Irak'la yeni beyaz sayfa

A -
A +

Başbakan Erdoğan, Irak gezisinde gerçekleştirdiği ziyaret programı, yaptığı temaslar ve verdiği mesajlarla bildiğimiz bütün yerleşik ezberleri bozdu. Başbakanın Irak'ın Kuzeyine yaptığı ziyaret tarihi bir olaydır. Aslında belki de Türkiye-Irak ilişkilerinde önemli bir kırılma noktasıdır. Türkiye uzun yıllardır Kuzey Irak'taki Kürt bölgesel yönetimini yok sayıyor, görmemezlikten geliyor ve bu topraklardaki PKK varlığından dolayı bu yönetime hasmane bir tutum sergiliyordu. Irak Kürt bölgesel yönetimi bugün kurulmuş bir yapı değil. Geçmişi 1971 Irak Anayasasına dayanıyor. Saddam döneminde de Irak bölgesel Kürdistan yönetimi vardı. Hem eski Irak anayasası hem de yeni anayasa Irak'ta federal bir yapıyı öngörüyor. Biz Irak'ı, Irak anayasasını tanıyoruz ama bu anayasanın öngördüğü federatif yapıyı reddediyorduk. Bu sürdürülebilir bir politika değildi. Peki ne idi işin doğrusu? Irak anayasasının öngördüğü federatif yapıyı yok saymazsınız, saygı gösterirsiniz ama siyasi ilişkilerinizde merkezi hükümeti muhatap alırsınız. Yerel yönetimle de akrabalık ve sınır komşuluğunun gereği olan seviyede ilişki kurarsınız. Türkiye'nin, komşu ve kardeş ülke Irak'tan ve onun federatif bir parçası olan Irak Kürt bölgesel yönetiminden topraklarında,' PKK terör örgütünü barındırmamasını talep etme' hakkına sahiptir. Bu talebi, kardeş gibi yapma ile düşman gibi yapma arasında fark vardır. Buna karşılık kuzey Irak'taki yerel yönetim de gerçekten bizi akraba olarak görüyorsa ve Türkiye ile kucaklaşmak istiyorsa, kendi topraklarından bizim ülkemizi tehdit eden bir terör örgütünün yaşamasına izin vermemelidir. Başbakan Erdoğan'ın içeride kardeşlik ve milli birlik projesinin başlatması, dışarıda da Erbil'i kucaklaması, Irak Kürt bölgesel yönetiminin bu sorunla ilgili ahlaki sorumluluğunu daha da artırmıştır. Irak Kürt bölgesel yönetimini ziyaret eden ilk Türk Başbakan Erdoğan, seçimlerden önce özellikle MHP'nin iç siyasette kullanacağı bir argüman olmasına rağmen cesur hareket etti ve uzun vadeli düşündü. Kuzey Irak'la önce ekonomik ve ticari ilişkiler başladı. 714 Türk firması bölgede iş yapıyor. Erbil'de satılan herşey Türkiye'den gidiyor. Irak'la 7,5 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizin büyük bölümü Kuzey Irak'la yapılan ticaretten kaynaklanıyor. Ticari ilişki geliştikçe Erdoğan hükümeti, önce özel temsilciler, sonra bakanlar gönderdi. Daha sonra konsolosluk açmaya karar verdi ve nihayet Başbakan bölgeyi ziyaret ederek son noktayı koydu. Başbakanın Kuzey Irak'ı ziyareti ülkemiz açısından doğru muydu yanlış mıydı? BDP'lilerin ve PKK'nın açıklamalarına ve geziden ve verilen mesajlardan duydukları rahatsızlıklara ve öfkelerine bakılırsa zamanında ve doğru bir ziyaret olmuş. İnşallah hayırlı sonuçlar verir. Irak Kürt bölgesel yönetimi lideri Barzani, tüm heyeti ile beraber uçağın merdivenlerinde karşıladığı Erdoğan'a kameralar önünde övgüler yağdırdı. Erbil'e gelişinin kendileri için ne anlam ifade ettiğini anlattı. Erdoğan'ın liderliğinin devamının kendileri, Irak ve Ortadoğu coğrafyası için gerekli olduğunun altını çizdi. Türkiye'deki Kürt vatandaşlara mesajlar verdi. Eğer Barzani PKK'nın bu ilişkiyi zehirlemesine izin vermez ise Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacmi 1-2 yıl içinde 2-3 kat artacaktır. Irak'ın federal yapısının farkında olup bunu kabullenmeliyiz. Hem federal yapıya hem de Şii anlayışa saygılıyız mesajları çok net olarak verildi. Türkiye aslında Irak'la yeni beyaz bir sayfa açtı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.