Irak için son fırsat

30 Ocak' ta seçim yapılması planlanan Irak'ın geleceği ve istikrarı ile ilgili Uluslararası Konferans dün Mısır'da başladı. Türkiye dahil 20 ülkenin Dışişleri Bakanı bu konferansa katıldı. Irak'taki seçimler ve siyasi sürece dünyanın desteğinin teyidi açısından bu konferans önem taşıyor. Konferansın bugün yayınlanacak sonuç bildirgesinde "Irak'ın içişlerine karışmayın" ikazı ağırlıklı bir biçimde yer alacak. Peki bu madde ile amaçlanan nedir? İlk bakışta bu maddenin, İran'ın Irak'taki şii gruplara müdahalesini engellemeye yönelik olduğu gözleniyor. Ancak Irak'ın kuzeyindeki Kürt grupların aşiret reisleri, bu maddeyi Türkiye'ye karşı kullanmayı hesap ediyor. Türkmenlerle ve Kerkük'le ilgili endişe ve hassasiyetleri nedeniyle Türkiye bu madde ile safdışı bırakılmak istenebilir. Ancak Kerkük ve Türkmenler ve Irak'ın kuzeyinde barınan PKK-Kongra-Gel konusunda Türkiye'nin kayıtsız kalması düşünülemez. Eğer, Irak'ta Türkmenler'in hakları korunur, Kerkük'ün demografik yapısı muhafaza edilir ve Irak'ın toprak bütünlüğü korunursa Türkiye'nin Irak'ın iç işlerine karışması söz konusu olamaz. PKK-Kongra-Gel terör örgütü, Irak'ın kuzeyinde barınacak, ABD ve Irak Geçici Yönetimi buna müdahale etmeyecek, Türkiye de buna seyirci kalacak! Bunu kimse beklememelidir! Türkiye, her gün Irak-Türkiye sınırından geçip ülkemizde katliamlar yapıp, tekrar Irak'taki inlerine dönen teröristlere daha fazla seyirci kalamaz. Kendi ulusal güvenliğini açıktan tehdit eden bu olumsuzluğu, Barzani, Talabani ve ABD yönetiminin insafına daha fazla bırakamaz. ? Savaşmadığımız halde kayıp veriyoruz! Dışişleri Bakanı Sayın Gül'e bu madde hatırlatıldığında "Türkiye'nin Irak'la ilgili gizli bir gündemi-gizli bir emeli yok. Olanlar düşünsün" cevabını verdi. Eğer bu madde, Irak'ın komşu ülke sınırlarından Irak'a terörist giriş-çıkışını önlemeye yönelikse gerçekten Türkiye sınırından Irak'a geçen herhangi bir terörist yok. Ama Irak'tan Türkiye'ye her gün terörist geçiyor. Yine bu madde komşu ülkelerin Irak'taki terör saldırılarına destek vermelerini engellemeye yönelikse Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. Irak'ta her gün kelle kesen terör gruplarından en çok zarar gören ülkelerin başında Türkiye geliyor. Şu ana kadar Irak'ta fiili olarak savaşa katılmadığımız halde en çok kayıp veren neredeyse ABD'den sonra ikinci ülkeyiz. Bildiğimiz 72 kaybımız var. Savaşın içinde olan İngiltere, İtalya ve İspanya'dan çok. Türkiye seçim sürecini, sünni grupların da seçime katılmasını destekliyor, Kerkük ve Musul'da seçimin ertelenmesine karşı çıkıyor. Çünkü Irak'ta istikrarın bir an önce sağlanması, kan ve gözyaşının durması en çok Türkiye'nin lehine. Bu konferansta, Irak'a terörist sızmasının engellenmesi ile Irak'tan dışarıya yönelik terörist tehditlerin engellenmesi de kararlaştırılmış olacak diğer bir konu. Türkiye bunu PKK ile mücadelesinde kullanılabilir. Aslında işlerin iyici çıkmaza girdiği Irak'ta ABD'nin eline son bir fırsat geçti. ABD Irak'ta akan kanın ve gözyaşının bir an önce durmasını istiyorsa bu konferansı fırsat bilip Irak sorununun çözümünü BM'lere ve diğer uluslararası örgütlere bir an önce devretmenin yollarını aramalıdır. Aksi takdirde Irak Lübnanlaşacak. Uzun vadede Orta Doğu'da terörü bitirmenin ve bölgeye istikrar ve demokrasi getirmenin ön şartı, İsrail-Filistin meselesine adil bir çözüm bulmaktır.