Kapatma davası!

A -
A +

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açtığı davada en kötü senaryo AK Parti'nin kapatılması ve iddianamede isimleri geçen sayın Başbakan dahil 10-15 kişiye 5 yıl süre ile siyaset yasağı getirilmesidir. Bu en kötü senaryoda bile, AK Parti en az 310 milletvekili ile iktidarını devam ettirecektir. Fakat olan Türkiye'ye ve insanımıza olacaktır. Kapatma davası en az 7-8 ay sürecektir. 7-8 ay boyunca kapatma davası tepesinde Demokles'in kılıcı gibi asılı duran bir kadrodan nasıl bir performans bekleyeceksiniz? Türkiye hem 2008, hem de 2009'u kaybedecek, AB rüyası rafa kalkacak, ekonomik kazanımlarımız heba olacaktır. Bu, Türkiye'nin yolunu kesmektir. Türkiye medeni dünyadan dışlanacaktır. Başbakan Erdoğan'a 5 yıl siyasi yasak getirmekle önünü kesemezsiniz. Allah uzun ömürler versin, 70'indeki Baykal'ı düşünürsek Erdoğan'ın önünde siyaset yapmak için 15-20 yıl daha vardır. AK Parti'nin önündeki diğer bir seçenek de, hiç vakit kaybetmeden parlamento çatısı altında lüzumlu Anayasa değişikliklerini yaparak parti kapatmayı zorlaştırmaktır. Belki AK Parti'den değil ama, Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak isteyenler buna şiddetle karşı çıkacaktır. Bu düzenlemeye karşı çıkanların iki ayrı tezleri var. Bir kısmı 'AK Parti'nin kendisi ile ilgili bir davayı düşürecek yasal bir düzenlemeye gitmesinde hukuki açıdan bir engel yok, ama bu yol siyasi etik açısından doğru değil' tezini savunuyorlar. Bir kısmı da 'Anayasa'nın 138. maddesine göre böyle bir düzenleme yapmak mümkün değil' tezini ileri sürüyor. Bu tezi savunanların hukuk nosyonu yok. Meseleye siyasi yaklaşıyorlar. 'Hangi yolu denerseniz deneyin onu kapatacak bir Anayasa yorumumuz var' tarzında düşünenler bunlar. 2001 yılında Anayasa Mahkemesi'nde parti kapatma davaları devam ederken o günkü Meclis, Siyasi Partiler Kanunu'nda parti kapatmayı zorlaştıran Anayasa değişikliği yaptı. Terörist başı idam ile yargılanırken Meclis idamı kaldıran Anayasa değişikliğini gerçekleştirdi. Bölücübaşı, o değişiklik sonucu idamdan kurtuldu. O zaman 138. madde yine vardı. Terörist başına tanıdığınız bir hakkı AK Parti'den esirgiyor musunuz? Bu seçenek üzerinde AK Parti ciddi bir çalışma yapıyor. MHP'den destek alabilirlerse Siyasi Partiler Kanunu'nun 69. maddesinde AB normlarına uygun bir Anayasa değişikliği yapıp sorunu aşmayı planlıyorlar. Eğer MHP'den destek alamazlar ise bu değişikliği tek başlarına yapıp referanduma gitmeyi düşünüyorlar. Siyasi etik mi önemli, yoksa ülkenin bir an önce belirsizlikten kurtulup yoluna devam etmesi, siyasi ve ekonomik istikrarın sürdürülmesi mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.