilik üst kimliği altında tanımlanmasını sağlamak Temel ilkelerini de, "Demokratikleşme ve Şiddetin Dışlanması" olarak belirlemişler. Doğu ve Güneydoğu'lu siyasetçilerin sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, tüm toplum kesimlerinin sorunlarına çözüm öneren ve her kesimden temsilcilerin yer aldığı bir siyasi oluşumu gerçekleştirmedikleri sürece başarılı olma şansları yoktur, marjinal kalmaya mahkumdurlar. Etnik ve bölgecilik temeline dayalı hiçbir siyasi hareket dünyanın hiçbir yerinde genelleşmemiş, küçük ve güdük kalmaya mahkum olmuştur. Leyla Zana ve arkadaşları bir taraftan demokratikleşmekten bahsederken diğer yandan şiddeti açıktan ve doğrudan dışlamaktan kaçınmaktadırlar. Devletle terör örgütünü eşit algılayan bir siyasi yaklaşım nasıl demokratikleşmeden bahsedebilir? Eğer Zana ve arkadaşları demokrasi ve şiddeti dışlama konusunda samimi iseler önce PKK (Kongra-Gel) terör örgütünü ve bu örgütün lideri ile ilgili düşüncelerini samimi olarak kıvırmadan ortaya koysunlar. Bir taraftan masum insanlara, askerimize, polisimize kurşun sıkan dağdaki teröristi terörist olarak değil, silahlı güçler olarak kabul edeceksin, diğer taraftan şiddeti dışlamaktan bahsedeceksin!. Bir taraftan demokrasiyi ağzından düşürmeyeceksin, diğer taraftan bu ülkede huzura-barışa kardeşliğe kurşun sıkan-dinamit koyan Teröristbaşı'nın İmralı'dan verdiği talimatlara harfiyen uyacaksın!.. Umutları boşa çıkardılar AB yolunda demokratikleşme konusunda atılan önemli adımlar, Kürt etnik kökenli vatandaşlarımızın kültürel hakları konusunda yapılan önemli iyileştirmeler ve son olarak eski DEP'lilerin tahliyeleri herkesi umutlandırmıştı. Leyla Zana ve arkadaşlarına çoğu insan umut bağlamıştı. Onların Abdullah Öcalan'dan ve PKK'dan uzak, terör örgütünü dışlayan bir siyasi harekete yöneleceklerini düşünenlerin sayısı az değildi. Zana ve arkadaşları bu umutları boşa çıkardı. Onlar yine yönlerini İmralı'ya çevirdiler. Kuracakları siyasi hareketle ilgili tüm talimatları İmralı'dan aldılar. Ellerine geçen tarihi bir fırsatı heba ettiler. Bu ülkede 30 bin insanın katledilmesinin baş sorumlusu olan Teröristbaşı ile bağlantılı bir siyasi hareket, Türkiye'de teröre destek veren bölücülerin dışında kimi kucaklayabilir? Kimden destek alabilir? Demokratikleşmeye, AB hedefine ve şiddetin durdurulmasına ne yararı olabilir? Abdullah Öcalan ve PKK ile ilişkili olduğu sürece Zana, o sıraladığı kuruluş ilkelerinin hangisini gerçekleştirebilir? Türkiye'yi bırakın artık. Tercihinizi yapın. Ya barışı demokrasiyi, kardeşliği seçin ya da terörü. Birini diğerinin yedeği yapmaya hakkınız yok.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.