Türk Silahlı Kuvvetleri, kış boyunca devam eden hava ve nokta kara operasyonlarının ardından Irak'ın kuzeyinde geniş çaplı kara operasyonunu başlattı. Kendisine uzman süsü verenlerin "davul zurna çalarak kara operasyonu olmaz" diye ahkam kestiği bir ortamda başlatılan operasyon, "zamanlama, yer ve izlenen yöntem" açısından tam bir sürpriz oldu. Çünkü terör örgütü gibi bu yönde açıklamalar yapanlar da şaşkınlıklarını gizleyemediler. İlk defa Türk Silahlı Kuvvetleri, akşam saat 19.00'da sınırın iki tarafındaki insanlar ortalıktan çekilmeden terör kamplarına baskın yaptı. Yaklaşık iki yıldır gündemde olan sınır ötesi operasyon ne getirecek? Bu soruya, Sayın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 15 Kasım 2007 günü KKTC resepsiyonunda verdiği cevap şöyle: "İlk sınır ötesi harekât 1983'te yapıldı. Sonuncusu da 2001'de. Biz diyoruz ki; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu 1983'ten 2001 yılına kadar icra ettiği bütün sınır ötesi harekâtlar başarılıdır. Sınır ötesi operasyonlar olmasaydı terör örgütünün silahlı gücü birkaç on binlerle ifade edilen rakamlarda olurdu. Zaten örgüt başının hedefi de o idi biliyorsunuz. 50 binlere, 30 binlere ulaşmak. Yani bugün 5.000 terörist karşımızda, 10 binlere varan, hatta birkaç 10 bin terörist olacaktı. Bunu düşünün şimdi. Böyle bir tabloda nerede olurduk." 1 Aralık 2007'den bu yana hem yurt içinde hem de yurt dışında yoğun baskı altında kalan terör örgütünün umudu, baharla birlikte uzaktan kumandalı patlayıcılar, canlı bomba ve uzaktan taciz ateşi gibi riski az, sansasyonel eylemler yapmaktı. Başlatılan kara operasyonu ile terör örgütünün bu hayali de elinden alındı ve ümitleri kırıldı. Strateji değişikliği ile inen darbe TSK, 2007 yılında çok önemli bir strateji değişikliği yaptı. Bu değişiklik 1993 yılında uygulamaya konulan "alan hakimiyeti ve kontrolü" stratejisi kadar önemli bir değişikliktir. Alan hakimiyeti ve kontrolü öncesinde birlikler operasyona çıkıp, hedef bölgeyi belli bir süre kontrol edip sonra kışlaya geri dönüyordu. Birliklerin söz konusu bölgeye yaklaşması ile buradan kaçan teröristler, birliklerin çekilmesi ile tekrar terk ettikleri bölgelere yerleşiyordu. 1993'te uygulamaya konulan strateji ile birlikler bahar ayı ile teröristlerin geçiş yolları ve önem verdikleri bölgelere yerleşmeye ve kış gelinceye kadar buralarda görev yapmaya başladı. Bu uygulamaya paralel olarak yurt dışı operasyonlar ile terör örgütü eskiden olduğu gibi karakol, köy hatta şehir baskınları yapamaz hale geldi. Ama bu yeterli olmadı. Çünkü kış şartlarının kasım ayında bastırması ile arazideki birlikler kışlalarına dönünce, teröristler mart ortalarına kadar ellerini kollarını sallayarak bölgede at koşturuyordu. 2007 yılında yapılan strateji değişikliğiyle başlayan yeni dönem, askerin kışın da arazide kalması ve teröristlere fırsat verilmemesi üzerine kuruldu. 2007 Aralık ayı ile birlikte geçmiş yıllarda olduğu gibi 2008 Mart'ına kadar kendisini emniyette ve gelecek yılın hazırlıklarını yaparak geçireceğini zanneden terör örgütü şoke oldu. 1 Aralık 2007'den 20 Şubat 2008 gününe kadar yurt içinde yapılan operasyonlarda 124 terörist etkisiz hale getirildi. Bunlardan 38'i çatışmalarda öldürülürken 56'sı sağ yakalandı, 30'u ise kendiliğinden teslim oldu. Aynı dönemde Irak'ın kuzeyindeki komuta kontrol, karargâh, eğitim, lojistik ve haberleşme tesis ve sistemleri yerle bir edildi. 175 terörist de Irak'ın kuzeyinde etkisiz hale getirildi. O kadar ki, sözde PKK yöneticileri yerimiz tespit edilecek diye birbirleri ile telsiz ve telefon konuşmasını dahi kesmek zorunda kaldılar. Böylece TSK, diğer mevsimlerde icra etmekte gösterdiği operasyon yeteneğine, yaptığı strateji değişikliği ile kışın eksi 30'lara varan dondurucu ayazlarını da ekledi. Artık Türkiye üzerine yanlış hesap yapanlar bir değil birkaç kere düşünmek zorunda kalacaklar. Göz bebeğimiz Mehmetçik, bölücü hainlerin ülkemize taşıyacakları eylemleri kursaklarında bırakmak için soğuk, sert arazi şartları ve tuzaklara karşı bir kere daha sınır ötesi operasyon yapıyor. Biz sıcak yataklarımızda uyurken onlar ülkemizin güvenliği, huzuru ve refahı için canı pahasına mücadele ediyor. Millet olarak, bu kahramanlardan dualarımızı esirgemeyelim. Allah hepsinin yardımcısı olsun!