İran'a ambargo kararı yakın görünüyor

A -
A +

Birkaç gündür Sayın Cumhurbaşkanının; ABD ve İsrail'in dünya gündeminde sıcak tutmayı başardığı İran krizi konusundaki düşüncelerini aktarmak istedim. Ancak Hindistan ziyareti çok yoğun temaslara sahne oluyor. Program yoğun. İran krizini bütün dünya yakından takip ediyor. Türkiye coğrafi komşusu İran ile yaşanan bu sorunun 'diplomatik kanalların kullanılarak' çözülmesini istiyor ve bu amaçla ciddi bir çaba sarf ediyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ABD ve Batı Dünyası ile İran arasında âdeta mekik dokuyor. Bir taraftan İsrail'in baskısıyla ABD ve Batı Dünyasının aceleci ve sabırsız tutumu diğer taraftan İranlı liderlerin sorumsuz ve tahrik edici açıklamaları, Türkiye'nin bu çabalarının olumlu sonuçlanmasını engelliyor. Batı Dünyası artık, İran'ın her çıkışını ve önerisini zaman kazanmak olarak değerlendiriyor. ABD ve Batı Dünyası, kapsamlı bir ekonomik ambargo uygulanarak İran'ın çözüm masasına zorla oturtulmasını hedefliyor. İsrail ise İran'a derhal askerî bir operasyon düzenlenmesini talep ediyor. Sağduyusunu muhafaza eden herkes, İran'a askerî müdahale seçeneğine sıcak bakmıyor. Çünkü Irak tecrübesi orta yerde duruyor. Türkiye ise İran'a uygulanacak genel bir ambargoya da sıcak bakmıyor. Sorunun diplomasi ile çözülmesini istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Birinci Körfez Savaşında uygulanan ambargonun Türkiye'ye verdiği zararları hatırlatıyor. Cumhurbaşkanı, İran sorununun çözümü için diplomatik çabaların devam etmesini temenni ederken diğer taraftan da , "Genel bir ambargo kararı çıkarsa şaşırmamak lazım" diyerek ambargo uygulamasının çok yakın olduğunun sinyalini veriyor. "Belki BM'den yakında İran'la ilgili bir ambargo kararının çıkması muhtemel .Sorunun diplomatik yollardan çözümü için yoğun çaba harcadık. İran'dan ümitliydik. Ama son açıklamalar iyi değil" sözleriyle hayal kırıklığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, klasik ambargoların bir sonuç vermediğine ülkelerin değil halkların ambargolardan etkilendiğine işaret ediyor. Sayın Cumhurbaşkanının da İran'a ambargo uygulanmasına sıcak bakmadığını hissettim. Çünkü bu uygulama hem sonuç vermiyor hem de sınır komşumuz olan İran'a uygulanacak bir ambargonun Türkiye'yi ne kadar olumsuz etkileyeceği çok açık. İran'la 10 milyar dolara varan bir ticaret hacmimiz var. İkinci önemli doğalgaz tedarikçimiz İran. Asya ve Kafkasya ile kara yolu taşımacılığımızı İran üzerinden yapıyoruz. İran Doğu'ya açılan en önemli penceremiz. Ayrıca komşumuz ve tarihî bağlarımız var. İran'a ambargo kararı örneğin Kanada, İngiltere, Polonya hatta Almanya ve Fransa için bir risk teşkil etmiyor. Ama bizim böyle bir ambargo kararına katılmamız ayağımıza ateş etmek gibi bir şey. Cumhurbaşkanı Gül genel bir ambargoya karşı. Belki çok zorunlu kalınırsa kısmi bir ambargonun uygulanacağını düşünüyor. BM'de İran'a bir ambargo kararı oylanırsa Türkiye nasıl hareket edecek? Cumhurbaşkanı bu soruya net bir cevap vermiyor ama Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun kararını hatırlatıyor. O kararın oylamasında Türkiye çekimser oy kullanmıştı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bu problemin çözümündeki özel rolünü hatırlatarak, "Türkiye'nin çözüme katkı verme potansiyelini kaybetmemesi lazım" sözü ile nerede duracağına işaret ediyor. Türkiye'nin bu özel pozisyonunu korumasının gereğini belirtiyor. BM'de ambargo konusunda bir oylama olursa; hem Birinci Körfez Savaşındaki ambargo uygulamasından çıkardığı dersleri, hem İran'la komşuluk ve zorunlu ticari ilişkileri dikkate alarak hem de çözüme katkı pozisyonunu muhafaza etmek için Türkiye çekimser oy kullanacak gibi görünüyor. Böyle bir durumda, son aylarda Türkiye ile didişen İsrail, bunu diplomatik alanda sonuna kadar istismar edecektir. Bu durumu gerekçe göstererek Türkiye-ABD ve Türkiye-Batı Dünyası ilişkilerini zehirlemek için elinden geleni yapacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.