Türkiye ve Orta Doğu ülkeleri İsrail ile ilgili politikalarını belirlerken değişmesi çok zor bazı gerçekleri dikkate almak durumundalar. İsrail, ABD'nin Orta Doğu'daki bir eyaletidir. ABD için New-York eyaletinin güvenliği ve geleceği ne kadar önemli ise İsrail'in güvenliği ve Orta Doğu coğrafyasındaki geleceği de o kadar önemlidir. Bu gerçeği tüm Amerikan yönetimleri istese de istemese de kendilerine vazife edinmişlerdir. Bu vazifenin icrası ABD'ye hem ekonomik hem de siyasi olarak çok pahalıya patladıysa da hiçbir Amerikan Başkanı bu gerçeği değiştirmeye cesaret edememiştir. Bu maksatla bazı hamleler yapmaya kalkan Amerikan başkanlarının koltukları sallanmaya başlamış ve çark etmek zorunda kalmışlardır. Bunun en yakın örneği; Başkan Obama'nın koltuğa ilk oturduğunda İsrail'e yaklaşımı ile bugünkü yaklaşımı arasındaki bariz farktır. Bu neden böyle? Çünkü bu ülkedeki Yahudi nüfuzu ABD'yi yönetecek yönlendirecek güçtedir. ABD'de sermayenin büyük bir bölümü ve medya Yahudilerin kontrolündedir. Devlet yönetiminde Yahudiler en kritik noktaları sürekli ellerinde tutmuşlardır. ABD'nin derin devleti İsrail lobisinin elindedir. Tüm bu nedenlerden dolayı Amerikan yönetimleri İsrail'in çıkarını ABD'nin çıkarlarına eş değer tutmuşlardır. ABD, Orta Doğu'da İsrail'in güvenliğini tehdit ettiğini düşündüğü tüm ülkelere karşı düşmanca bir tavır içerisindedir. İsrail'in nükleer silaha sahip olmasına yardım eden ABD'nin, İran veya Irak'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için savaşı bile göze almasının sebebi İsrail'in bekasına yönelik bir tercihtir. Orta Doğu'da İsrail'in düşmanı olan herkesi ABD kendi düşmanı olarak görmektedir. ABD dışında Fransa, Almanya ve İngiltere gibi Avrupa devletleri de çıkarları gereği İsrail ile ilgili konularda güçlü olan ABD'nin yanında yer almışlardır. Bu nedenle uluslararası kuruluşlar da ABD ve AB ülkeleri İsrail'in yanındadır. Bu durum İsrail'i şımartmış; uluslararası hukuku tanımayan, astığı astık, kestiği kestik bir devlet hâline getirmiştir. Uygulamalarında İsrail kadar uluslararası hukuku, BM kararlarını çiğneyen ve hiçe sayan başka bir devlet bulamazsınız. Vicdan ve ahlak sahibi bazı Batılı liderler İsrail'in bu hâlinden rahatsız olsalar da iş uygulamaya gelince İsrail'in yanında istemeye istemeye yer almaktadırlar. İsrail'in bu tutumu ve tavırları ABD'nin dünyadaki prestijini, güvenirliğini sıfıra indirmiş ABD düşmanlığını tırmandırmıştır. 11 Eylül saldırısının sebebi İsrail'in tutumudur. İsrail'in hukuk ve kural tanımaz uygulamaları El-Kaide'yi ve diğer terör örgütlerini doğurmuştur. Hukuksuzluk, kuralsızlık toplumları çaresizliğe yöneltmektedir. İsrail mevcut tutumunu devam ettirirse Amerika güvende olmaz. Eğer bir gün ABD dünyada kaybederse bunun sebebi İsrail'e verdiği şartsız destek olacaktır. Türkiye- İsrail ilişkileri bitme noktasına doğru gitmektedir. ABD bundan rahatsız da olsa İsrail'in bu şekilde davranmasının sebebi ABD'nin kendisidir. ABD, İsrail'e 'dur' demez ise bundan hem dünya barışı hem de ABD ciddi zararlar görecektir. Türkiye-İsrail, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği ABD'nin tutumuna bağlıdır. Eğer ABD büyütüp beslediği bu şımarık çocuğu terbiye etmez ise Orta Doğu ve bölgede can sıkıcı gelişmeler olacak, ABD'ye duyulan kin ve nefret artacaktır.