İsraftan Verim Ekonomisine

Ekonomideki üç yıllık hedefleri belirleyen orta vadeli program açıklandı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan programı, "küçülmüyoruz, vites küçültüyoruz" diyerek özetledi. Büyümenin yüzde 7.5'lardan yüzde 4-5 bandına düşürülmesini bu sözle izah etti. Orta vadeli program açıklanmadan önce cari açığı frenlemeyi hedefleyen hükümet, lüks oto, içki, sigara ve cep telefonundaki özel tüketim vergisi oranlarını da artırdı. Bu artıştan 5.5 milyar liralık gelir bekleniyor. Programa göre, cari açık bu yıl milli gelirin yüzde 9.4'ü olacak. Ancak sonra gerilemeye başlayacak. Gelecek yıl yüzde 8'e, 2013'te yüzde 7.5'e, 2014'te de yüzde 7'ye düşecek. 2012 yılında da tam denk bütçe hedefleniyor. Dünya krizde iken Türkiye büyümeye devam edecek. Cari açık ve enflasyon gerileyecek. Kamu borç stoku açısından Avrupa'nın en iyisi olmaya devam edeceğiz. 2014'te borç stoku yüzde 32'ye düşecek. Orta vadeli programın amacı ve temel öncelikleri; istikrarlı büyümeyi sürdürmek, istihdamı artırmak, mali disiplini devam ettirmek, yurt içi tasarruf seviyesini yükseltmek ve cari açığı azaltmak. İsraf ekonomisinden verim ekonomisine yönelme çabaları var. Dolar kurunun bu yıl 1.67, 2012'de 1.73, 2013'te 1.77, 2014'te ise 1.82 lira olması bekleniyor. Ortalama yüzde 5 büyüme ve yüzde 5 enflasyon hedefleniyor. Programın en belirgin hedefi cari açığı risk olmaktan çıkarmak. Tasarruf oranının düşüklüğü cari açığı etkiliyor ama teknolojik gelişmeler cari açığı kapatmakta daha önemli bir etken. Türk ekonomisinin iç ve dış şoklara karşı dayanaklılığını korumaya devam etmesi için mali disiplinin ısrarla sürdürmeye devam edilmesi gerekiyor. Orta vadeli programın önemli ayaklarından biri de istihdam. Programda 1.5 milyon kişiye iş kapısı açılıyor ve işsizliğin yüzde 10.5'den yüzde 9.9 seviyesine düşürülmesi hedefleniyor. Orta vadeli program öncesi herkes vergilerin artacağı beklentisindeydi. Bu artış özel tüketim vergisi ile sınırlı kaldı. Daha çok lüks tüketime yönelik faturalar kabaracak. Zenginlerden daha fazla vergi alıp, orta ve düşük gelir gruplarına harcamak doğru bir tercih. Yeni orta vadeli program mali disiplini iyice pekiştiriyor. Bütçe açıkları sıfırlanıyor ve önümüzdeki yıllarda yüzde 1'in üzerinde faiz dışı fazla vermeye devam edilecek. Bu sonuçlarla kamu borçları düşecek. Bu program enflasyon konusunda çok iddialı. TL'nin yeniden değerlenmesi sözkonusu. 2014'te işsizlik -2004'ten bu yana ilk kez- tek haneli rakamlara düşecek. Kamu açığında daralmaya gidilmesi cari açık riskini azaltacak. Bu program 2012'de tutar, şaşmaz. Türkiye'yi küresel krizden ayrıştırabilecek bir program. Bütçe ve kamu borcu pozisyonumuzu bu programla daha da iyileştirebilirsek, Türkiye küresel kötü gidişten ayrılır. 2014 seçim yılında tek haneli enflasyon, tek haneli faiz ve tek haneli işsizlik oranı ütopik hedefler değil. Belirsizlikleri azaltan ve herkesin önünü görmesine yardım eden bu orta vadeli programlar son derece faydalı. "Mali kural"ın da gereği bu. Dünyanın belirsizlik ve kriz ortamında olduğu bir dönemde orta vadeli program yapmak zor iş. Ama AK Parti iktidarı ekonomi yönetimi konusunda çok dikkatli, titiz ve çalışkan. Hayırlı olsun.