Kıbrıs ve unutkanlık

A -
A +

Türkiye'nin Rumlara teklif ettiği "karşılıklı olarak birer liman ve hava limanı açalım" önerisi, çözüm için atılan çok önemli bir adımdır. Türkiye'nin ortaya attığı bu öneri önce şaşkınlığa yol açtı ama arkasından da sürpriz bir teklif olarak AB ülkelerini heyecanlandırdı... Önerinin ortaya atıldığı gün Türkiye ile birlikte hareket eden ülke sayısı 4'lerdeyken, aradan 24 saat geçmeden bu sayı 20'lere ulaştı. "Altın bir gol" olarak nitelendirebileceğimiz bu atak Türkiye'nin bir başarısı olarak tarihe geçti. Türkiye barışa katkı sağlamak için çırpınan bir ülke oldu. Türkiye negatif ve durağan bir görüntüden kurtuldu. Piyasalar olumlu yönde etkilendi. Borsa yükselirken, iş dünyasından gelen sinyaller Türkiye'nin AB ülkesi bir ülke olduğunu ortaya koydu. Türkiye'nin bu beklenmeyen atağı, Yunanistan, Rum Kesimi ve AB tarafından çok iyi algılandı. Buraya kadar her şey çok güzel ve sevindiriciydi. Ama algılama sorunu beklenmeyen bir yerden patlak verdi. Yani Türkiye'den. Hükümet taviz vermekle suçlandı. Bu tutum devlet politikasından sapma olarak nitelendirildi. AK Parti'nin siyasi maruzları ile bazı sivil toplum örgütleri ve bunları destekleyen bazı güçler, her zaman olduğu gibi durumdan yararlanmak için fırsat yakaladıklarını zannettiler. İç politikaya malzeme yaparak, kamuoyunu etkilemeye çalıştılar. Başarılı olamadılar. Sadece ve sadece yanıldılar. Zira başarılı olmaları da mümkün değildi. Hevesleri kursaklarında kaldı. İktidarın bu teklifinden devletin en önemli kurumları olan Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı haberdardı. Peki neden bir bardak suda fırtına koparılmak istendi? "Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek miydi?" Bu soruların cevabını vermeden önce Kıbrıs trafiği ile ilgili geçmişe kısa bir göz atalım: Hükümetin bu atağı ile Türkiye'nin devlet politikası delinmedi. Türkiye'nin devlet politikasından bir sapma olmadı. Çünkü aralarında bu teklifin de bulunduğu öneri paketi 24 Ocak 2006 tarihinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından kamuoyuna açıklanmıştı. Bu tarih uzun zaman olarak nitelendirilebilir. İsterseniz yakın bir tarihe dönelim. AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın geçen ayın sonlarında ortaya attığı öneriye... Bu teklif ile Türkiye'nin önerisi birbirine çok yakın. İki teklifin ortak bir özelliği de, şifahi olarak gündeme getirildiler. Türkiye Rumların tanınması gibi bir yorum ortaya çıkmasını önlemek için teklifini yazılı olarak bildirmedi. Hükümet kendi kendine bu teklifi ortaya atmadı. Kıbrıs ile ilgili her türlü görüş devletin zeminlerinde tartışılıyor. Milli Güvenlik Kurulunda detaylı olarak ele alınıyor. İhtimaller ve gelişmelerin tamamı devletin ilgili kurumları tarafından süzgeçten geçirilerek bir görüş oluşturuluyor. Bu teklif de böyle oldu. Medya, asker, devlet bu teklifi açıklandığında duymadı. Çünkü biliyordu... Hükümet çok hassas. Başbakan Erdoğan attığı her adımda Türkiye'nin milli menfaatlerini koruyor. Atatürk'ün "Yurtta sulh Cihanda Sulh" ilkesine uygun bir politika ile hareket ediyor. Devleti ve milleti şimdi ve ilerde sıkıntıya sokmamak için gayret sarf ediyor... Kaldı ki; burada anlattığımız bu bilgiler devlet sırrı değil... Kamuoyunun bile yakından takip ettiği bu gelişmeler... Bunları, kimler neden, nasıl, niçin unutabiliyor!?. Bir söz vardır; "Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür" diye. Yani insan hafızası unutabilir. Bir yerde bunu böyle kabul edelim... Ama devlet aldığı kararları unutamaz. Devlet adına hareket edenlerin unutkanlığı söz konusu olamaz. Türkiye'yi yönetmeye talip olanların unutkan olması düşünülemez. Şunu da unutmamak gerekir ki diplomatik manevralarda bazı kararlar kapalı kapılar ardında alınabilir. Ulu orta karar alınmasını beklemek yanılgısına düşmeyelim. İktidarlar, muhalefet partileri ve kamuoyunun önünde diplomatik kararlar almak zorunda değildir... Şunu bir kez daha tekrarlamakta yarar var. Türkiye'nin Kıbrıs politikası bellidir. çözümün merkezi BM'dir. AB çözüm üretemez. Ancak çözüme BM çerçevesinde katkı yapabilir. Puslu havaları kollayanlara fırsat vermeyelim, oyuna gelmeyelim, tuzağa düşmeyelim. Türkiye'nin önü açıktır. Dünyanın sayılı ülkelerinden biri olmaya adaydır. Bunun kıymetini iyi bilelim. Birliğimizi beraberliğimizi muhafaza edelim. Gerisi kolay...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.