Kıbrıs için cesur adımlar atılmalı

A -
A +

Diplomasi alanında, Ankara çok yoğun bir hafta yaşıyor. Bir taraftan Pakistan Cumhurbaşkanıyla, Alman Dışişleri Bakanı Fischer ve ABD'nin Kıbrıs özel temsilcisi Thomas Weston'un temasları. Bir taraftan, KKTC Başbakanı Talat'ın, MGK öncesinde, Ankara'da yaptığı gayri-resmi görüşmeler, Hükümetin, MGK ve son olarak da Sayın başbakanın cumartesi günü Davos'ta BM Genel Sekreteri Annan'la yapacağı görüşmenin hazırlıkları. Ve en önemlisi de Sayın Başbakanın Pazartesi günü başlayacak olan ABD ziyareti ile ilgili çalışmaların sürdürülmesi. Gördüğünüz gibi, Ankara'nın gündemi oldukça sıkışık. Yapılan hazırlıkların ve görüşmelerin hepsi de, birbiri ile ilintili. Hepsinin amacı da, Sayın Başbakanın cumartesi günü Davos'ta Genel Sekreter Annan'la ve 28 Ocak'ta ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşmelerle ilgili. Uzun süredir Dışişleri ve Genelkurmay yetkilileri birlikte çalışarak, Kıbrıs konusunda ortak bir hazırlık yapıyorlar. Bugünkü MGK'da, bu görüşlerin ne kadar örtüştüğünü göreceğiz. MGK öncesi, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet komutanlarıyla bir araya gelerek, Kıbrıs ile ilgili görüş alış-verişinde bulundu. Bu toplantıda, TSK'nın bu konu ile ilgili son görüşü şekillenmiştir. Ayrıca Dışişleri Bakanı Gül, dün AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçileri ile bir araya geldi. Öte yandan bu haftaki Bakanlar kurulunun en önemli gündem maddesi Kıbrıs'tı. Kısacası, Ankara'da Kıbrıs konusunda çok yoğun bir diplomasi trafiği yaşanıyor. Erdoğan Annan'a ne diyecek? MGK'dan çıkacak sonuç çok önemli. Başbakan, MGK toplantısının ardından aynı akşam Davos'a uçacak.Cumartesi günü, BM Genel Sekreteri ile görüşecek olan Başbakanın, Annan'a neler söyleyeceği ve hangi cevapları alacağı merak konusu. Başbakan; ya Genel Sekreter Annan'dan, görüşmelerin başlaması için koyduğu ön şartları biraz esnetmesini isteyecek, ya da önşartları kabul edip, "Biz hazırız. Görüşmeleri başlatın" diyecek. Eğer Sayın başbakan, BM Genel Sekreterinin görüşmeleri başlatmasını sağlayabilirse, ABD'ye rahat uçacak. Sayın başbakan, Annan'la yapacağı görüşmeyi müteakip muhtemelen, Cumartesi akşamı tekrar Türkiye'ye dönecek. Pazar günü de KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş ile bir araya gelecek.. Sanıyorum, bu görüşmede, Başbakan, Denktaş'a Türkiye'nin Kıbrıs Politikası konusunda geldiği son noktayı aktaracak ve istişarede bulunacak. Tüm bu yoğun trafiğin arkasından Pazar akşamı ABD'ye hareket edecek. Başbakan, ABD'ye hareket etmeden önce konu ile ilgili tüm taraflarla görüşmüş olacak. Bu temayüllerin çoğu MGK'dan çıkacak sonuca bağlı. Ama kim ne derse desin; ben MGK'dan, ulusal çıkarlarımız gereği müzakerelerin başlamasını sağlayacak bir sonucun çıkacağına inanıyorum. Herkes, aklını başına toplamalı. Hem Türkiye'nin ulusal çıkarları hem de Kıbrıs Türkünün geleceği için Kıbrıs sorununun çözülmesi lazım. Rum tarafının oyununa gelmeyelim. Onların tek istediği şey Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşmeleri Mayıs sonuna atabilmek. 1 Mayıs 2004'de, Rum tarafı AB'ye girdikten sonra bu sorunu artık Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin lehine çözebilmek imkansız hale gelecek. Herkes entegrasyon sisteminin bir hayal olduğunu artık görmeli. Sevindirici olan Ankara'daki genel havanın Kıbrıs sorununun çözümü istikametinde olması. Çoğu çevreler Kıbrıs'taki mevcut durumun sürdürülebilir olmadığı konusunda hemfikir. Erdoğan dosyalarla gidiyor Önümüzdeki hafta, Sayın Başbakan ile birlikte ABD'de olacağız. Başbakanın, ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşme, Türkiye için çok önemli. Bu görüşmeden, tarihi sonuçların çıkabileceğine inanıyorum. Sayın başbakanın ajandasında Kıbrıs, AB ve Irak'taki son durum var. Türkiye'nin ve diğer bölge ülkelerinin Irak'taki gelişmelerle ilgili kaygıları ve Irak'ta seçilecek siyasi modelle ilgili düşünceleri, Irak'ın kuzeyinde Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden terörist gruplarla ilgili kaygılar ve beklentilerimiz, ekonomik ve ticari ilişkilerle ilgili beklentiler bu görüşmede masaya yatırılacak.. Ben bu görüşmede Başkan Bush'un Sayın Erdoğan'a çok kuvvetli ve samimi bir destek vereceğini sanıyorum. Bu görüşmelerden ülkemiz için olumlu sonuçların çıkacağını umut ediyorum. Herkesi cesur adımlar atmaya davet ediyorum. Bu cesur adımlar atılabildiği taktirde Kıbrıs meselesi kısa zamanda çözülecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.